Maske tak demeye korkar olduk

Maske takması konusunda uyardığı kişi tarafından saldırıya uğrayan Turan, kırılan gözlük camının batması sonucu gözünü kaybetti.
Kendinizi onun yerine koyun, ömür boyu bir gözü görmeyecek!
Bu haberin hemen ardından bir başkası da Almanya’dan geldi.
Almanya’da bir kişi, kendisini maske takmadığı için uyaran kasiyeri silahla vurarak öldürdü.
Bunları okurken aynı konu nedeniyle kaç badire atlattığımı düşündüm, aklım çıkıyordu.
Dayanamıyor ve kapalı alanda maskesiz gördüğüm herkesi ben de uyarıyorum çünkü.
Bir gün İstanbul-Bodrum yolundaki bir benzinlikte uyardığım kaba adam “Sana ne sen güvenlik görevlisi misin!” diye çıkışmıştı.
Bu cevabı karşısında “Senin gibiler yüzünden virüs kapıp hasta olmak istemiyorum” demiştim herkesin ortasında.
Evet, evet, kesin kadın olduğum için ileri gitmedi.
Yoksa girerdik birbirimize.
Peki maskesizleri uyaramayacak mıyız?
Her uyarılan, her yüzüne “yanlış yapıyorsun” dediğimiz bize saldıracaksa biz nasıl düzeleceğiz?
Bu nasıl bir tahammülsüzlük, saldırganlık ve hadsizlik!
Bu noktada aklıma başka bir çözüm geliyor.
İnsanları birbirine düşürmemek, bizleri sürekli uyaran pozisyonuna sokmamak için kapalı alanlarda çok daha fazla “maskenizi takın” uyarısı ve hatta anonsları olmalı bence.

Betül Demir’in Bostancı diyeti

Geçtiğimiz haftalarda Betül Demir’i hayli zayıflamış ve fit halde görünce nedenini sormuştum.
“Bostancı diyeti” demişti.
Kariyerinin 15’inci yılında, hem de doğum gününde Bostancı Gösteri Merkezi’nde konseri olunca, diyet için yeterli motivasyon oluyor tabii.
Betül bu cumartesi günkü konserinde birbirinden iddialı üç kıyafet giyecekmiş.
Bostancı diyetinin finali güzel olacak yani.
Hem sürpriz konukları, hem dansları, hem kıyafetleri görmek ama en çok da o güzel sesinden şarkılar dinlemek için ben de konserde olacağım.
Bostancı diyetinde neler yedi, neler yemedi onları da öğrenir, yazarım bir ara.

Şifreni söylemezsen boşanırım!

Evli çiftlerin telefonunda şifre olmalı mı?
Geçen gün masadaki sohbet konumuz buydu.
Farklı cevaplar havada uçuştu tabii.
“Şifre olmalı, telefonum özelimdir” diyenler tahmin edeceğiniz gibi genelde erkekler.
Böyle diyenlerden hep korkmuşumdur ben.
Mutlaka altından bir gün bir şey çıkar.
Benim fikrim, telefonda şifre olmasından ve bu şifreyi eşin bilmesinden yana.
Yani eşler arasında telefonda da, başka yerde de gizli, saklı, özel hiçbir şey olmamalı.
Olamaz da.
Gizli saklınız varsa neden birbirinizin hayatındasınız arkadaşlar?
Telefonunu ve şifresini paylaşan, saklamayan kişinin telefonuna bir süre sonra kimse bakmıyor, karıştırmıyor da zaten.
Eğer gizli kapaklı işler çeviriyorsan zaten o ilişkiyi uzatmaya, devam ettirmeye de gerek yok.
Ayrıl, hem sen kurtul hem de karşındakini kurtar.

Telefonun ucunda kim var?

Türkiye’de insanların telefonda konuşma sürelerini yazmışlar.
Hem güldüm hem de bir yandan da doğru buldum yazılanları.
Ya sizce?
Erkek, erkeği ararsa, 59 saniye.
Erkek, annesini ararsa 50 saniye
Erkek, babasını ararsa 30 saniye.
Erkek, kız arkadaşını ararsa 1 dakika 24 saniye.
Kız, kız arkadaşını ararsa 5 dakika 30 saniye.
Erkek, karısını ararsa 3 saniye.
Kadın, kocasını ararsa 14 cevapsız çağrı.
Anne, evli kızını ararsa 10 dakika 50 saniye.