Eskiden yazın sinemalarda bu kadar iddialı filmler bulmak zor olurdu. Şimdi ise neredeyse her haftamız dolu. En büyük savaş önümüzdeki günlerde yaşanacak ama.
Johnny Depp’i, Kaptan Jack Sparrow olarak bir kez daha bizlerle buluşturacak olan Karayip Korsanları-Ölü Adamın Sandığı (Pirates of the Caribbean: Dead Man’s Chest), Türkiye’de 14 Temmuz’da vizyonda olacak.
13 Temmuz’da Hillside Beach Club’ta filme özel bir gösterim bile düzenleniyor. Hillside’da kalanlar filmi denizin ortasındaki sala yerleştirilen dev perdede, sahildeki şezlonglara uzanarak izleyecekler.
Karayip Korsanları’nın dişli rakibi ondan hemen bir hafta sonra vizyona giriyor. Amerika’da ilk gününde 21 milyon dolar hasılat elde eden ve iyi eleştiriler alan Süpermen Dönüyor (Superman Returns ) 21 Temmuz’da izleyici karşısında olacak. Süpermen rolünde Brandon Routh var. Kötü adam Lex Luthor olarak ise Kevin Spacey’yi izleyeceğiz.
Yazın bombaları bu iki film gibi görünse de sonraki haftalar da boş geçmiyor aslında. Hızlı ve Öfkeli: Tokyo Yarışı (Fast and Furious: Tokyo Drift) 28 Temmuz’da Türk izleyicisiyle buluşacak.
David Zucker imzalı Korkunç Bir Film 4’ün (Scary Movie 4) vizyon tarihi UIP’nin filme getirilen 18 yaş sınırlamasına itirazı nedeniyle ertelenmişti. Dünya sinemalarında gişe rekorları kıran film sonunda 4 Ağustos’ta izleyiciyle buluşuyor.
Yine aynı hafta Keanu Reeves ve Sandra Bullock’un başrolü paylaştığı Göl Evi (The Lake House) de vizyonda olacak.
11 Ağustos filmi, Jennifer Aniston ve Vince Vaughn’lı Ayrılık (Break Up), yaz sıcağında romantik komedi izlemek isteyenler için. Tembel, obur, ama bir o kadar da sevimli kedi Garfield’ın ikinci beyazperde macerası, 18 Ağustos’ta seyirciyle buluşacak.
Yazın animasyonu Orman Çetesi (Over the Hedge), 25 Ağustos’ta izleyici karşısına çıkıyor. Ünlü hırsızın maceralarını konu alan Arsen Lüpen (Arsene Lupin) ve Wagner operasının beyazperde uyarlaması Tristan ve Isolde yazın son haftasının diğer seçenekleri.
Kimdi o kız?
Geçen haftanın en çok izlenen filmi Poseidon’dan Kaçış’a gidenlerin çoğu, lüks gemide yılbaşı gecesi sahneye çıkan şarkıcıyı bir yerlerden hatırlıyor ama bir türlü çıkaramıyorlarmış. Hemen söyleyeyim. Poseidon’dan Kaçış’ın yıldızı, geçenlerde Efes Pilsen One Love Festival kapsamında Park Orman’da İstanbullulara müthiş bir konser veren Black Eyed Peas’in solisti Fergie’den, yani Stacey Fergusan’dan başkası değil. Park Orman’da, hem Black Eyed Peas parçaları hem de Guns N’ Roses’ın Sweet Child of Mine’ı ile kulaklarımızın pasını silen Fergie’yi daha yakından tanımak isteyenler vardır.
Önce şaşırtıcı detayı aradan çıkaralım; Fergie’nin boyu 1.57. Evet, kısa, ama bu onun çekiciliğini etkilemiyor. O, çok güzel ve çok seksi. Özellikle de dudakları ve bakışlarıyla büyülüyor.
Kariyerine oyunculuk ve modellikle başlamış Fergie. Çeşitli filmlerde rol aldıktan sonra Black Eyed Peas’e katılmış. Sinema kariyerine Quentin Tarantino’nun Grind House filmiyle devam edecek.
Sırf biz değil Tarantino da bir Fergie hayranıymış çünkü!
Akbank filmlerinizi bekliyor
9-19 Aralık arasında yapılacak olan Akbank 3. Kısa Film Festivali’nin yarışma başvuruları başladı. Son katılım tarihi 30 Eylül olan festival yarışmasının kurmaca ve belgesel kategorilerinde oluşturulacak jüri tarafından seçilecek eserlerin yönetmenleri, Akbank Sanat tarafından; En İyi Kurmaca Film için 5 bin YTL, En İyi Belgesel için de yine 5 bin YTL ile ödüllendirilecek. Festival başvuru formları ve ayrıntılı bilgi, Akbank Sanat, www.akbankkisafilm.com, www.akbanksanat.com’ da.
Mozart, Altın Portakal’da anılacak
Altın Portakal bu yıl filmleri kadar Antalya akşamlarını renklendirecek etkinlikleriyle de konuşulacak.
Verilecek konserler arasında en anlamlısını şimdiden duyuralım; Özel Mozart Konseri.
Wolfgang Amadeus Mozart, 250. doğum yılında, Dünya Mozart Yorum Ödülü sahibi olan Roland Batik’in konseri ve ilk kez Altın Portakal’da gösterilecek olan Mozart filmi ile anılacak.
Avusturyalı besteci ve piyanist Batik’in vereceği konsere 1921 yapımı Mozart’ın Hayatı, Aşkları ve Acıları filminin gösterimi eşlik edecek. Avusturya yapımı olan, Otto Kreisler ve Karl Toma’nın birlikte yönettikleri, Mozart’ın büyük aşklarını, renkli ve trajik yaşamını konu alan Mozart’ın Hayatı, Aşkları ve Acıları, büyük müzisyen üzerine yapılmış en eski filmlerden biri.