Paylaş
Evli insanlar stres yönetiminde daha başarılı, daha mutlu ve daha uzun ömürlü oluyorlar.
Ama bu her evlilik için geçerli değil tabii, bu faydaları elde etmek için öyle bir eş bulacaksınız ki aynı zamanda sizin en iyi arkadaşınız, dert ortağınız olacak.
İyi bir eş, özellikle orta yaş krizini atlatırken kişilere en büyük destekmiş.
Evliliklerin azalması, yalnız yaşayanların artması günümüz toplumunun genel depresif halini çok iyi açıklıyor zaten.
E o zaman ne yapıyoruz...
Hemen, hem kendimizin hem de toplumumuzun huzuru ve mutluluğu için “iyi günde kötü günde”nin hakkını verecek, dert, yük, neşe ne varsa ortağı olacak birini bulup, evleniyoruz.
Mahalle kültürü nedir
Haftaya Talat Bulut’la devam ediyoruz.
Dün konuştuk, pazar Hürriyet Kelebek’teki röportajımızı okuyan Türkan Şoray aramış kendisini, “Benden bu şekilde söz etmeniz çok hoşuma gitti” diyerek memnuniyetini dile getirmiş.
Türkan Şoray’la ilgili olarak en sık duyduğum şeyi bu kez daha Talat Bulut’un ağzından duydum... Çok nazik, hatırşinas bir hanımefendi.
Gelelim bizim röportajın bugüne kalan son bölümüne.
İlk filminin adını verdiği kızı Hazal’a mahalle kültürü öğretmek istediğini söylemişti Talat Bulut.
Ben de mahalle kültürü ne demek diye sorduğumda şu cevabı almıştım: “Ankara’da bir gece dışarı çıktım, abilerim sokak başında oturmuş bira içiyorlardı. Beni çağırdılar, 14 yaşlarındayım. Birayı tattırdılar, beğendin mi dediler. Evet beğendim dedim. Ve ardından okkalı bir tokat yedim. Tadını biliyorsun, asla özenmeyeceksin ve herhangi bir yerde içtiğini görmeyeceğiz dediler. İşte mahalle kültürü bu. Şimdi bakın sokaklarda böyle insanlar var mı? Sokaklardaki abi diyebileceğimiz insanlar gençleri kullanıp uyuşturucuya yönlendiriyorlar. En basiti sigaraya yönlendiriyorlar.”
Bu arada yeri gelmişken not geçeyim, Kral Medya Grubu kısa bir süre sonra okul önlerindeki uyuşturucuya karşı bir kampanya başlatmaya hazırlanıyor.
Detayları zamanı geldiğinde paylaşacağım.
Talat Bulut'un gizlediği sırrı
Talat Bulut sohbetimizde bana o güne dek sakladığı bir sırrını verdi.
Paylaşmama izin verdiği için kendisine teşekkür ediyorum.
Şöyle anlattı: “Ben ilkokul 5’ten itibaren yaz aylarında hep çalışan bir adamdım.
Bu bana bir şey kazandırdı. Paranın değerini, bir şey satabilmenin ne kadar zor olduğunu öğrendim. Bunu ilk kez burada söyleyeceğim, ben param olduğu zaman yeni kıyafetler alır ve onları saklarım. Şu anda 3 bavula yakın yepyeni giymediğim eşyam var. Bu sektör sorunsuz ayakta kalabilmemizi sağlayan bir sektör değil.
Yarın öbür gün parasız ve işsiz kalırsam onları yeni giyebileceğim şeyler diye düşünürüm, bana mutluluk ve güven hissi verir onları orada saklamak.”
Sevgili Talat Bulut, yeni giysilerle dolu bavulların hep bir kenarda dursun, onlara hiç ihtiyacın olmasın, sen ömür boyu ekran önünde ya da beyazperdede bizlerle olmaya devam et.
Paylaş