Gözümüz aydın; çıplak kadın vücudu üzerinde suşi servisi ülkemizde de başladı.
Bazı zenginler eve de sipariş veriyor üstelik. Dahası, yakında erkekler üzerinden suşi servisi de başlayacak! Arkadaşlar, dostlar, okurlar, ben ömrü hayatımda böyle rezillik görmedim. Bu zenginlik, doyumsuzluk, şımarıklık insanda acıma duygusu da, mide de bırakmıyormuş demek ki. Geri dönüp bir hatırlayalım: Hostel filminde, sapık zenginlerin sırf zevk için zindanlara tıktıkları gençlere işkence yapıp, sonra da öldürmelerini izlemiştik. Sadistlikten alınan zevki parayla satın alıyorlardı. Film icabıydı her şey. Ama şimdi bana o filmde anlatılanlar bile gerçek olabilir gibi geliyor. Tavana bakar bir halde saatlerce kıpırdamadan çıplak yatan bir kadın üzerindeki suşiyi yiyen zihniyet bir ya da birkaç adım ötesinde farklı bir sadizm örneğinden pekala zevk alabilir. Hatta filmdeki gibi Balkanlar’a gitmelerine de gerek yok, işkence yapacakları gençleri, suşi örneğinde olduğu gibi evlere de sipariş verebilirler. “Türkiye’de çıplak insan üstü suşi” yazımı, Tarkan’dan dinlediğimiz bir Sezen Aksu şarkısıyla bitirmek uygundur herhalde: “Biz böyle mi gördük babamızdan, ele gün rezil olduk. Yeni adet gelmiş eski köye vah, dostlar mahvolduk...”
Bu akşam TRT’yi izleyin
Atatürk’ün silah arkadaşlarının, Kurtuluş Savaşı’nın son kahramanlarının hikayesini anlatan müthiş belgesel Son Buluşma, Atatürk’ün ölümünün 71. yıldönümünde, bu akşam TRT ekranlarında gösteriliyor. Filmi sinemalarda gösterildiği günlerde izleyenler nasıl bir cevher olduğunu hatırlarlar. Son Buluşma’yı çok sevmiş biri olarak, ben de filmin Atatürk’ü anmak için şahane bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Nesli Çölgeçen’in yönettiği film Kurtuluş Savaşı’nın son tanıklarını ölümlerinden kısa bir süre önce yapılan çekimlerle ekrana getiriyor. Her yıl Anıtkabir’i ziyaret eden Çorumlu Gazi Ömer Dede, vefatından önce son kez bu yolculuğa Nesli Çölgeçen’le çıkıyor ve sonrasında hayatta kalan son silah arkadaşlarını ziyaret ederek anılarını paylaşıyor. 10 Kasım ve Son Buluşma şahane bir buluşma olmuş. Kaçırmayın.
Babam ve 10 Kasım
Bugün 10 Kasım. Çocukluğumdan beri adetimizdir; bizim evde 10 Kasım’larda anma törenine mutlaka katılınır. Televizyonda alakasız eğlence programları izlenmez, güne uygun film varsa oturulur, o seyredilir. Atatürk konuşulur, anılır. Babamın yakasından Atatürk rozeti hiç eksik olmaz. Babam bugüne dek sadece öğrencilerine değil, evde bize de Atatürk’ü, Türk olmayı, cumhuriyeti hep güzel cümlelerle anlattı. Bugün bir cümle de benden canım babama gitsin: “Türk insanı para gibidir; ışığı tut, içinde Atatürk yoksa sahtedir.”
Şöhretler Kaldırımı Bursa’da
Los Angeles’a gidenler mutlaka şöhretler Kaldırımı’nda yürümüştür. Hatta ellerini yerdeki yıldız oyuncu ellerinin kalıplarına koyup, karşılaştırma bile yapmışlardır. Belki el kalıpları olmayacak ama (keşke olabilseydi tabii) Bursa’da da artık Los Angeles’takine benzer bir şöhretler kaldırımı olacak. Bursa’nın simgesi olan “çınar” yaprağı şeklinde tasarlanan tabelaları bu yıl Muhsin Ertuğrul, Ayhan Işık, Cahide Sonku, Osman Fahir Seden, Atıf Yılmaz, Hulusi Kentmen, Belgin Doruk, Sadri Alışık, Vahi Öz ve Zeki Müren’in isimleri süsleyecek.