İyi ki "Mustafa hakkındaki görüşlerinizi bana yazın" demişim.
Gelen yüzlerce mail’i tek tek okumak kolay olmasa da değdi doğrusu.
Kafam da karışmadı değil ama.
Bu kadar farklı yorum karşısında bu insanlar aynı filmi mi seyretti acaba diye düşündüm durdum.
Eminim siz de şimdi aynı şeyi hissedeceksiniz.
En ilginç, en mantıklı, en saçma, en kötü, en iyi yorumlarla; işte sizin ’Mustafa’nız...
- Atam, içimde bir hüzün var. Sizin bıraktığınız ve bizi ulaştırmak istediğiniz o aydın beyinleri bizler yetiştiremedik. Ne yazık ki bugün aydın olduklarını ve Cumhuriyetçi olduklarını iddia eden insanlar, sizin de bir insan olduğunuzu vurgulayan bu belgeseli size bir hakaret olarak algıladılar.
- Bana göre Mustafa filminin özeti "Tüm cihana sözümü dinlettim ama iki kadına dinletemedim" cümlesinde saklı. İki kadın arasında kalmış, sabahlara kadar içki içip yalnız kalarak sonunu hazırlayan bir insan portresi çiziliyor. Bence çok yanlış ve yeni kuşaklara anlamsız bir tanıtım filmi.
CEYLAN DERİLİ KOLTUKLARDAN BUNUN KIRINTISI BİLE ÇIKMAZ
- Film beni beklediğim kadar sarsmadı, etkilemedi. Ancak Can Bey’e (Dündar) yapılan eleştirileri çok haksız buluyorum.
- İçki sofrasına takıyorlar kafayı. Atatürk ülke için yanlış kararlar almıştır diyebilir miyiz? Hayır. O halde ister içki sofrasında alsın, ister çalışma odasında... Şimdikiler o görkemli meclis kürsüsünde ve ceylan derili koltuklarında bunun kırıntısını yapsınlar da görelim.
- "Mustafa"dan sonra Atatürk’e bakış açımda değişiklik olduğunu söyleyemem ama Can Dündar’a bakış açım 180 derece değişti. Ne yazık ki olumlu yönde değil...
RAKIYA TAKILMIŞLAR, SANKİ HERKES SÜT İÇİYOR
- Benim çocukluğumda hemen hemen tüm büyükler sigara kullanırdı. Evde verilen davetlerde de rakı içilirdi. Eleştirileri bazı belediyelerin uyguladığı içki yasağına bağlıyorum. Sanki herkes süt içiyormuş gibi bir hava yaratılıyor.
- Bu filmi Atatürk hakkında hiçbir şey bilmeyen bir çocuk veya Türk olmayan kişiler izlerse, kesinlikle Atatürk’ün meziyetlerini yeterince öğrenemeyeceklerdir. Bu, başlangıçta çok genel ve daha herkesin bildiği konuları anlatan Mustafa 1, Mustafa 2 filmlerinden sonra sırası gelecek bir filmdi.
- Rumeli müziği çaldığında yerinde duramayan Atatürk muhteşemdi.
- Atatürk dinsizdi ya da dindardı gibi kısır tartışmaları aşmanın zamanı çoktan geldi geçti. Böyle tartışmaları seviyesiz ve basit buluyorum.
ÇOCUKLARIN AKILLARINDA KALANLAR NE OLACAK
- Mustafa filmine götürülen çocuklara "Aklında ne kaldı" diye sormuşlar. İşte cevaplar: Kardeşini çakallar yemiş. Çok sigara, alkol içiyormuş. Korkuyormuş, saklanıyormuş, kimsesi yokmuş, annesini aramıyormuş... Şimdi soruyorum size, günümüzde böyle bir filme götürülen çocuklara, bir öğretmen derste Atatürk’ü anlatmaya çalışırsa, filmin etkisinde kalmış olan o çocuğun gözünde nasıl bir Atatürk imajı oluşacak?
- Ben 9 yaşındayım, yazınızı annemin bir şeyler okumam konusundaki ısrarı sonucunda okudum. Mustafa çok sigara ve içki içiyor, gözünün birisi de takma. Ayrıca filmde Cumhuriyeti kurduğu, bizi kurtardığı ve çocuklara verdiği değerden hiç bahsedilmemiş.
SİZ DAHA İYİSİNİ YAPIN, İZLEYELİM
- Filmi izlemeden yorum yapanlara sesleniyorum. Çok konuşacağınıza elinizi taşın altına koyun, daha iyisini yapın da izleyip alkışlayalım. Tebrikler Can Dündar. Yaşasın Mustafa.
- Onunla kendim arasında bağlantı kurdum. Zaman zaman insancıl hatalar yapabildiğini gördüm. Karanlıktan korkması özellikle... Bir dünya lideri, ancak benim gibi zaafları var. Kadınlara ilgi duymasına gelince, bence duymasa endişe etmeliydik.
- Filmi beğenmedim. Gayet sığ geldi bana. Can Dündar’ın Sarı Zeybek’inden sonra cok heyecansız, kes yapıştır tarzı bir film olmuş.
- Mustafa’da vatanı kurtarmak için kendisine zaman ayıramayan bir insanı izledim. Özellikle böyle bir devirde bunu kim yapabilir?
CAN DÜNDAR’A TEŞEKKÜRLER
- Mustafa belgeseli ile ilgili basında çıkan haberler o kadar kötüydü ki, çok büyük bir merakla ve kızgınlıkla sekiz arkadaş gittik filme. Filmden çıktığımızda hepimizin kızgınlığı daha da artmıştı. Bu belgeselden bu kötü izlenimleri nasıl çıkardılar, niye çıkardılar diye... Can Dündar’ın ellerine sağlık. İçki masası kuruyormuş. Atatürk bu masalarda sanat konuşuyor, ilim konuşuyor, halkın nabzını tutuyor. Yalnızmış. Çok seveni var. Yeryüzünde onun kadar sevilen biri yok. O balodan bu baloya gezmiş. Halkı için gözlemleri yerinde yapmak ve bu gözlemleri Türkiye’de gerçekleştirmek suç mu?