Paylaş
Ona ‘November Man’ denilmesinin nedeni geçtiği yerlerde ardında hiçbir şey bırakmaması, yok etmesi.
Asıl adamımız Peter Devereaux işte böyle bir ajan.
Film Devereaux’nun oğlu gibi büyütüp yetiştirdiği yardımcısı David Mason ile birlikte yürüttüğü operasyondan karelerle açılıyor.
Devereaux’nun Mason’a ilk öğüdü hiçbir kadınla ilişkiye girmemesi. İşi “ilişki istiyorsan kendine bir köpek al” demeye kadar götürüyor.
Bir ikinci söylemi ise, öldürmekle insan olmak arasında bir seçim yapması.
Filmin ilerleyen dakikalarında iki ajanın bu kural ve seçimlerde ne kadar zorlandıklarını ve birbirlerine aslında ne kadar benzediklerini anlayacağız.
O OYUNUN DIŞINDA KALMAYACAK BİR AJAN
Bu ilk olaydan yıllar sonrasına gittiğimizde Devereaux’yu yeni bir hayata başlamak üzere olan CIA ajanı olarak buluyoruz.
Ama filmin sloganında da belirtildiği gibi “o, oyunun asla dışında kalmayacak bir ajan”.
Çocuğunun annesinin de işin içinde olduğu bir davanın peşine düşen Devereaux, araştırmalarını derinleştirdiğinde kendisini büyük bir komplonun içinde buluyor.
Üstelik merkezinde koruması gereken bir kadının olduğu bu ölüm kalım meselesinde yıllarını verdiği Mason da onun karşısında yer almakta.
OLGA KURYLENKO CAZİBESİ
‘Hedefteki Adam’, açılış sahnesinden kadınların kullanımına kadar ajan filmlerinin tüm klişelerini kullanan bir film.
James Bond olarak tarihe geçen Pierce Brosnan, ajanlığa James Bondlar kadar olmasa da seyri keyifli bir filmle dönmüş oluyor.
Hikâyesi tahmin edilir de olsa aksiyon sahneleri hayli iyi çekilmiş bir film var karşımızda.
Usta ve çaylak hikâyelerine de yakın duran filmde çırak Mason olarak izlediğimiz Avustralyalı aktör Luke Bracey’ye dikkat çekmek isterim. Yakışıklı oyuncu yeteneğiyle de göz dolduruyor.
Filmin bir başka cazibe merkezi de Alice Fornier rolündeki Olga Kurylenko.
Nurgül Yeşilçay’la benzerliği dikkat çeken güzel oyuncunun Russell Crowe’un yönettiği, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan’ın da rol aldığı ‘The Water Diviner’ filminde de izleyeceğimizi hatırlatalım.
Paylaş