Colin Farrell’ın vücudu!

Bond kızlarının pabucu damda, varsa yoksa denizden üzerinde su damlaları süzülerek çıkan Daniel Craig.
“300 Spartalı” filmindeki erkekler gibi olmak için internet üzerinden uygulanan egzersiz programları büyük ilgi görüyor.
David Beckham, Biscolata Erkekleri gibi arzu nesneleri sadece kadınlara değil, gay popülasyona da yönelik.
Erkek vücuduna yönelik son gönderme geçen hafta vizyona giren “Total Recall”da çıktı karşımıza.
Orijinal filmdeki Arnold Schwarzenegger’in yerini alan Colin Farrell’ın filmin başlarında bolca gösterdiği vücudu son günlerin en moda gündemi.
Hatta filmden bile daha fazla konuşulduğu ve ilgi çektiği söylenebilir.
Gazetelerin arka sayfa güzellerinin yerini yakışıklı ve yapılı erkeklerin almasına da az kaldı.
Demedi demeyin.

Nazım Durak, Ajda Pekan ve tıp eğitimi!

Estetikçi Nazım Durak’ın Ajda Pekkan için “Hilkat garibesi, gözler kurbağa, dudaklar maymun poposu gibi” demesi ancak iki şekilde açıklanabilir.
1. Kolay yoldan gündeme gelme çabası.
2. Ajda Pekkan’ın estetik ameliyatlarını ona yaptırmamış olmasından duyduğu öfke.
Bana sorsanız “ikisi de” derim, fazlası vardır azı yoktur.
Uçankuş programında Erol Köse, Ajda Pekkan’ı ayakta alkışladığını söylerken Nazım Durak açıyor ağzını, yumuyor gözünü.
Durak sadece hastayı değil, ameliyatları yapan doktorları, yani meslektaşlarını da aşağılıyor ve küçük düşürüyor.
Kendisi, tıp fakültesi birinci sınıfta okutulan deontoloji dersini nasıl vermiş anlayamadım, zira tıp etiğinden haberi yok.
Ajda Pekkan, Nazım Durak’ı sadece hakaretten mahkemeye vermekle kalmamalı, onu Tabipler Birliği’ne ve Sağlık Bakanlığı’na da şikayet etmeli.
Bu doktorun mesleki değerlerinin ve hekimlik ahlakının kesinlikle sorgulanması gerekiyor.
NOT: Nazım Durak’ın Türkiye’nin en iyi yorumcularından ve seslerinden biri olan Ajda Pekkan’ın konserlerinde teknolojiyi iyi kullanarak şarkı söyleyebildiği iddiasını da müzik yazarlarına havale ediyorum.

Hep böyle ağlayalım

Türkiye’nin kızları olimpiyatlarda İstiklal Marşımızı çaldırdığında gözlerim doldu.
Kesinlikle tek değilimdir.
Olimpiyat Stadı’nda İstiklal Marşımız çalınırken altın madalya kazanan Aslı Çakır Alptekin ile birlikte televizyon başında bu gurur tablosunu izleyen kim bilir kaç kişi daha ağlamıştır.
Türkiye zor günlerden geçiyor.
Spor ve sanat alanlarındaki başarılarımız çoğalsa da hep birlikte hep böyle ağlasak keşke.
Teşekkürler kızlar.

Aslı Ablaaa arkandayım

Herkes, Olimpiyat-lar’da altın madalya alan Aslı Çakır Alptekin’i konuşuyor.
Ama benim gözümde Gamze Bulut’un ikinciliği en az Aslı’nın birinciliği kadar değerli.
Takım oyununda fedakarlık yapan, tempoyu artırıp, sonradan öldürüp tekrar artırarak Aslı’nın birinciliğe koşmasında büyük rol oynayan, son çizgiye yaklaşırken “Aslı Ablaaaa arkandayım” çığlıklarıyla stadı inleten, hürmet etmesini bilen ve Aslı ablasının birinciliğine en az onun kadar sevinen 20 yaşındaki Gamze gönüllerimizi nasıl da fethetti.
Türk halkı ona kendi altın madalyasını çoktan verdi bile.
Gamze Bulut orta halli ama fedakar bir anne babanın evladı.
Ben devletin yerinde olsam bu kez bir değişiklik yapar, altın madalya alanlara verilen ödülün aynısını bu şeker mi şeker, mütevazı, hırslarıyla değil sporcu ahlakıyla yürüyen, takım oyununa göre davranan genç sporcumuza da veririm.