Paylaş
Dışarıdan bakmayı da, dahil olmayı da.
Çünkü protestolar hem bir amaca hizmet ederler hem de içinde yer alması zevkli, heyecanlı, adrenalini yüksek olaylardır.
Emek Sineması için üç yıldır mücadele eden Emek Bizim İstanbul Bizim İnisiyatifi, pazar günü Emek binasını işgal ederek İstanbul Film Festivali’ne alternatif bir açılış gerçekleştirdi.
Bir grup polisin içeri girmesine engel olurken, sinemanın harap haldeki salonunda müzik sesleri yankılandı.
Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Başkanı Tunca Arslan, “Emek’i yıkanlar, destek olanlar tarihsel utançlarıyla baş başa kalacaklar” dedi.
Eylemin haberleri dışarıdan çekilen görüntülerle ertesi gün basına da yansıdı.
Ama bence en önemli belgeler, sinema yazarı arkadaşım Cem Altınsaray’ın Twitter sayfasındaydı.
Eylem, Cem’in içeride çektiği fotoğrafları sosyal medyada paylaştığı anda zirve yaptı.
Ve bence amacına da en çok bu şekilde ulaştı.
İstanbul’un bu en güzel, en tarihi sinemasında film izlemiş olan herkesin gözlerini yaşartacak fotoğraflar bunlar.
Bakıp da üzülmeyecek biri yoktur.
Bakıp da duruma el koyacak birilerinin olması dileğiyle.
Bugünlerde anlayamadıklarım!
Haddini aşan 1 Nisan şakalarını...
Küçük Prens’e çocuk kitabı muamelesi yapanları...
Üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere amaca hizmet etmeyen ağır ve anlamsız ödev veren öğretmenleri ve bunlara göz yuman okulları...
Dahi anlamındaki de’yi ayırmayanları...
Küçük çocukları ağlatmaya çalışıp, kedilere işkence edenleri...
Sakin, kaliteli başlayıp, düğüne, davul zurnaya, göbek atmaya bağlayan konserleri...
Türban takıp, altına dar pantolon, hatta tayt giyenleri...
Kaldırım varken yoldan yürüyenleri, yetmiyormuş gibi arabalara söylenenleri...
Trafik kabusa dönüşmüş, adım atacak yer, yeşil alan, park, bahçe kalmamışken, çoğalalım, çok çocuk, daha da çocuk diyenleri...
Anlamıyorum, anlayamıyorum.
Paris Hilton’dan HAÇiKO su pınarı
Paris Hilton’un en iyi salak rolü yapan sarışınlardan olduğunu düşünmüşümdür hep.
Medyayı bu kadar iyi kullanıyor olması, sadece popüler olmakla kalmayıp bunu paraya da çevirmesi ve her yıl milyon dolarlar kazanması, başka türlü açıklanamaz çünkü.
Zaten Ayşe Arman da röportajında yazmış: “Paris’in kafası çok çalışmayan bir kadın olduğu geyiğini bir kenara bırakın. Herkesi suya götürür, susuz getirir!”
Algıda seçicilik olsa gerek, Paris Hilton röportajında içinde “köpek” geçen cümlelere tabii ki ayrıca takıldım.
Kadın “onlar benim çocuklarım” dediği köpeklerine dubleks villa yaptırmış.
Bu minyatür eve 325 bin dolar ödemiş bu arada.
Bu kısmı abartılı bulsam da yazıda geçen su pınarları fikrinin altını çizmek istiyorum.
Evde beslenen kedi ve köpekler her dakika değişmesi mümkün olmadığı için ısınan, kirlenen su kapları nedeniyle olması gerekenden daha az su içiyorlar.
Oysa insanlar gibi onlar için de tavsiye edilen bol sıvı tüketmeleri.
Bu, sıklıkla idrar yolu sorunu ve susuzluk nedeniyle iltihaplanmalar yaşayan kediler için daha da önemli üstelik.
Paris Hilton’un evinde kurduğu su pınarları fikri ideal çözüm.
Türkiye’de de evcil hayvanlar için su pınarı bulmak mümkün.
Taze, bayatlamayan, ısınıp hamam suyuna dönmeyen su sağlayan bu cihazlar, tezgaha atlayıp, damlayan musluktan içmeye çalışan kedileriniz ve “su kabım boş ve fena halde susadım” demesini beceremeyen köpekleriniz için.
Yazının buraya kadarı fazla sosyetik diyenleri şimdi de sokağa davet etmek istiyorum.
Bu cihazlar, betonlaşan şehirde su bulamayan sokak hayvanları için de kullanılabilir, hatta belki de en çok onlar için kullanılmalı.
Çünkü kavurucu yaz sıcaklarında sokak hayvanlarının en büyük sorunu bırakın sıcak ve çamurlusunu, içecek damla su bulamamaları.
Sokak hayvanlarının hayatta kalması için kışın yiyecek neyse, yazın da su o.
Hatırlattığın için, sağ olasın Paris Hilton.
Bu yaz belediyelerle işbirliği yapıp caddelere yerleştireceğimiz HAÇİKO su pınarlarına da vesile oldun.
Paylaş