Paylaş
Her inişin bir çıkışı vardır.
Özellikle de medya ve sanat dünyasında.
Bir filmin, bir dizin, bir şarkın, bir kitabın tutar diğeri batar.
Bir anda gözden düşersin, telefonların çalmamaya başlar, para kazanamaz hale gelirsin.
Ve gelsin çırpınmalar, gelsin bunalım, gelsin kara günler.
İşte böyle bir dönem yaşıyor bir zamanların ünlü ve ödüllü senaristi Keith Michaels.
Havaalanındaki polislerin adını duyduklarında yaptıkları övgülerle anlık mutluluklar yaşasa da acı gerçek ortada.
Yeni yazdığı işleri tutmayan senarist Keith, yazar tıkanıklığını aşmak ve tabii biraz da para kazanmak adına bir üniversitenin senaryo dersleri için öğretmenlik yapma teklifini zorla da olsa kabul etmek zorunda kalıyor.
Geçkin çapkının öğrencisiyle aşkı
50 yaşlarındaki Keith biraz da geçkin çapkın modeli.
Kendisiyle flört eden kızı yaşındaki öğrencilerine bile hayır demeyecek kadar da zavallı. Üniversitelerdeki öğretmen öğrenci flörtleri kanayan yaradır. Bu durum için de kurallar katıdır tabii. Keith ya bunun farkında değil ya da zaten umursamadığı öğretmenlik işini tehlikeye atacak olmasına takılmıyor ve bir öğrencisiyle ilişki yaşamaya başlıyor.
Diğer yanda ise yaşı yaşına uygun bir diğer öğrencisi, iki çocuk annesi Holy ile tatlı sert bir arkadaşlık yaşamakta.
Pek çok konuda hayatla çok daha iyi mücadele eden Holy’den öğrenecek çok şeyi var.
Yazma becerisi öğrenilebilir mi
Çapkın Profesör’ün dizi senaryoları ile edebiyat eserleri arasındaki farkları anlatan, ince dokunuşların olduğu bölümleri ilgi çekici.
Bir zamanlar da olsa ünlenmiş senarist Keith ile Jane Austen üzerine uzmanlaşmış ama kendi dünyası dışında tanınmayan profesör arasındaki diyaloglar güzel yazılmış.
Yazarlık öğretilebilir mi sorusu üzerine de düşündüren sahneleri var filmin.
Ama kalanı gayet tahmin edilebilir ve heyecandan uzak bir seyir sunuyor.
Hugh Grant’ın hatrına izlenir
Marc Lawrence’ın senaryosunu yazıp yönetmenliğini üstlendiği filmin başrollerini Hugh Grant ve Marisa Tomei paylaşıyor.
İkiliye kadroda Allison Janney, J.K. Simmons, Aja Naomi King ve Chris Elliott gibi isimler eşlik ediyorlar.
Karşımızda senaryo değil, Hugh Grant’ın üzerine kurulmuş bir film var.
Brooklynli yönetmen Lawrence’ın kariyeri Sandra Bullock ve Hugh Grant’in başrollerde yer aldığı ‘Two Weeks Notice’ (Aşka İki Hafta) filmiyle başlamıştı.
Birlikte çalıştıkları bu son filmleri ‘Çapkın Profesör’ vasatın biraz üzerinden öteye gidemese de Hugh Grant hatırına ve yazarlıkla ilgili o birkaç ilgi çekici diyalog adına izlenebilir.
Paylaş