France Telecom bünyesindeki Orange (ki bu şirketin sinemaya 2,5 yılda 2 milyondan fazla izleyici kazandırdığı biliniyor), İngiltere’deki müşterilerine "Çarşamba günleri bir bilet alana bir bilet de bizden" diyerek hafta ortasını sinema günü ilan etmişti.
Bizde de Turkcell’in gençlik kulübü gnçtrkcll işe önce perşembe günleriyle başladı, sonra bir de pazartesileri ekledi.
Türkiye’de sinemaya sadece hafta sonu gidilmiyor artık. Pazartesi ve perşembe günleri de salonlar doluyor.
Faturalı ve faturasız hat kullanan 13 milyonu aşkın gnçtrkcllüyesi üzerinde yapılan araştırmada, ’Bir bilet alana bir bilet bedava kampanyası’ndan en çok faydalanan iller İstanbul, İzmir, Ankara, Kayseri, İzmit ve Bursa çıkmış.
Son bir ay içinde gençlerin en çok izlediği filmler ise şöyle sıralanıyor: "Maskeli Beşler Irak", "Köstebek" (The Departed), "Takva", "Dondurmam Gaymak", "Deja vu", "Küçük Kıyamet", "Dünyayı Kurtaran Adam’ın Oğlu" ve "Prestij".
Pazartesi ve perşembe günleri gnçtrkcll üyeleri yanlarına bir arkadaşlarını da alarak sinemaya gidiyor ve bu günlerde salonlar en az hafta sonları kadar dolu oluyor.
Buradan çıkan sonuca göre şöyle bir önerim olacak: Filmlerin başarısı konuşulurken hep içine cuma-cumartesi ve pazarı alan ilk üç gün rakamlarına bakılır, film şirketleri bu sonuçları merakla bekler, üç günden iyi sonuç alınmışsa, hele bir de rekor varsa hemen medyaya duyurulur. Ama artık pazartesi ve perşembe günleri sonuçları da aynı ölçüde dikkate alınmalı. Bu günlerde salonları dolduran milyonlarca gnçtrkcll üyesini göz önüne alırsak, bundan sonrası için ilk 3 gün değil, ilk hafta verilerine bakmak daha sağlıklı olur gibi geliyor bana. Özellikle perşembenin sonuçları es geçilmemeli.
gnçtrkcll’liler en çok perşembe günü ve 18.00-19.00 seansında sinemaya gitmeyi tercih ediyorlarmış çünkü.
Ankara’dan Antalya’ya selam
18. Ankara Uluslararası Film Festivali, 12-22 Nisan 2007 tarihleri arasında Ankaralıları sinemaya doyurmaya hazırlanıyor.
Bu yıl festival, bir başka festivali, Ankara, Antalya’yı ödüllendirecek. Kitle İletişim Ödülü, 1964’ten bu yana ’film festivali’ geleneğini kurumsallaştırdığı ve Türk Sineması’nın dünyada tanınmasına önayak olduğu için Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne verilecek.
Aziz Nesin Emek Ödülü ise Türk Sinema Oyunculuğu tarihinde bıraktığı ’iz’ için Fatma Girik’e gidecek.
18. Ankara Uluslararası Film Festivali Ulusal Uzun Film, kısa, canlandırma ve belgesel film yarışmaları için başvurular devam ediyor.
Oscar adayları Antalya’dan geçer
Bu yılın Oscar adaylarına bakınca dikkatimi çekti. Oscar’a aday olan iki ünlü oyuncuyu geçtiğimiz iki yıl içinde Antalya’da ağırlamışız.
2005’te Peter O’Toole, geçtiğimiz eylül ayında ise Helen Mirren. İkisi de Antalya Altın Portakal ve Uluslararası Avrasya Film festivallerinin konuğu olarak ülkemizdeydiler.
Peter O’ Toole "Venus", Helen Mirren ise "Kraliçe" filmlerindeki rolleriyle şu anda Oscar’a adaylar. Helen Mirren’ın heykelciği evine götürmesine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor üstelik.
Buradan çıkardığım sonuç şu; festivali düzenleyen TÜRSAK yetkililerinin sezgileri kuvvetli, yakın zamanda çok konuşulacak, yolu Altın Küre’den, Oscar’dan geçecek oyuncuları önceden iyi kestiriyorlar. Kim bilir, Antalya’nın havası, suyu da gelenlere uğurlu geliyordur belki.
Bu yıl Antalya’ya davet edilecek ünlülere dikkat etmek gerek. Sonraki yıllarda onları da Altın Küre ya da Oscar adayları arasında görürsek hiç şaşmayacağım.