Portakal’da Küf

Altın Portakal, yönetmeliği değiştirip başvuru şartlarına filmlerin ulusal platformda yarışmamış olma şartı koymuştu ya.

Haberin Devamı

Kimilerine göre bu karar iyi filmleri başka festivallere kaçıracaktı.
Bense tersini savunmuş, bu kararın köklü festivallerin vazgeçilmezlerinden olduğunu, sanıldığı kadar zarar vermeyeceğini, aksine heyecan yaratacağını savunmuştum.
Bakalım kim haklıymış.
Altın Portakal’da yarışacak filmlerin listesi açıklandı. Çağatay Tosun’un yönettiği “Derin Düşünce”, Ahmet Sönmez’in yönettiği “Elveda Katya”, Dilek Keser, Ulaş Güneş Kacargil’in yönettiği “Evdeki Yabancılar”, Hüseyin Tabak’ın yönettiği “Güzelliğin On Par’ Etmez”, Ersin Kana’nın yönettiği “Hile Yolu”, Umut Dağ’ın yönettiği “Kuma”, Ali Aydın’ın yönettiği “Küf”, Rezzan Tanyeli’nin yönettiği “Pazarları Hiç Sevmem”, Ali Adnan Özgür’ün yönettiği “Toprağın Çocukları”, Tunç Okan’ın yönettiği “Umut Üzümleri” ve Erdem Tepegöz’ün yönettiği “Zerre”.
Bu filmlerin çoğu şimdilik kapalı kutu, kimbilir belki de bazılarına zor dayanacak, bazılarını ise ayakta alkışlayacağız.
Ama işin heyecanı da burada zaten.
Yarışma filmlerinden biri ile ilgili sevindirici bir ön bilgi uzaklardan geldi bile.
Genç yönetmen Ali Aydın’ın ilk filmi “Küf,” Venedik Film Festivali’nde büyük ilgi gördü.
Yıllardır kayıp olan oğlunu aramaktan vazgeçmeyen demiryolları bekçisi Basri’nin yalnızlaşma sürecini anlatan “Küf”, iki yıl önce “Çoğunluk”un aldığı “Geleceğin Aslanı” ödülüne aday.
Başrol oyuncuları Ercan Kesal, Muhammet Uzuner, Tansu Biçer, yapımcı Sevilay Demirci ile Venedik’teydi, ekim başında ise film tüm ekibin katılımıyla Antalya’da izleyici ve jüri karşısına çıkacak.
Ve bir dip not: Küf, Venedik’te ünlü İtalyan yönetmen Nanni Moretti tarafından çok beğenildi ve kendi şirketi Sacher Film tarafından satın alındı bile.

Haberin Devamı

Belediyelerden kasis talebi

Trafik terörü sadece insanları vurmuyor, hatta daha çok sokak hayvanlarını vuruyor.
Günde HAÇİKO’ya gelen ihbar telefonları saymakla bitmez.
Vuruyor, kaçıyor, umursamıyorlar.
Veterinerler tedavi ettirip, www.haciko.org sayfasından sahiplendirmeye çalıştığımız trafik mağdurlarıyla dolu.
Sahiplendirmeye çalışıyoruz, çoğu sokakta yaşamaya devam edemiyor çünkü.
Geçen gün Çeşme’den bir okurum yazmış. “Mahallemizde (Çeşme-Dalyan) her gün ezilerek ölen veya sakat kalan hayvancıklar var. Çeşme Belediyesi, mahalle aralarındaki, transit geçiş olmayan, sadece orada oturanların kullandığı sokakları, asfaltı söküp taş döşerken olabildiğince genişletti ki trafik magandaları rahatça yarışarak küçük hayvancıkları ezip öldürsünler. Uygar ülkelerde bu tür sokaklarda hız limiti 30 km’dir. Bunu sağlamak için hız kesiciler (kasis), çiçeklikler, otopark olarak da kullanılabilecek cepler oluşturulur, ağaçlar ekilir. Çeşme’de tam tersi yapıldığından, olan küçük hayvancıklara (kedi, köpek, kirpi v.s) oldu. Onların ölmesi elbette ki trafik magandalarını ve bu arada Çeşme Belediyesi’ni de hiç etkilemiyor. Ancak günün birinde bir çocuk da burada kazaya uğrayabilir.”
Sadece Çeşme değil tüm belediyeler bu sese kulak verip, kasisleri artırsın, ne bir çocuk ne de sokak hayvanı ara sokaklarda, yaşam hakkını hiçe sayarak hız yapan trafik canavarlarına kurban olmasın.

Haberin Devamı

Montreal’den Adana’ya

Paramparça’nın bestecisi Saki Çimen en iyi dostlarımdan biri oldu zaman içinde.
Başımıza gelen iyi kötü her şeyi ilk birbirimizle paylaşır olduk.
Geçen gün mutluluktan uçuyordu aradığında.
Saki’nin müziklerini yaptığı İsmail Güneş filmi “Ateşin Düştüğü Yer”, Montreal Film Festivali’nde En İyi Film ve FIPRESCI ödüllerini kazandı.
Bir töre cinayetini konu alan film için doğu ezgilerini batı enstrümanları ile birleştiren Saki Çimen de övgüler aldı.
“Ateşin Düştüğü Yer”, şimdi de Adana Altın Koza’da yarışmaya hazırlanıyor.

Yazarın Tüm Yazıları