Levent Kırca maraton koşuyor

Levent Kırca bir kere aynı benim gibi tezcanlı, eli çabuk.

Televizyonculuktan gelen bir alışkanlık olsa gerek, her şey çabucak olsun bitsin istiyor.

Sanki maratonda koşuyor.

Hemen “sonraki”ne geçmek istiyor.

Oğlu Oğulcan’ın yönettiği Son ıstasyon’daki sahne tekrarlarından sıkılıp evinin yolunu tuttuğu çok olmuş. “Onlar filmi yavaş yavaş çekerken bana fenalıklar geldi” derken gülüyor. Sinema okuttuktan sonra figüranlıkla yetiştirdiği Oğulcan’a sonuna kadar güvendiğini eklemeden de edemiyor.

Levent Kırca’nın yazdığı ve başrolü oynadığı Son ıstasyon, dokunaklı bir film. Anne, baba ve çocuklar arasındaki kuşak çatışmasını anlatırken insanın gözlerini yaşartan çok sahnesi var.

Film, babaerkil toplumda, babaya en son söylenir mantığının olduğu ailelerde ne sorunlar doğabileceğini en acıklı şekliyle perdeye taşıyor. Ve sanki bu haliyle Robert De Niro’nun başrolde olduğu Everybody’s Fine filmini hatırlatıyor. Demek ki Amerika, Türkiye fark etmiyor, erkek egemen ailelerde aynı sorunlar hep yaşanıyor.

Buradan yola çıkarak babalara sesleniyorum; çocuklarınızı dinleyin.

Son ıstasyon’u beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama Levent Kırca’nın iyi film tarifine şapka çıkaracağınıza eminim:

“Sinemada da tiyatroda da izleyici zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsa, komediyle dram ve trajedi iç içe girebiliyorsa, tamamdır iş. Ben bunu bir sofra gibi düşünüyorum. Oturuyorsunuz çorbanız geliyor, arkasından yemek ve onun da arkasından bir tatlı geliyor. Filmler de aynı böyle her şeyi yerinde sofralar gibi olmalı.”

Peki Levent Kırca genç kuşaktan kimi evladı gibi görüyor. Bu sorunun cevabı “öğrencim” dediği Yılmaz Erdoğan.

“Benim ustamdır dediği için şimdi ben de söylüyorum, yoksa haddime değil” diyerek her zamanki mütavazı tavrını sergiliyor Levent Kırca. Ve Yılmaz Erdoğan’ın farkını şu cümlelerle dile getiriyor: “Onu benim çizgimi devam ettiriyor gibi görüyorum. Çektiği filmler hep bir şeyler söylüyor.”

Ben de bu cümleye şunu ekliyorum: “BKM, bu yıl yaptığı 3 güzel işle çizgisinin ne kadar doğru olduğunu kanıtladı gerçekten de...”

Levent Kırca sohbetimizin devamı bu cumartesi öğlen Kanal D’de Cinemania’da.

Timuçin Esen albüm yapar mı?

Timuçin Esen’i oyuncu olarak bilenler, geçen gece şaşkınlık içindeydi. Sahnede bir adam vardı, çok güzel rock söylüyordu ve o Timuçin Esen’di.

Sinemaya desteğini düzenlediği festivaller ve etkinliklerle hiç eksik etmeyen Jameson’ın düzenlediği partide, sevgili Muammer Brav’ın davetlisi olarak İKSV’nin yeni binasındaydık.

İstanbul Film Festivali’nde ödüllerin açıklanmasına az bir süre kala yerli yabancı sinemacılar ve sinema yazarları hep birlikte Timuçin Esen’e kilitlendik.

Kendisinin sesini merak edenler Kapalı-çarşı dizisi için söylediği “Ah Yapma Be Güzelim” adlı şarkıyı internetten bulup dinleyebilirler.

Ben hem bu şarkıyı hem de canlı performansını keyifle dinledim.

Tüm bunların üzerine bir Timuçin Esen albümü gelirse hiç şaşırmayacağım.

9. evlilik ve twitter

78 yaşındaki Elizabeth Taylor, 9. evliliğini 49 yaşındaki menajeri Jason Winters ile yapacağı haberlerini twitter üzerinden yalanladı!

Taylor’ın daha önce iki kez evlenip boşandığı Richard Burton bir yana...

Bir önceki eşi, kendinden 20 yaş küçük inşaat işçisi Larry Fortensky diğer yana.

Kendinden 30 yaş küçük menajer sevgili başka bir yana...

Evlilik haberlerini twitter üzerinden yalanlamasını nereye koyacağımı ise bilemedim. Gençliğine veriyorum!