Paylaş
Ama bir de “hayaller ve mutluluklar” var..
Erdal Bozkuş’unki ikincisinden.
Atlantis Yapım’ın sahibi olan Erdal Bozkuş, yıllardır İstanbul’da bir müzik festivali gerçekleştirmenin hayalini kuruyordu.
İstanbul’da moda haftası, film haftası vardı da, koca şehrin yerli ve yabancı sanatçıları bir araya getirecek, panellerle zenginleşen kapsamlı bir müzik haftası, bir popüler kültür festivali yoktu çünkü.
Artık var ama.
Atlantis Yapım ve SM Production işbirliğinde düzenlenen Fizy İstanbul Müzik Haftası, 18-23 Eylül arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşiyor.
Benim de 21 Eylül’de sahne alacak olmaktan mutluluk duyduğum konser serisinde Teoman, Athena, Selda Bağcan, Mor ve Ötesi, Kenan Doğulu, Emre Altuğ, Edis, Ayhan Sicimoğlu, Bülent Ortaçgil, Kruder & Dorfmeister gibi yerli-yabancı pek çok önemli isim var.
“Müzikten daha fazlası” sloganıyla yola çıkılan müzik haftasında, izleyiciler panellere de ücretsiz katılabilecek.
Konserler hafta sonu daha yoğun... İlk panel ise 18 Eylül salı günü Kent ve Müzik başlığı altında.
Şehrin müzikle dolu bu şahane festivalinde buluşmak üzere...
İnsan yemeye kıyamaz
Bir marka yaratmaya niyeti olanlar Petit Beurre’yi örnek almalı.
Basit bir bisküvi deyip geçerdik, meğer ne ince düşüncelerin, ne keskin hesapların ürünüymüş.
Çevresindeki 52 kıvrım yılın 52 haftasını...
Köşelerindeki minik topuzlar yılın 4 mevsimini...
Kısa kenarındaki 10 kıvrım artı 2 minik topuz yılın 12 ayını...
7 cm olan uzunluğu haftanın 7 gününü...
Üzerindeki 24 delik ise günün 24 saatini temsil ediyormuş...
Bunları bilen insan yemeye kıyamaz...
Bravo diyorum...
Büyükada, Santorini, New York
Neredeyse Mars’ta yaşamaya başlayacağımız bu çağda bile hayvanları yük çekme ve taşımada kullanmaya devam ediyoruz!
Büyükada’da faytonlara koşulup yokuş yukarı dörtnala koşturulan atlar ölmeye devam ediyor.
Hâlâ elektrikli alternatifleriyle değiştirilmelerini beklemekteyiz.
Benzer bir zulüm ise Yunanistan’in Santorini Adası’nda var.
Orada ise yine yokuş yukarı yollarda katır ve eşekler koca koca insanları tepeye taşımaya zorlanıyor.
Dayak ve sopalarla...
New York’taki Central Park’ta faytona koşulan ve trafiğin içine de sokulan atlar, aynı şekilde hayvanseverlerin merceği altında.
“Atları trafikten alın” pankartlarıyla şehirde ciddi protestolar yapılmaya başlandı.
3 Ekim’de ise New York’ta ciddi bir protesto planlanıyor.
Nostalji adı altında yapılan ve aslında insanlığın ilkel zamanlarına işaret eden bu turistik atraksiyonlar, eminim bir süre sonra son bulacak.
Bir gün o atlar, eşekler, katırlar da esaretten, işkenceden kurtulacak, huzur bulacak.
Aynen burunlarındaki halkanın acısıyla sokak aralarında yıllarca oynatılan, sonra gelen yasaklarla kurtarılıp doğal yaşam alanlarına alınan ayılar gibi...
Paylaş