Köpeğe mirasa alkış

Haber şöyleydi hatırlarsanız; şarkıcı Pınar Soykan 5 milyon lira değerindeki evi dahil tüm mirasını ‘Kızım Soykan’ isimli köpeğine bırakacağını duyurdu.
Soykan, “Eşimin ve benim çocuğumuz yok. Bize bir şey olursa köpeğimizin geleceğini garantiye almak istiyoruz” dedi. Soykan, kanunen bunun uygun olup olmadığını bilmediğini ama bu işlem için bir yol aradıklarını söyledi.
Durumu değerlendiren hukukçular, Türk hukukunda mirasın hayvanlara direkt olarak bırakılmasının mümkün olmadığını belirterek, kişinin bir vasiyetname ile kişilere ya da Hayvanları Koruma Derneği gibi bir derneğe, vakfa miras bırakılırken hayvanın gelecekteki bakımının garanti altına alınmasının istenebileceğini kaydetti.
Pınar’ın bu isteğini algılamakta güçlük çekenler için, bir hayvan hakları derneği başkanı olarak, miraslarını hayvanlara bırakmak isteyenlerin sayısının günden güne arttığını söyleyebilirim.
Hatta çocuğu olanlar bile, “Evlatlarımdan hayır görmedim ama kedim, köpeğim beni bir gün sevgisiz bırakmadı, hiç ihanet etmedi” diyerek miraslarını güvendikleri derneklere bağışlama kararı alıyor.
Bunu bizzat yaşadım.
Geçen ay da Çin’de benzeri olmuş. Yaşlı bir kadın, kendisini ihmal eden çocuklarına kızarak 2.8 milyon dolarlık servetini kedi ve köpeklerine bırakmıştı.
Annelik rahim değil, yürek işidir.
Ben doğurup annelik yapmayan çok kadın gördüm.
Ya da baba olup babalığın hakkını veremeyen adamlar.
Ve de çocuğu olmadığı halde evladı gibi gördükleri patili çocuklara annelik, babalık yapan nice insanlar.
Pınar Soykan ve eşi eleştirilere kulak asmasın, ben onları tüm hayvanseverler adına alkışlıyorum.
Son bir not olarak da şunları paylaşmadan geçmeyeyim; ünlü modacı Karl Lagerfeld, tüm mirasını kedisi Choupette’e bırakmıştı.

Telefonla uyuyan aptallaşıyor

Bazen yatakta üç kediyle uykuya dalıp, uyandığımda kendimi beş kedi arasında kıvrılmış olarak bulduğum oluyor.
Kedileri yazmamın nedeni, aldığım kararda onların da büyük etkisi olması.
Evet, artık başucumda şarja takılı, alarmı kurulmuş telefonla uyumuyorum.
Çünkü yatağımıza 5 metre uzaklıktaki her telefonun, özellikle de şarjdaysa, hem uyku kalitemizi hem de beynimizi olumsuz yönde etkilediği açıklandı.
Şarjdan yangın çıkma riskinden de bahsedilse de beni burada asıl ilgilendiren telefonun beyne etkisi.
İster kapalı isterse açık olsun, yakınınızda telefonla uyumak sizi aptallaştıracak kadar olumsuz etkiliyor.
Ben alarm için normal bir saat kurmaya geçtim.
Acil bir telefon gelmesi durumuna karşı da telefonu şarjdan çıkarıp olabildiğince uzağa koyuyorum.
Benim beynime vereceği zararın aynısını hatta belki de fazlasını kedilere vermesi bu kararımdaki en büyük etken oldu.
Siz tabii önce kendinizi düşünün ve telefonu uyuduğunuz yerden olabildiğince uzaklaştırın.

8 Mart hediyeniz hazır mı?

Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.
Eğer karşınızdaki benim gibi bir kadınsa, hediye ya da çiçek yerine onun adına bir iyilik yapmanızı tercih edecektir.
HAÇİKO olarak sokak hayvanları yararına, isme özel 8 Mart sertifikaları yaptık.
Annenize, eşinize, sevgilinize ya da iş arkadaşlarınıza Kadınlar Günü hediyesi olarak sokak hayvanlarına mama ya da tedavi desteğini seçebilirsiniz.
Aklınızda bulunsun.