Paylaş
Unutulmayacak bir acının yaşanmasının ardından kendimizi ülkece içinde bulduğumuz yeni ruh hali, hepimizi yeni bilinç düzeyine getirdi.
Normalleşmekten bahsedenlere, sosyal medyasında eskiye dönenlere, eğlenenlere kızan taraftayım ben.
Deprem bölgesinde yaşananların acısı bu kadar tazeyken neyin normalleşmesi!
O bölge, insanımız, insanlarımız için yapacak daha onca şey varken neyin bencilliği!
Yaralarımızı hep birlikte saracağız. Üzülenlerle birlikte üzülmeye, empati kurmaya, madden, manen yardım etmeye, yanlarında olmaya devam edeceğiz.
Bu dönemde bize bu yakışır.
Hâlâ hayatta olan canlar var
Depremin ilk gününden itibaren bölgede, sahada başlattığımız yardım ve kurtarma çalışmalarına hâlâ devam ediyoruz.
Başkanı olduğum HAÇİKO Derneği saha ekipleri hayvan kurtarmalardan arta kalan zamanlarda insani yardım çalışmalarına da katıldı, erzak taşıdı.
İyi bildiğimiz hayvan kurtarma işinde de ilk günden bugüne üç ayrı bölgede yüzlerde kedi ve köpeği kurtardık, tedavi ettirdik, çipli olanları ailelerine ulaştırdık, ailesini bulamadıklarımızı ise sahiplendirdik.
Anadolu Pet ve Hills Mama yardımıyla deprem bölgesine 40 ton mama ulaştırdık.
Ama bölgedeki görevimiz bitmedi.
Hâlâ binaların içinde kurtarılmayı bekleyen canlar var.
Evdeki mama ve suya ulaşabilen bu canları kaynakları tükenmeden ve enkaz kaldırma başlamadan bir an önce kurtarmamız gerekiyor.
HAÇİKO olarak 3 ayrı ilde kiraladığımız vinçlerle hasarlı binalara giriyor ve hâlâ kurtarma yapmaya devam ediyoruz.
Bu arada vinç fiyatlarının karaborsada 10 katına çıktığını da üzülerek ve kızarak söylemem gerek.
Kurtarma yaparken bir yandan da fırsatçılarla yüz yüze gelmek üzüyor insanı.
Neyse, önemli olan canların kurtulması tabii.
Vinç de kiralarız, ekip de göndeririz ama bu noktada istediğimiz devletimizin arama kurtarma ekipleriyle bize destek vermesi ve izin verilmeyen binalara izin çıkması.
Hatay, Malatya, Maraş ve Diyarbakır’da bu desteği özellikle rica ediyoruz.
Ve son bir not:
Günlerdir gündemde tuttuğumuz Diyarbakır Galeria sitesi içinde hâlâ hayatta olan canlara ulaşabilmek için yetkililerden izin istiyoruz.
Lütfen, bu canları göz göre göre ölüme terk etmeyin.
İçeriden hâlâ sesleri geliyor, konuşamıyorlar belki ama “Lütfen bizi burada bırakmayın, gelin kurtarın” dediklerini biliyoruz.
Depremde insan kurtarmaya çalışırken ölen köpeği hatırlayın.
Onlar bizi böyle bırakmazdı, ölüme terk etmezdi, son nefeslerine kadar bizim için uğraşırlardı.
İzin verin biz de onları kurtaralım, lütfen.
Paylaş