Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde uzun zamandır beklenen değişiklikler bu yıl gerçekleşiyor.
Yanına TÜRSAK gibi güçlü bir sivil toplum örgütünü alan Antalya Büyük Şehir Belediyesi büyük bir atılımın eşiğinde.
24 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek 42. Antalya Altın Porakal Film Festivali’nde jüri sisteminden, ödül heykelciğine kadar her şey yeni baştan düzenlendi. Geçen seneki kalabalık jüri sisteminden vazgeçildi. Tartışmalara yol açan ödül heykelciği ise Urart’ın yeni tasarımı olan 18 ayar altın kaplı heykelcikle değiştirildi. Tasarım ve düşünce ise çok hoş; bir altın portakal ve ona ulaşmak isteyen 9 ilham perisi.
I. Uluslararası Avrasya Film Festivali’ni de içine alacak olan bu yılki festivale pek çok yabancı konuk da gelecek. Ülkenin tanıtımı için büyük bir fırsat, TÜRSAK Başkanı Engin Yiğitgil bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceklerini söyledi.
Bu yıl yarışmaya katılan her filme gala yapılacak. Geçen yıl açılış ve kapanış dışında Antalya’ya uğramayan oyuncu ve yönetmenleri bu sene orada görebileceğimizi umuyorum.
Açılış ve kapanış demişken. Sezen Aksu açılış gecesinde film müziklerinden oluşan bir seçkiyle sahnede olacak.
Ama beni en çok heyecanlandıran Cem Yılmaz’ın sahneye çıkacağı kapanış gecesi. Hem ödüller sahiplerini bulacak hem de Cem Yılmaz sinema üzerine yepyeni bir stand-up’la karşımızda olacak. Türk sinema dünyası kaynayan kazan. Sevgili Cem o gece bu kazana kimleri atacak, kimleri terletecek merakla bekliyorum.
Hollywood paparazzilere karşı
Hollywood’un iri yarı, cüsseleriyle bile kokutan polisleri, oyuncuları hedef alan yeni tür bir paparazzi tanımı yapıp, özel bir harekat başlattı. Yıllar önce Lady Diana’nın ölümüyle gündeme gelen ‘özel hayat, medya, paparazzi’ tartışmasını yeniden alevlendiren olay bir fotoğrafçının arabasının ünlü oyuncu Lindsay Lohan’ın Mercedes’ine (hem de sürücü koltuğunun olduğu taraftan) çarpmasıydı. Çılgın Cuma, Kötü Kızlar ve en son Herbie: Fully Loaded’da rol alan ünlü yıldız, hafif yaralandığı kazada arabadan çıkınca karşısında bir paparazzi ordusu bulmuştu.
Oyuncuların zor durumda bırakılıp, fotoğraflanması olaylarına bu aralar sık rastlanıyor. Benzer nedenlerle şikayetçi olanlar arasında Reese Witherspoon, Cameron Diaz, Justin Timberlake ve Jennifer Garner da var.
L.A. polisi, eskiden tek başlarına çalışan paparazzilerin oyuncuları çileden çıkaracak durumlar yaratmak için birlikte, planlı ve programlı hareket ettiklerini düşünüyor artık. Bu konuda yasal bir düzenleme ve ağır cezaların gündeme gelmesine an meselesi olarak bakılıyor.
Bazı yayın organları da kötü niyetli paparazzilere karşı tavır almış durumdalar. 1,5 milyon tirajlı US Weekly dergisi trafik kurallarını ihlal ederek, özel mülke tecavüz ederek ve çocukların okuldaki özel hayatlarını hiçe sayarak çekilen hiçbir fotoğrafı satın almayacağını ve yayınlamayacağını açıkladı.
Polisi ve medyayı bile karşısına alan paparazziler bakalım bu durumda nasıl hareket edecekler?
Senaryo nasıl yazılır
Senaryo yazmak bir kabiliyet işi. Aynı roman ya da şiir yazmak gibi bir şey. Herkesin harcı değil yani. Ama bu sektördeki rekabet öyle arttı ki, iş sadece yetenekle de yürümeyebiliyor bazen. Püf noktalarını bilmek, sinemada gişeye, TV’de ise reytinge oynayacak eser için bazı detayları atlamamak gerekiyor.
Wendell Wellman, profesyonel bir senaryo yazarı. Kaleme aldığı Senaryo Yazarının Yol Haritası adlı kitapta, iyi bir senaryonun nasıl olması gerektiğini, popüler filmlerle örneklendirerek anlatmış. Bunları anlatırken bir yandan da bunun ötesine geçmenin yollarını göstermeyi de ihmal etmemiş.
Senaryo yazmak istiyorsanız, Ezgi Arıduru tarafından Türkçe’ye çevrilen Senaryo Yazarının Yol Haritası adlı kitabı bir okuyun derim.
Vin Diesel, Hitman oluyor
Er Ryan’ı Kurtarmak, XXX: Yeni Nesil Ajan, Riddick Günlükleri ve Komando Dadı filmlerinin karizmatik aktörü Vin Diesel’ın yeni projesine yine silahlar konuşacak.
Yeni nesil ajanımız Diesel, ünlü bir bilgisayar oyunu Hitman’in beyazperde uyarlamasında kamera karşısına geçecek ve Ajan 47’yi canlandıracak.
Stüdyonun planı, sadece meraklılarına değil, geniş bir kitleye hitap edecek film yapmakmış. İlk adım olarak Vin Diesel’ı kadroya almaları da bu amaca yönelik olsa gerek.
Beyaz perdeden inciler...
‘Korkacak hiçbir şey yok. Korkunun kendisinden başka.’ (Batman Başlıyor-Batman Begins, Yön: Christopher Nolan, 2005)
Bunu biliyor muydunuz?
Russel Crowe’un başrolde olduğu Cinderella Man’i, izleyici beğenmesine rağmen gişede hayal kırıklığı yarattı.