Millon geliyor

Böyle çekici, kıvrak, ritmik bir dans görmemiştim daha önce.

922 bin takipçisi var.

Dans videoları efsane, çok izleniyor, çok yorum alıyor.

Ve şimdi yeni bir şarkı da çıkardı Millon.

İnternette ise yeterince bilgi yok hakkında. DM’den ulaştım kendisine, yakında Türkiye’ye gelecek, buluşacağız ama şimdilik bana yazdıklarından ufak bir derleme yazıp size tanıtayım istedim.

İleride ismini buralarda çok daha fazla duyacağımıza eminim çünkü.

Almanya’da Kirchhain adlı küçük bir kasabada büyümüş.

3 yaşında şarkı söylemeye başlamış.

Ailesinin de desteği ile hiphop dans okuluna yazılmış.

12 yaşında Almanya dans şampiyonalarına katılmış ve solo hip hop dans kategorisinde Almanya ve dünya şampiyonu olmuş.

13 yaşında Step Up dans şampiyonasını kazanmış ve Broadway Dance Center’da bazı star koreograflardan ders almak üzere New York’a davet edilmiş.

16 yaşına geldiğinde ise Madrid’de MTV ödüllerinde 500 dansçı arasından ilk 10’a girerek Rihanna ve Shakira’nın şovunda yer almış.

Aynı anda dans edip şarkı söyleme isteği işte o sırada başlamış.

Dans ederken şarkı söylemek istediğini anlayan Millon’un geniş kitlelerle buluşması ise geçtiğimiz yaz bir dans videosunun sosyal medyada viral olmasıyla başladı.

İlk Türkçe single’ını geçen ay yayınlayan Millon, “Gel Gidelim” ile daha şimdiden 1 milyonun üzerinde izlendi.

Kendisini nerede izleyebilirim derseniz, bir sonraki yazımda detayları yazacağım, şimdilik takipte kalın.

Isındık, yanıyoruz

Geride bıraktığımız 2023 herhangi bir yıl değildi.
NASA’ya ve Avrupa Birliği’ne ait Kopernik İklim Değişim Servisi’ne göre 2023, geçtiğimiz 100 yılın en sıcak yılı olarak tarihe geçti.
O da bir şey mi, 2023 son 100 bin yılın da en sıcak yılı oldu.
Okyanus sıcaklığı ve buzul erimeleri en üst seviyeye ulaştı.
Küresel ısınmanın geldiği nokta ürkütücü.
Fosil yakıtlarını tüketmeyi bırakmamız, yenilenmiş enerjilere yönelmemiz, hayvanları üretip yemeyi bırakmamız gibi birçok aksiyon alınması gerekiyor.
Ama ne global ne de bireysel anlamda yeterli hassasiyet var.
Geçtiğimiz yaz aşırı sıcaklardan ne kadar bunaldığımı ve çıkan orman yangınlarını da hatırladıkça artık yaz gelsin istemiyorum.

Yalnızlık mı, özgürlük mü

Şöyle bir hayat hayal edin:
Kimse sizi sabah kalkmaya zorlamıyor.
Akşam evde bekleyeniniz de yok, soran ya da karışanınız da.
İstediğinizi yapıyor, istemediğinizi yapmıyorsunuz. Buna ne denir peki?
Özgürlük mü?
Yoksa yalnızlık mı?
Önce özgürlük gibi görünen bu durum bir bakmışsınız yalnızlık oluvermiş.
Sizce de öyle değil mi, hadi düşünün ve yazın bana.

İşkenceler başladı

Köpekleri bundan 15 bin yıl önce evimizi ve sürülerimizi koruması için, kedileri ise bundan 5 bin yıl önce haşere ve fare avcısı oldukları için evcilleştirdik. Şimdi ise onlardan, özellikle de köpeklerden kurtulmaktan bahsedenler var.
Kedilere işkence yapan örgütler türemeye başladı. Bu kadar da kötü ve vefasız olunursa son da iyi olmaz.