Paylaş
Her olağandışı yaşam akışında ilk darbeyi alan ve en zor toparlanan bu sektörün içinden biri olarak solistinden organizatörüne, rodisinden gitaristine kadar herkesin hem maddi hem de manevi anlamda ne kadar zorlandığını çok iyi biliyorum çünkü.
Pandemi nedeniyle duran konserlerin farklı formlarda canlanması olarak gördüğüm arabalı konserleri ilk duyduğumda çok sevinmiş ama bir yandan da endişelenmiştim.
Park Et Seyret konseptiyle yeni bir konser devri başlatan Kerki Solfej riskli bir işe soyunmuştu.
Tutar mıydı, insanlar gelir miydi, gelse bile eğlenebilir miydi?
Bir sürü soru işareti vardı.
İlk arabalı konser Kenan Doğulu’nundu.
Her yeni tecrübeyi ilk yaşayanlardan olmak istemem bir yana, aylar sonra ilk kez bir konsere gidiyor olmanın heyecanıyla gittim Yenikapı’daki konsere.
Tayga Gedik Akınal ve Mete Akınal’la birlikte üç kişiydik arabanın içinde.
Nedenini anlayamadığım bir üç kişi sınırlaması vardı çünkü.
En büyük endişemiz, alana girerken ve konser sonrası alandan çıkarken uzun uzun beklemekti.
Ateş ölçümü yapılmasına ve arabaların dezenfekte edilmesine rağmen ne uzun kuyruklar oluştu ne de bekleme yapıldı.
Alanın geniş olması ve her bölüm için ayrı giriş çıkışlar belirlenmesi, yani iyi organizasyon sayesinde bu kabustan kurtulmuş olduk.
Konser boyunca bolca story koyduk, Tayga, Mete ve bana yüzlerce arkadaşımız yazdı. Konseri takip ederken “Bir dahaki ne zaman?” diye de sordular.
Bir kısmının bu arabalı konserlerden yeni haberi oluyordu, bir kısmı ise atmosferin bu kadar iyi olacağını tahmin etmediğini söylüyordu.
Soran herkes için bir özet de buradan geçeyim.
◊ Aylardır dışarı çıkmadığım ve konsere gitmediğim için yolda giderken kalbimin atışlarının hızlandığını itiraf ediyorum. Bu duygu konser boyunca da sürdü. Sadece bende değil herkeste gözlemlediğim bir heyecan haliydi bu. Özlemişiz, çok özlemişiz.
◊ Konser atmosferini bizim kadar özleyen biri daha vardı; Kenan Doğulu. Alana giren ilk arabayı ne kadar önemsediğini, alana ilk giren 06 plakalı arabadaki gençleri sahneye çıkardığında söyledi zaten.
Magazinlerde Beren Saat konsere gelmedi, araları mı kötü muhabbetleri döndü yine ama ben bunu çürütecek detayı hemen yazayım. Kenan Ankaralı gençleri sahneye aldığında “Ankaralıları severim” diyerek Beren’e sevgi dolu bir selam çaktı.
◊ Biz dahil herkes konseri arabalarından inerek, bulundukları yerde izledi. Bir ara arabanın içine girip konser yayınını veren radyo frekansından da konserin ses kalitesini test ettim. Hem dışarıda hem de arabanın içinde ses şahaneydi.
◊ Arabalı konser bildiğimiz normal konser atmosferlerine göre aslında hayli de konforlu. İstersen arabanın yanında dans ediyorsun. İstersen arabanın içine girip kendi dünyana çekilebiliyorsun.
◊ Arabaların bizi alana getirmek ve barınak sağlamak dışında da bir görevi oldu bu konserde.
Selektör ve kornalar konser atmosferine katkı sağladı. Bunu keyifli bir oyun haline getirip, kornalarla eşlik edenler erkeklerdi genelde.
◊ Maskelerini çıkaranları konser alanında gezen görevliler sürekli uyardı ve takmalarını sağladı.
Konserlerde o gürültülü ortamda yanınızdakine bir şey söylemek istediğinizde mutlaka çok yakınlaşmanız ve bağırmanız gerekiyor, bu da virüsün çok çabuk kişiden kişiye geçmesi demek.
Müzikli ortamların hastalığın yayılması adına risk teşkil etmesi bundan. “Bana yaklaşma” ve “Maskeni tak” mottolarına sıkı sıkıya tutunmaya her ortamda devam etmeliyiz.
◊ Sadece kendi arabamızda birlikte geldiğimiz kişilerle yan yana olmamız, diğerlerinden uzakta durmamız açısından da arabalı konserler hayli mantıklı seçenekler. Virüs tehlikesi geçene kadar şahane bir alternatif oluşturuyorlar. Şarkısında da dediği gibi ilk adımı atan Kenan Doğulu’nun ikinci konseri temmuz ayında.
Bu cumartesi ise Sertab Erener konseri var. Aynı yerdeki sinema ve tiyatro etkinliklerine de göz atmak için aylık programı inceleyin derim.
◊ Aylar sonra canlı müzik dinlemek, doya doya şarkılara eşlik etmek bana çok iyi geldi. Gençler, Tayga ve Mete de aynı fikirde.
Konser nasıldı diyen herkese üçümüzün ağız birliği etmişçesine söylediği şey şu; Kenan Doğulu şahaneydi, arabalı konser müthiş ve son derece güvenli bir alternatif. Kaçıranlar çok şey kaybetti ama neyse ki bu konserlerin devamı var.
Müzikle iyileşmek istiyorsanız kaçırmayın.
FIFA 21 geliyor
Kadınların en büyük rakibi, bitmeyen kabusu, erkeklerin ise merakla beklediği FIFA oyununun yenisinin çıkış tarihi duyuruldu.
FIFA 21, 9 Ekim 2020’de satışa çıkarılacak.
Oyununun fiyatının 499 TL’den başlayacağını da söylemiş olayım.
Djokovic, sonunda koronayı kaptı
Sırp tenisçi Novak Djokovic, koronaya meydan okuyordu sanki.
Aşıya karşı olduğunu söylüyordu, sürü bağışıklığından yanaydı.
Daha salgın sönmemişken oradan oraya seyircili turnuvalara koştu.
Ve sonunda kaptı virüsü.
Atın ölümü arpadan olsun kafasını anlayamayanlardan biri olarak bu rahatlığı ve vurdumduymazlığı bir sporcuya yakıştıramıyorum.
Maçlarında o ter içindeki havlularını tutan çocukları, saha görevlilerini düşündükçe sinirim bozuluyor.
Umarım atlatır, iyileşir tabii ama bu sorumsuzluğu hep akıllarda kalacak.
Paylaş