Marşı öğretmenimle okuduk

Başta başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerin bu özel gününü kutluyorum.

Ben bir öğretmen kızı olarak bu yılki kutlamayı Atatürk’ün evine ev sahipliği yapan mutlu insanlar kenti Kırklareli’nde yaptım.

Kırklareli’nin benim için bir başka önemi de bana şarkı söylemeyi, piyano çalmayı öğreten çok değerli hocam Selçuk İşcan’ın memleketi olması.

Birlikte gittik Kırklareli konserine.

Onu sahneye davet ettim ve Öğretmenler Marşı’nı öğretmenimle birlikte söyledik. O unutulmaz anı Ali Mert bu fotoğrafla ölümsüzleştirdi. 

Selçuk hocamın Öğretmenler
Günü ile ilgili sahnede söylediği birkaç cümleyi buradan sizlerle paylaşmak istiyorum:

“Mustafa Kemal, Türkiye Büyük Millet Meclisi açılış nutuklarında cumhuriyet dönemi eğitimine, eğitim sorunlarına büyük yer vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş Türk eğitimi düşünce ve ilkelerini şöyle özetleyebiliriz:

∆ Eğitim ulusal olmalıdır.

∆ Eğitim bilimsel ve çağdaş olmalıdır.

∆ Eğitim laik olmalıdır.

∆ Eğitim birlik içinde olmalıdır.

∆ Eğitimimiz uygulamalı olmalıdır.

∆ Deneye, gözleme dayalı olmalıdır.

∆ Eğitim ve öğretim, disiplin ilkesi içinde yürütülmelidir.

∆ Eğitim yaygın olmalıdır.

∆ Eğitim karma olmalıdır.”

Öğretmenler Günü kutlu olsun.

Deprem anı

İşte tam ben bu yazıyı yazarken köpeklerin normalden farklı bir şekilde davrandığını fark ettim. Sokak köpekleri gecenin yarısında sanki bir şeyi haber verir gibi havlamaya başladı.

Evimdeki kediler de huzursuzlandı.

Sonra o an geldi...

Sallanmaya başladık... Önce biraz, sonra daha şiddetli halde yeniden.

Uzun, gerçekten de çok uzun sürdü.

Unuttuğumuz bir korkunun varlığını tekrar hatırlamış olduk.

“Deprem anında ilk kime yazarsan ona aitsin” diye bir söz dolanıyor ya ortada...

Sizi bilmem ama düşündüm de ben ilk Twitter’a yazdım “deprem” diye.

Sonra da Instagram’a ve WhatsApp gruplarına.

Baktım bir sürü insan da benim gibi sosyal medyasına yazmış depremi.

“Sosyal medyada yaşıyoruz” diye boşuna demiyoruz.

Deprem anında TT oldu zaten. Geçmiş olsun hepimize.

Bununla bitsin, yenisi gelmesin diyelim. Ama tedbiri de elden bırakmayalım.

Kentsel dönüşüme girmemekte direnen bina sakinleri mesela.

Daha fazla direnmeyin, yenileyin oturduğunuz evleri.

Görüyoruz ki bu işin şakası yok!