Her konsere aynı kıyafet mi?

Zuhal Olcay, aynı kıyafeti giymekten yana görüş beyan etti.
Karşı atak Simge’den geldi, aynı kıyafeti üst üste giymenin profesyonellikten uzak olduğunu söyledi.
Bu konuyu düşünürken kafa açmak için şu soruları sormak istiyorum:
Her konserde aynı şarkılar ve benzer repertuvarla sahneye çıkılmıyor mu?
Her hafta farklı şarkılarla sahneye çıkan bir şarkıcı var mı?
Her sahneyi izlemeye aynı insanlar mı geliyor?
Repertuvar aynı, izleyici farklı ise kıyafetin farklı olmasına gerek var mı?
Ne dersiniz?

Telefonunuza iyi bakın

Hırsızlıklar o kadar arttı ki.
Kimileri Instagram hesabı çalma peşinde.
Aman DM’den ya da WhatsApp’tan gelen hiçbir yardım etme linkine tıklamayın. Sanal ortam hırsızlılarına bir de gerçek hayattakiler eklendi.
Hem de sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde hırsızlıklar arttı.
Tayga’nın bir arkadaşı Londra’nın ortasında soyulmuş.
Parkta yürürken, yanından geçen bir bisikletli elindeki telefonu alıp gitmiş.
Bu telefon çalma olayı yaygınlaşmakta. İstanbul’da da duyuyorum sağdan soldan.
Telefonlar yolda yürürken de hep elimizde. Aman sıkı tutun, gözünüzü dört açın, etrafı kollayın.

Kedimle uyuyorum

Hürriyet’te pazar günü “evcil hayvanla uyumak” üzerine uzun ve detaylı bir haber vardı, kaçıranlar mutlaka okusun.
Başlık şu şekildeydi; “Evcil hayvanınızla uyuyor musunuz?” Cevabım “evet”.
Uzun zamandır, yaklaşık 6 yıldır kedimle birlikte, aynı yatakta, hatta bazen aynı yastıkta uyuyorum.
Köpeğim Sheba hayattayken bazen o da bizimle aynı odada oluyordu.
Kedimle yatağı paylaşmanın bendeki etkisi şöyle oldu: Bağımlılık yaptı, zaman içinde onsuz uyuyamayacak hale geldim.
Şehir dışı konserlerden ilk uçaklarla dönüp yatağıma, kedime sarılıyorum.
Haberde geçen tüm olumlu etkileri, huzurlu uykuyu, oksitosini, dopamini, enerji geçişini yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum.
Tavsiye ederim.

Yeni süper varyant

Bir virüsün vücuttaki antikorlar tarafından yakalanmayacak hale gelmesi 10 yıl sürüyor.
10 yıl boyunca mutasyona uğraya uğraya kendini antikorlara karşı dirençli hale getiriyor.
Bu beklenen ve bilinen senaryo.
Ama bazen virüsler sürpriz yapıp ani değişikliklerle antikorlardan kaçabilecek hale gelebiliyorlar.
Bunlara süper varyant deniyor.
Bilim insanları en son Delta varyantında kaldığımız koronavirüsün süper varyant geliştirme ihtimalinin yüksek olduğu görüşünde.
Aşısızların artan viral yükü yaymaları, virüsün güçlenmesiyle sonuçlanıyor.
Kullanılmaya başlanan Molnupiravir ve benzeri korona ilaçları da varyantlara yol açacak gibi duruyor.
Bir diğer neden de aşıya rağmen Delta’nın insanlara bulaşıyor ve hasta ediyor oluşu.
Antikorlardan kaçmaya alışan virüs ne yazık ki yeni mutasyonlara gebe oluyor.
Pandemi başlangıcında tedavide kullanılan plazmanın da varyantların oluşmasına etkisi fazlaydı.
Yeni varyantın gelme ihtimaline karşı elimizde maske ve mesafe tedbirleri var.
Uzun yıllar bu tedbirlerle yaşamamız gerekecek.