Paylaş
“Beni tanıyan herkes dalga geçiyor” diyerek davacı olmuş. Haklı.
Senaryoyu bilse belki de izin vermeyecekti.
Ya da izin verse bile karşılığında belli bir ücret talep edecekti.
Yapımcıların figüran tutacak paraları mı yoktu acaba?
Ya da doğal olsun diye yöre halkını mı oynatmak istediler?
Diyelim ki her şey spontane oldu, o arada birileri denk geldi ve sahneyi çekmeye karar verdiler.
O küçük çocuğu filmde oynatırken ailesinden izin almak da mı gelmedi akıllarına?
Sen oyuncu ajansı yerine işini sokakta top oynayan çocukla görür, üstüne de sanki vizyona girecek bir film çekmemiş gibi çeker gidersen olacağı budur işte.
Ömer Usta’nın davasının nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyorum.
Bu dava, yapımcılara daha dikkatli olmaları konusunda örnek olacaktır.
Yılbaşı sayıklamaları
- Bir yılı daha geride bıraktık. Kendi adıma değişen bir şey olmadı.
Hatırladığım en güzel yılbaşı, arkadaşımın köpeğine bakmak üzere evde kaldığım o yılbaşı olmaya devam ediyor. Önümüzdeki 31 Aralık’ta kedisini, köpeğini bana bırakmak isteyen olursa seve seve kabul edeceğim.
- Bu yılbaşı Paris Valiliği, kutlamalarda havai fişek atılmasını yasakladı.
Onların açıklaması kamu güvenliğini tehdit ediyor olması. İşin farklı bir boyutu daha var. Havai fişekler kuşları korkutuyor, yaralanmalarına ve ölmelerine neden oluyor.
Fransa’ya gıcık olmaya devam ama bu yasağa alkış.
- Yılbaşı itibarıyla köprüden geçiş 4,5 lira oldu. Otoyol ve köprülere yapılan yüzde 10.21’lik artışı maaş bordrosunda gören var mı acaba?
- Yeni yılın ilk televizyon olayı Star TV’den geldi.
Herkes mutlu mesut yeni yıl dileklerini sıralamışken, 2012’nin ilk gününde, 2012’de dünyanın sonunun geleceğini anlatan “2012 Dünyanın Sonu” filmini yayınladılar. “Ey insanlar sarsılın, kendinize gelin” demek istediler herhalde.
- 2012’nin önceki yıllardan farkı 366 çekmesi, yani 29 Şubat’lı olması. Cem Özer Twitter’da “Nadir bulunan bir gün olan 29 Şubat’ı niye kutlamıyoruz” diye yazdı. Aynen katlıyorum. 29 Şubat’ı not edelim.
Film eleştirisine sansür!
Evet, sonunda bu da oldu.
Bir film eleştirisi sansüre uğradı.
“Bir Sırp Filmi” (Srpski Film) üzerine ‘Öteki Sinema’ adlı internet sitesinde çıkan Onur Atay imzalı yazı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yasaklandı ve siteden kaldırıldı.
Biraz daha şaşırın diye size Onur Atay’ın yazısından bir alıntı yapıyorum: “Kutsalı olan, tabuları olmadığına inansa da kimi gördüklerinden kolayca etkilenen, adult/porno/korku sektöründen hazzetmeyen arkadaşlar, mümkünse film hakkında ne bir şeyler araştırsınlar, ne okusunlar ne de rastlayınca gözucuyla baksınlar. Bu yazdıklarım genelde provokatif anlamda ilgi çekmeye, merak duygusunu körüklemeye daha fazla yarar, ancak samimiyetimden emin olun ve uzak durun.”
Yazı filmi göklere çıkarmıyor, ayrıca çıkarsa ne olur, sansüre neden midir!
Sonuçta söz konusu olan eleştirilmeye açık bir filmin eleştirisi değil mi?
Yazıların ya da filmlerin içeriği ne olursa olsun bir film değerlendirmesinin sansürlenmesi kabul edilebilir bir durum değil.
Not 1: Bu yazı lütfen “Bir Sırp Filmi”ne merak uyandırmasın. Onur Atay’ın da dediği gibi böyle bir filmin reytingini artırmak, reklamını yapmak istemeyiz.
Not 2: Söz konusu eleştiri Öteki Sinema adlı siteden kaldırıldı ama Facebook üzerinden halen okunabiliyor. Yeni bir emirle Facebook kapanmazsa, oradan bakabilirsiniz.
Paylaş