Paylaş
İlk gün odasından bile çıkamadı. Sonraki gün rol aldığı Güreşçi’nin galasında ve basın toplantısında kısık sesle konuştu bizlerle.
Mickey neden bana böyle baktı?
Bence Antalya’nın en ilginç çifti Mickey Rourke ve Chihuahua cinsi köpeği Loki’ydi.
Kucağındaki Loki’yle şehre gelen Mickey, uçakta virüs kapmış. İlk gün odasından bile çıkamadı. Sonraki gün rol aldığı Güreşçi’nin galasında ve basın toplantısında kısık sesle konuştu bizlerle.
Ödül töreni günü hastaneye gitmeden önce yan yana geldik ve ortaya yandaki fotoğraftaki bu ilginç görüntü çıktı.
Şimdi haklı olarak o bakış ne öyle diyeceksiniz.
Ben de aynı şeyi düşündüm o an.
Geçen haftaki yazımda Hollywood’un asi oyuncusu Mickey Rourke’un altın yıllarının ardından gelen çöküşünü, eşini, işini, parasını kaybedişini yazmış ve Mickey Rourke hakkında kötü yazanlara yasak koyuyormuş, Antalya’da benimle de konuşmayacak mı acaba diye eklemiştim.
İşte birileri o haberi Rourke’a uçurmuş. O da o sen misin bana haksızlık yapan deyip, yüzüme böyle güzel gülerek ve elini omuzuma atarak beni fena utandırdı.
Gerek bu sevimli tavırları, gerekse de kucağından indirmediği ve "Ailemden sonra en sevdiğim varlık" dediği köpeğiyle beni 12’den vurdu Mickey Rourke.
Ben hayvanları bu kadar seven, değer veren ve son filmi Güreşçi’de Oscar’a layık bir performans sergileyerek küllerinden doğan bu adama bayılıyorum artık.
Antalya’dan son notlar
İngiliz yönetmen Ben Hopkins’in Türk-İngiliz-Alman ve Kazak ortak yapımı olan Pazar: Bir Ticaret Masalı filminin ulusal yarışmada o kadar çok ödül alması şaşkınlık yarattı tabii. "Bizim ödül ellere gitti" diyenler bile oldu. Hopkins bile törenden sonra "Bu ödülleri nasıl aldığımızı anlayamıyorum. Şu an çok heyecanlıyım, yarın daha iyi anlarım herhalde" dedi. Ben yine de Türkiye’de ikinci filmini çeken, üçüncüye hazırlanan Ben Hopkins’in filminin Türk kültürünü yansıttığını düşünüyorum. Dahası filmin başrol oyuncusu Tayanç Ayaydın Altın Portakal’ı sonuna kadar hak ediyor. Locarno’da En İyi Erkek Oyuncu seçilen Tayanç’ı iyi takip etmek lazım. Ben oyunculuğunu çok beğendim, bir sonraki filmini merakla bekliyorum.
Ödüller tek ama ödül alamayanların da hakkını yememek lazım. Bu yıl Antalya’da yarışma filmleri "işte Türk sineması budur" dedirtti. Hayat Var, Nokta, Pandora’nın Kutusu, Pazar: Bir Ticaret Masalı, Süt, Üç Maymun gibi özel filmler adlarını festivale altın harflerle yazdırdılar. Bu arada bu yıl Cannes’a damgasını vuran Üç Maymun’a sadece özel efekt ödülü verilmesi komik oldu. Şaka gibiydi.
SEZEN AKSU DİLDEN DÜŞMÜYOR
Bu yıl sonuçları önceden Medyatava bile açıklayamadı. Engin Yiğitgil jüriyi öyle bir tembihlemiş ki, sonuçlar açıklanana kadar jüri üyelerinin ağızlarını bıçak açmadı. Ama biz Nurgül Yeşilçay’ın ödül alacağını önceden anladık tabii. Antalya’dan ayrılan ve kapanışa gelmeyeceğini söyleyen Nurgül’ü bir anda otel kapısında görünce her şey belli oldu. Belli ki İstanbul’a dönen Yeşilçay aranmış ve törene gelmesi istenmiş.
Nurgül Yeşilçay bence bu yıl çok doğru bir politika izleyerek ödül gecesine kadar Altın Portakal’la ilgili ters bir laf etmedi. Ama anladık ki Nurgül’ün sabrı ödülü alana kadarmış. Sonunda dayanamayıp, "Sezen Aksu buraya gelmediği için teşekkür ederim" deyiverdi. Espri yaptı tabii ama her fırsatta onu çok beğendiğini söyleyen Aksu’ya dokundurmaya ne gerek vardı anlayamadım.
Festivalde çıta giderek yükseliyor. Antalya Altın Portakal ve Avrasya film festivalleri bu kez resmen altın yılını yaşadı. İki Oscar’lı Kevin Spacey, Oscar’lı Adrien Brody ve bu yıl Oscar’ın güçlü adayı Mickey Rourke’u yan yana getirmek büyük bir iş. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve festival başkanı Engin Yiğitgil ne kadar övünseler azdır. Büyük bir alkışı ve teşekkürü hak ediyorlar.
SPACEY BAKANI GÖLGEDE BIRAKTI
Kapanış töreni başlangıcında kırmızı halıda yaşanan düzensizlikte kabak Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın başına patladı. Kırmızı halıya Kevin Spacey ile aynı anda ayak basan bakanla ne halk ne de basın ilgilendi. Günay ve eşi, oradan oraya koşarak müthiş bir şov yapan Kevin Spacey’ye yan gözle bakarak sessiz sedasız yürümek zorunda kaldılar. Bu tesadüf yurtdışında, örneğin Cannes’da olsa kırmızı halının başında bir görevli durur ve iki önemli ismin aynı anda halıda olmaması sağlanırdı. Kıssadan hisse, daha öğreneceğimiz çok şey var!
OSCAR’IN YOLU ANTALYA’DAN GEÇER!
Antalya’ya fotoğrafçı annesi Sylvia Plachy ile gelen Adrien Brody, Kapadokya’da bol bol fotoğraf çektirdi. Engin Yiğitgil, Sylvia ile konuşmuş. Bu fotoğraflar önümüzdeki günlerde Hollywood’un prestijli dergilerinde yayımlanacak. Ülkemiz adına daha iyi bir tanıtım olamaz herhalde.
Geçen yıl Antalya’ya gelen Helen Mirren, Antalya’dan sonra Los Angeles’ta En İyi Kadın Oyuncu Oscarı’nı havaya kaldırmıştı. Mickey Rourke da Güreşçi filmindeki rolüyle bu yıl En İyi Erkek Oyuncu Oscarı’nın en güçlü adaylarından. Rourke bu yıl Oscar alırsa (ki bence alır) Antalya’nın Oscar uğurundan söz edebileceğiz artık.
Paylaş