Paylaş
Her iki filmde de kızların tepelerini attıran ve ayrılıklara yol açan olaylar, erkeklerin bekarlığa veda partisine gitmeleriyle başlıyor.
Sizi bilmem ama benim çevremde bekarlığa veda partisi yapan erkek arkadaşım hiç olmadı.
Bu tür partileri hep Amerikan filmlerinde gördüm. Ama artık bekarlığa veda partilerine yerli filmlerde de rastlar olduk.
Önce Celal gitti arkadaşlarıyla bir bekarlığa veda partisine, Ceren’in “gidersen beni unut” tehditlerine rağmen.
Gizlice gittiği Aksaray eğlencesinde kadınlarla olan fotoğraf ve videoları Facebook’a düşünce Ceren ortalığı birbirine kattı ve ayrıldılar.
Filmin gerisi pirincin taşını ayıklayarak geçti.
Bugün vizyona giren “Romantik Komedi 2”de de dananın kuyruğu erkek tarafının bekarlığa veda partisine gidip bunu kızlardan gizlemesiyle kopuyor.
Kız kıza ya da erkek erkeğe yapılan bu partilerin erkekler tarafından yapılanları daha tehlikeli.
Dışarı çıkıldığında ille de kadınlı kızlı mekânlara gidilip dağıtılıyor; bkz. Celal Aksaray’a gidiyor, Romantik Komedi’nin modern erkekleri ise Antalya’da lüks bir otele.
Evde olanları daha masum diye düşünmeyin.
Ev partilerinin çoğunda eve striptizci ya da dansöz çağrılıyor. Daha ileri gidip evi Pompei’ye çevirenler de var tabii!
Şimdi dinleyin o zaman; her türlü gavur icadına sempatiyle bakabilecek Türk kadını bile bekarlığa veda partisine aynı tepkiyi verir.
Adamı o gün siler atar.
Neden mi?
Arada henüz resmi bir imza olmaması erkeğin başka kadınlarla eğlenmesine, Aksaray’a, oraya buraya, lüks otele başka kızlarla, dansözle, striptizciyle oynaşmaya gitmesine izin vermez!
Bunun adı evlilikten bir gün sonra da olsa bir gün önce de, aynıdır, buna kısaca ‘aldatma’ denir.
“Madem evleniyorum son bir kez azayım” kafasındaki adamdan hayır gelmez.
Üstelik teklifi yapan sen, son fırsatlardan yararlanma kafasında olan yine sen!
Türk erkeklerine sesleniyorum; her ne kadar yerli filmlere kadar sızmış da olsa, bu gavur icadından uzak durunuz, kötü emellerinize alet etmeyiniz.
Bekarlığa veda partiniz, sevdiğinize veda geceniz olabilir!
Bir meşaleye bin ceza
Elazığspor-Beşiktaş maçında Beşiktaşlı taraftarların sahaya attığı meşale, takıma 50-60 bin TL’lik ceza olarak geri dönecek.
Deplasmanlarda misafir takımın taraftarının attığı meşalelerin cezasını kendi kulüpleri ödüyor.
Ve bu bana fena halde saçma geliyor.
Tribüne meşale sokulması güvenliğin hatası değil mi?
Yeterli olmayan, gerekli denetimi yapmayan güvenliğin vebalini niye takımlar ödesin ki?
Benim deplasmana gidecek takımlara bir tavsiyem var.
Misafir gittiğiniz sahada ceza ödemek istemiyor-sanız, taraftarlarınızın girdiği tribünün kapısına iki-üç sağlam özel güvenlik elemanı koyun.
Kuş uçurtmasınlar.
Az bir paraya 50-60 bin liralık cezalardan kurtulmuş olursunuz.
Hesabı ödememe hakkınız var
İzmir Tütün Kontrol Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oğuz Kılınç açıkladı; yasağa rağmen sigara içilen mekânlarda hesabı ödemeden kalkabilecekmişiz.
İşletme sahibi ve mekân çalışanlarının görevi, sigara içilmesine engel olmak.
Aksi olduğunda bu ayıplı hizmete giriyor ve tüketici kanununun 30’uncu maddesinin ‘a’ bendine göre müşteriler hesap ödemeden gidebiliyorlar.
Sigara yasağı bu aralar o kadar çok deliniyor ki...
Denetim gelene kadar özel müşterilerine sigara yakma izni veren mekânlar var ya, onlara en büyük ceza hesabı ödemeden kalkmak olur işte.
Bu gece de Sevgililer Günü niyetine kapalı mekânlarda sigara içenler olacaktır.
Tavsiyemi unutmayın, dumanı görür görmez, hesabı ödememe hakkınızı kullanın.
Paylaş