Paylaş
a) Bazı ünlülerin “uyuşturucu kullanmak” ve “temin etmek” iddiasıyla gözaltına alınması olayı
b) Aynı gün yeri yerinden oynatan Silivri kararlarından dikkatleri dağıtmak için yapılmış operasyon
c) Gezi Parkı eylemlerine katılan ünlülerden alınan intikam
Neden ne olursa olsun operasyonda o kadar fazla ünlü gözaltına alındı ki Çeşme ve Bodrum’daki magazin muhabirleri bile serzenişte bulundular: “Bari buralarda birkaç ünlü bıraksaydınız da işimizi yapsaydık, şimdi biz kimi çekeceğiz?”
Şaka bir yana, uyuşturucu operasyonu diye gözaltına alınanların cümle aleme deşifre edilmesi (Hürriyet ve Milliyet’in isim ve fotoğraf koymayan duyarlı tavrını ayrı yere koyuyorum) işin en acı yanı bence.
Ya suçlu bulunmazlarsa?
Çamur atıyorlar, izi kalıyor ve olan iz kalana oluyor. İnsanın yaşamını ve kariyerini yönlendirme hakkına yapılan bu saygısızlığı şiddetle kınıyorum.
Aşağıdaki yazının operasyon sonrası suçlu bulunanların yaşayacağı yasal süreç üzerine olduğunun altını çizmek istiyorum.
Uyuşturucu ikram etmekle satmak aynı
Uyuşturucu kullanımı iddiası ile gözaltına alınanlar, suçlu bulunduklarında süreç nasıl işleyecek?
Hem uyuşturucu kullanıp hem de Amsterdam’dan başka bir yerde yaşamanın sonuçları ne acaba?
Avukat Serdar Uluç’a sordum, anlattı:
“Uyuşturucu kullanmak Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde yazılı bir suçtur. Buna göre uyuşturucunun cinsine bakılmaksızın uyuşturucu kullanan için 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Ancak aynı maddede; mahkemeye takdir hakkı tanınmış ve uyuşturucu kullananlar için denetimli serbestlik tedbirine başvurulabileceği öngörülmüştür.
Basında yer alan şekliyle; kişiler, uyuşturucu kullanmaktan (TCK m.191/ 1 yıldan 2 yıla kadar), yer temin etmekten (TCK m.190/ 2 yıldan 5 yıla kadar) ve uyuşturucu satmaktan (TCK m.188/ 5 yıldan 15 yıla kadar) gözaltına alındılar.
Ancak hangi sanatçının hangi suçtan ya da tüm suçlardan mı gözaltına alındığı henüz kamuoyuna açıklanmamıştır.
Uygulamada; uyuşturu kullananlar için öncelikle denetimli serbestlik tedbirine başvurularak, kişiler tedaviye yönlendirilir. Rehber 3 aylık raporlar ile mahkemeyi bilgilendirir. Tedavi olumlu sonuçlanır ise kişi hakkında açılmış dava düşer. Kişiye herhangi bir ceza verilmez.
Uyuşturucu satma konusuna gelirsek; Türk Ceza Kanunu uyuşturucu satmayı sadece para karşılığı yapılan bir eylem olarak görmemektedir. Örneğin uyuşturucuyu bir arkadaşına ikram etmek dahi Türk Ceza Kanunu kapsamında Uyuşturucu Satma Suçu’nu oluşturmaktadır. Telefon ile bir takım şifreli ifadeler kullanarak kendisinde uyuşturucu olduğunu söyleyerek kendi evine ya da başka bir yere davet eden kişi, bu işi para karşılığı yapmıyor olsa da ‘uyuşturucu sağlayan’ kişi şeklinde değerlendirilmektedir.
Bu bağlamda gözaltına alınan sanatçılar, sadece uyuşturucu kullanıyorlar ise öncelikle tedavileri öngörülecek, tedavinin olumlu sonuçlanması halinde ise haklarındaki dava düşecektir.
Ancak kişilerin uyuşturucu kullanmasının yanı sıra yukarıda yazılı suçlardan dolayı haklarında iddianame düzenlenmesi halinde, kişiler 5-15 yıl arasında hapis cezası ile yargılanacaklardır. Bununla birlikte uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması hâlinde cezalar yarı oranında artırılacaktır.”
Paylaş