Hokkabaz’ı geçen haftaki basın gösteriminde yönetmeni, aynı zamanda oyuncusu, aynı zamanda senaryo yazarı, aynı zamanda tema müziğinin bestecisiyle, yani Cem Yılmaz’la yan yana izledim.
Ve gidip, yanına oturduğuma bin pişman oldum.
Sağ olsun kendisi, espriyle karışık da olsa, "Sıkıldın mı?", "Bir başyapıt mı bekliyordun yoksa?", "Bu da böyle bir film işte" gibi soru ve yorumlarla filmi bana zehir etti.
İnsan, normalde ilk elden gelen bu olumsuz yaklaşımlar karşısında beğeneceği filme burun kıvırır.
Ama ben, Cem’e rağmen, Hokkabaz’ı çok sevdim. Yakında bir daha izlemek istiyorum.
Çünkü uzun süredir bu kadar sıcak, bu kadar güzel bir film seyretmemiştim.
Film sürerken, bir sonraki sahnelerle ilgili tahminlerimin çoğunun tutmamış olması da ayrıca keyiflendirdi beni.
Sonradan yanlış çıkacağına hiç ihtimal vermediğim bu tahminleri bilmiş tavırlarla yanımda oturan Cem’e aktarıp, bir güzel rezil olmama rağmen, keyfim kaçmadı.
Hokkabaz’ın izleyiciye sık sık sürpriz yapması, şaşırtması sayısız güzelliklerinden sadece bir tanesi.
Diğerlerini gidince keşfedeceksinizdir zaten.
New York’ta İstanbul manzaraları
Yurtdışında Hürriyet’i internet üzerinden okuyan okuyucuların sayısının çok olduğunu oradan gelen e-mail’lerden anlıyorum.
Onlar Türkiye’de olup biteni Hürriyet üzerinden takip ediyorlar. Biz de biraz onların gündemine bakalım.
New York’lular bu hafta İstanbul’u yaşıyorlar.
Teması İstanbul olan 8. New York Türk Filmleri Festivali’nde İstanbul’da geçen beş ayrı öyküden oluşan Anlat İstanbul, etkileyici İstanbul manzaralarıyla dolu Organize İşler ve şehrin çok kültürlü yapısını müziklerle perdeye taşıyan İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek dahil 19 film gösteriliyor.
Orada yaşayan Türklere tavsiyem bu filmlere Amerikalı dostlarını da götürmeleri.
2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul’un bundan daha iyi tanıtımı olamaz çünkü.
İtalyan yemek filmleri
Bizde İtalyan yemekleri denince akla genelde pizza, lazanya, spagetti, ravioli, risotto, carpaccio vb. gelir.
İtalyan mutfağı kavunla pastırmayı birlikte sunan çok farklı bir anlayışa sahip oysa.
’Çizme’ insanları değişik lezzetler yaratma işine kafayı o kadar takmışlar ki, yemenin içmenin önemli bir rol oynadığı filmler bile çekmişler.
Ve bu filmler bu hafta Petrol Ofisi’nin katkılarıyla İstanbul Modern Sinema’da izleyiciyle buluşuyor.
Detaylı bilgi ve program www.istanbulmodern.org adresinde.
Araf korkutuyor!
Bu ülkede korku filmi, iyi de olsa, kötü de olsa iş yapıyor.
Korkutmak isterken komik olan Dabbe’nin gişede harikalar yaratmasından sonra yerden yere vurulan Araf da rakiplerinin hepsini geçmeyi başardı.
Ne bol ödüllü Beş Vakit, ne de eğlenceli komedi İki Süper Film Birden durabildi Araf’ın karşısında.
Araf’ı 10 günde yaklaşık 70, Beş Vakit ve İki Süper Film Birden’i ise 17 günde sadece 19’ar bin kişi izlemiş.