Paylaş
Müzik sürekli olarak evrilirken, tükenmekte olanların ayakta kalmak için farklı türlerle evliliğinden söz etmek gerekiyor.
O tükenmekte olan tür klasik müzik gibi en değerlisi ise yenilikler yapmak, modern dünyaya ayak uydurmasına çalışmak şart.
İşte şimdi size bahsedeceğim haber de bununla ilgili.
İlklerini hep benimle paylaşan DJ Burak Yeter’le geçen gün bir araya geldik.
Amsterdam ve Los Angeles’ta DJ okulları kuran, yurtdışında en çok iş yapan ve tanınan DJ’ler arasında yer alan Burak Yeter, klasik müziği DJ müziği ile birleştirerek yenilikçi bir çalışmaya imza atmaya hazırlanıyor.
Üstelik bunun için Universal ile görüşmüş ve anlaşmayı yapmış bile.
Universal ile yaptığı projede yılbaşına kadar Mozart, Bach, Vivaldi eserleri üzerine 12 şarkı yapacak ve 25 ülkede bu projenin konserlerini verecek.
Bu konserlerde ona Andrea Bocelli de eşlik edecek.
Burak daha önce bu çalışmayı sahnede denemiş, Antalya Senfoni Orkestrası ve Karsu ile Antalya’da sahne almıştı.
Yurtdışında ise güzel piyanist Lola Astanova ile Meksika’da Santa Lucia Festivali’nde milyonlarca kişiye çalmıştı.
Bir albümün ardından 25 konser ayağı olan bu yeni projenin İstanbul’daki konserinde, Burak Yeter’e yine Lola Astanova eşlik edecek ve ikili Türkiye’den kurulacak bir senfoni orkestrası ile aynı sahneyi paylaşacak.
Andrea Bocelli’nin sahne alacağı festivalin yeri ise aralık sonunda belli olacak.
Klasik müziği ve klasik müziğin devlerini büyük salonlara, milyonlarca gencin olduğu festivallere taşıyan bu yenilikçi projeyi merak ve heyecanla bekliyorum.
Öğretmenler Günü’nü unutmayalım
Bu yıl Öğretmenler Günü ne yazık ki ara tatile denk geldi.
Okullarda öğrenciler tarafından es geçilmemiştir, kutlamalar pazartesi gününde de olsa telafi edilmiştir umarım.
Neyse ki sosyal medyada atlanmadan kutlandı bu özel gün.
THY’nin geçen yıl Öğretmenler Günü için çektiği o duygu yüklü videoya denk geldim yine, gözlerim doldu.
Benim de babam hem babam hem de öğretmenim olduğu için, kokpitten öğretmen olan babasına seslenen pilotun hislerini anlayabiliyorum.
Ve tabii oğlunun Öğretmenler Günü kutlaması ile gözleri dolan babanın.
Bir öğretmen çocuğu olarak başta başöğretmenimiz Atatürk, canım babam ve hayatımda önemli yer tutan müzik öğretmenim Selçuk İşcan olmak üzere tüm öğretmenlerin ellerinden öpüyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum.
Yüze dövme yaptırmak
Dövme yaptırmayı seviyorum, başkalarında gördüğüm güzel dövmelere de hayranlıkla bakıyorum.
Ama işte yüze dövme denince de orada bir duruyorum.
Yüze dövme yaptırmak oldukça cesur bir davranış.
Geçtiğimiz gün İngiliz Dövme Sanatçıları Federasyonu haklı bir kararla yüze dövme yaptırabilme yaşının 21’e yükseltilmesini önerdi.
Mevcut yasalar 18 yaşındaki bir gencin yüz dahil vücudunun her yerine dövme yaptırmasına izin veriyor.
Ancak özellikle yüz dövmeleri gençlerin iş sahibi olmaları konusunda ciddi bir engel.
Yapılan bir araştırma, 10 işverenden 6’sının yüzünde dövme olan birini işe almak istemediğini gösteriyor.
Justin Bieber ya da Lil Wayne değilseniz yüze dövme pek de uygun olmuyor yani.
Anarşist ruhla özdeşleşen yüz dövmesinin kariyer planlamasında ve toplumda insanları dışarıda bırakıyor olduğunu unutmamak gerek.
Aşırıya kaçan bu dövmelerin yetişkinliğe birer gençlik hatası olarak taşınmasını kimse istemez.
İlla yüz dövmesi yaptıracaksanız da seçiminizden emin olacağınız yaşı beklemekte, en azından bir 25’i geçmekte
fayda var.
Paylaş