O öküzü görmeye gidiyorum

Bir öküz, bildiğiniz öküz.

Videoyu çeken ve onunla konuşan bir adamın önünde koşuyor. Adam sürekli konuşuyor.

“Geç önüme, koş” diyor koşuyor.

“Dur, dön şimdi” diyor dönüyor.

“Şu taşı kaldır, dibinden it, dayan son gücünle, ben de yardım edeyim” diyor, öküz taşın dibine dayıyor kafasını, itmeye başlıyor.

“Vazgeçelim, geç önüme koş” diyor, yeniden koşmaya başlıyor.

“Dön, kendini göster diyor”, öküz dönüyor kameraya bakıyor.

Şaka değil, gerçek.

Yemin ediyorum, komut alan eğitimli bir köpekten farksız, fazlası var, azı yok.

Videoyu Twitter ve sosyal medya hesaplarımdan “Öküzdür, evcilleşmez, laf dinlemez demeyin, olanı var” notuyla paylaştım.

Bizim Haçiko’nun Sakarya temsilcisi Osman Özbayraktar, “Bu bizim oraların öküzüdür, orada çocuk gibi bakarlar, bazı köylerde buzağıları soğukta evin içine bile alırlar. Kimsenin hayvanına git öteye bile diyemezsin” diye yazdı.

“Nerelisin” dedim Osman’a.

Artvinliymiş.

Eminim daha pek çok güzellikleri vardır ama sırf bu anlattığı şey için bile bayıldım ben oralara.

Bu şahane öküz videosu vesile oldu, en kısa zamanda Karadeniz’e, Artvin taraflarına gideceğim.

Fenerbahçe ve Trabzonspor’a tebrikler

Şiddete hayır diyoruz.

Çocuğa şiddete.

Hayvana şiddete.

Kadına şiddete.

Engelliye şiddete.

Ama erkeğin erkeğe şiddetine de, şiddetin her türlüsüne de hayır demeliyiz ki yukarıda saydıklarım kökten çözülsün.

Adrenalinin yüksek olduğu yerlerin başında gelen futbol maçları küfrün, yumruklaşmanın, kavganın, şiddetin, özellikle de erkeğin erkeğe şiddetinin en sık görüldüğü yerler.

Lig başladı ve ligin ilk önemli maçı pazar günü Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında oynandı.

Seyir zevki hayli yüksek bir maç izledik.

Benim en keyif aldığım an ise maç sonunda yaşandı.

İki takımın futbolcuları 1-1 biten 90 dakika sonunda birbirlerini tebrik ettiler.

Yıllardır ciddi gerilim yaşayan iki rakip kulübün futbolcularını ve bu zemine katkısı olduğunu düşündüğüm yönetimlerini ayakta alkışlıyorum.

Maç sonunda kucaklaşmayı, el sıkışmayı, tebrik etmeyi futbol maçlarının yazılı olmayan kuralı haline getirsek, lig boyunca her maçta görsek güzel olmaz mı?

Kuşadası’nda o afişler kaldırıldı

Kuşadası Belediyesi’nin “Sokak dostlarımıza ihtiyacından fazla mama verme, yaban hayatını sokaklara taşıma” başlıklı afişlerini gördüğümde ben de pek çok hayvansever gibi beynimden vurulmuşa dönmüştüm.

Hayvan dostu olduğunu bildiğim, “haybulans”ı devreye sokması ve faytonları yasaklama kararı ile ayakta alkışladığımız Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’i aradım hemen.

Olayın çıkış noktası, sürüler halinde şehre inen yaban domuzlarıymış.

Kendilerine önerilen domuz sürek avı yerine domuzların şehre inmesini engellemek istemişler.

Şikayetlerin artması üzerine olası saldırılardan korkup böyle bir şey hazırlamışlar.

Domuzlar gelmesin diye sokak hayvanlarının beslenmesine müdahale etmek olmaz tabii, Ömer Günel afişleri söküp, hazırlanan el ilanlarını dağıtmaktan vazgeçeceklerini söyledi, öyle de yaptı.

Duyarlılığı için teşekkürler.

Yaban domuzlarının aç kaldıkları için değil de gıdaya kolay ulaşmak için şehre indikleri doğru.

Bu noktada sokak hayvanları için yapılan beslemeleri engellemektense, doğru besleme noktaları belirlemek ve evsel atıkların toplum sağlığını tehdit etmeyecek şekilde çöplere atılmasını sağlamak daha doğru bir tedbir olabilir.

Yakın zamanda belediye ve Kuşadası’ndaki hayvanseverler, dernekler tekrar bir araya gelerek besleme noktalarının tespitlerini sağlayacaklar.

Bu arada Kuşadası ile ilgili bir dip not da Altın Güvercin şarkı yarışmasından.

Altın Güvercin yıllar sonra bu cumartesi yeniden kanatlanıyor.

Jürisinde yer aldığım yarışmayla ilgili yazım da yakında burada olacak.