Müzikte telif meselesi

Geçen hafta MSG yöneticileri (Musiki Eserleri Sahipleri Grubu) ile buluşarak bu zamana kadar edinilen kazanımları, gelecekle ilgili planları, olanları, olamayanları konuştuk.

Haberin Devamı

Ana tema dijitalleşmeyle farklı bir boyut kazanan telif haklarıydı.
Dijital devrim korsanı bitirmiş olsa da telif hakları mücadelesi başka mecralarda devam ediyor.
En çok da alanda.
Çünkü hâlâ festivallerden, müzikhollerden, AVM’lerden, restoranlardan, kafelerden, yani müziğin kullanıldığı umumi mekânlardan olması gereken telif alınamıyor.
Bu noktada güzel bir haberi 2 bine yakın eser sahibinin haklarını korumak için mücadele veren MSG yönetimi ve profesyonelleri, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkürlerle şöyle verdi:
Otel ve konaklama tesislerinin lisanslamaları tamamlanmış.
Yani konaklama yaptığımız otellerde artık emek hırsızlığı yapılmıyor.
Umumi mahallerde ve organizasyonlarda kaynağından lisanlamada aynı destek İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’dan da bekleniyormuş.
Hayli ilerleme de kaydedilmiş.
Bir MSG üyesi olarak ben de yakında bu güzel haberi duymayı dört gözle bekliyorum.

Haberin Devamı

Modacılar film oluyor

Film ve dizi dünyasında son moda, moda devlerinin hikâyelerine yönelmek oldu.
Görsellik var, göz alıcı kıyafetler var, güzel mankenler var, çekişme var, ayak oyunları var. İzleyici daha ne ister.
İspanyol modacı Balenciaga’nın Paris’teki 30 yılını anlatan dizi serisi Disney Plus’ta yayında.
Apple TV’de Christian Dior ve rakiplerinin savaşını anlatan The New Look var.
Daniel Brühl’ün Karl Lagerfeld’i canlandıracağı yapım modacının 1970’lerde Paris’teki yükselişine odaklanacak.
Kısacası moda dünyasını anlatan dünya çapında 3 ayrı iş aynı anda izlenebilecek.
Bakalım bizim dizi sektöründe yerli bir modacının hayatını anlatan ilk dizi hangisi olacak?

Bateri çalmaya başlayın

Aynı yerler, aynı insanlar, aynı yoğun tempo.
Bir noktadan sonra insan sıfırlanmak, yenilenmek isteği duyuyor.
Bir ara vermek, bir nefes almak için neler yapabiliriz diye düşündüm.
Aklıma şunlar geldi.
Yeni, yepyeni, hiç kimseyi tanımadığımız bir yere tatile gitmek.
Yürümek, hiç durmadan yürümek, belki Boğaz kıyısında, belki ormanda, özellikle yeni kararlar alırken beyni açıyor, şahane oluyor.
Ormana ya da çöplüklere atılan köpekleri beslemeye gitmek.
Çok kalabalık bir köpek topluğu ile karşılaşacaksınız ama korkmayın asla size saldırmazlar. O günün sonunda yatağa huzurla gireceğiniz garanti.
Yemekle aranız iyi olsun olmasın, yeni yemek tarifleri denemek, klişe de olsa kitap okumak ve müzik dinlemek güzel seçenekler.
Bir müzik aleti çalmayı öğrenmek, kafa resetlemek için tavsiyem kesinlikle bateri.

Müzede yoga!

Haberin Devamı

Araştırmalar sanatın insan beyninde pozitif etkisi olduğunu gösteriyor.
Tate Modern, müzenin beyne olan etkisini vücuda da taşımak istemiş olacak ki bu yıl yoga workshop’una başlama kararı aldı.
Ziyaretçiler her cumartesi sabahı müzede yoga yapabilecek.
Sonrasında da sanat eserlerini gezerek sağlam vücuda sağlam kafa ekleyecekler.
Nasıl?
Değişik, öyle değil mi?

Yazarın Tüm Yazıları