Otel odanızı nasıl isterdiniz?

Ben iş için gittiysem pek hoşlanmıyorum, tatilse bayılıyorum.
Geçenlerde RoomSuggestion diye bir seyahat planlama şirketi broşürü geçti elime.
Dünyanın dört bir yanından lüks, butik ve 5 yıldızlı otellerin kat planlarını incelemişler, odalarını gezmişler.
Önce sizin zevk ve ilgi alanınıza göre otel seçmenizi sağlıyorlar.
Sonra otellerin en güzel odalarını sizin için seçiyorlar, siz de aynı parayı ödeyerek, atıyorum 100-200 oda içinden en iyisinde, size en uygun olanında kalıyorsunuz.
Alışkanlık da yapabiliyor bu durum tabii, yapmışlığı var.
Marilyn Monroe, Roosevelt Oteli’nin, havuz manzaralı 1200 numaralı süitinden başkasında kalmazmış mesela.
ABD başkanlarından Franklin Roosevelt, Mayfair Hoteli’nin 776 numaralı odasından asla vazgeçmemiş.
“Korkmamız gereken tek şey korkunun kendisidir” diyen o unutulmaz konuşma bu odada yazılmış.
Ben otellerde oda kaprisi yapan biri değilim, ama asansör yakın odaları tercih ediyorum.
Bir de asla ve asla dediğim bir oda tipi var: Şu tuvaletin, banyonun şeffaf camlarla odadan ayrıldığı, her şeyin ortada olduğu modern otel odaları.
O kadar modern olamadım, olacağımı da sanmıyorum.

İş ilanının böylesi!

Arkadaşım Ankara’dan bir firmamın ilan linki yollamış bana, bayıldım, paylaşmadan edemedim.
İşte firmanın aradığı kriterler:
* Temiz, titiz, dürüst.
* İşe ihtiyacı olan
* Okulu bitirip babasından harçlık, anasından yemek istemeye utanan.
* Sabah 9’da aradığımızda yataktan telefonu uykulu açmayacak.
* İlanı okumadan başvuru yapmamış.
* Adı duyulmamış okullardan bir şey öğrenmeden mezun olup kendini Oxford mezunu sanmayan.
* 5 aydır işsiz olup cebinde milyarlık telefonla gezmeyen.
* Halamın kayınçosu vefat etti diye 3 gün izin istemeyen.
* Servisi kaçırdım, çocuğu okula bıraktım, alarm çalmadı gibi bahanelerle işe gecikmeyecek.
* İşe başlayıp başka iş aramaya devam etmeyecek.
* İşi bırakmadan 15 gün önce haber verme haysiyetine sahip.
* Vizyon sahibi, Avrupa’yı ve dünyayı bilen.
* Çalışkan bir iş arkadaşı arıyoruz.
Tam kesip saklamalık, öyle değil mi?

Bu kıza dikkat

Yarın, “Seninle Bir Ömür” (The Longest Ride) ya da “Yarının Dünyası” (Tomorrow Land) filmlerinden birine giderseniz başrolde onu göreceksiniz.
Sıcacık gülüşüyle yeni dönemin yıldızlarından güzel sarışın Britt Robertson.
The Secret Circle dizisinden tanıyanlar vardır kendisini.
Ama daha önce farklı rollerle göz kırptığı sinemaya iki başrolle gelince daha bir dikkat çekici oldu.
İşin ilginç yönlerinden biri 1990 doğumlu genç yıldızın 1.59’luk boyu.
Pek bir makara konusu olduğu bir gerçek.
Ama merak etmeyin perdede hiç de öyle kısa durmuyor.
Zaten gülen gözlerine bakmaktan kendinizi alıp başka şeye de odaklayamıyorsunuz.
Britt Robertson adını bir kenara not edin, sıkça duyacaksınız.
İki başrolünden Yarının Dünyası filmini çok tavsiye edemeyeceğim ama Seninle Bir Ömür, gençler ve romantikler için ideal bir film. İyi bir hafta sonu seçeneği olabilir.