Çağan Irmak, Uludağ’da korkutacak

Çağan Irmak’ın korku-gerilim türündeki eseri Kabuslar Evi, bu yıl ilki düzenlenecek olan Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali’nin Geceyarısı Seansı bölümünde izleyiciyle buluşuyor.

Bu ilginç olması muhtemel buluşmaya geçmeden önce kısaca, 13-17 Aralık tarihleri arasında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşecek olan festivalden söz edeyim.

Bursa’da bu yıl çoğu Türkiye’de ilk kez sinemaseverlerle buluşacak olan 40 film gösterilecek. Festivalde film gösterimleri, galalar, söyleşiler, sergiler, atölye çalışmalarının yanı sıra ücretsiz sinema kursları da düzenlenecek.

10 Kadın 10 Bakış bölümünde kadınların dünyasına yönelik 10 etkileyici belgesel gösterilecek ve yönetmenlerin de katılımıyla Kadın Hakları ve Belgesel Sinema konulu bir panel gerçekleştirilecek.

Gelelim, içeriği dolu bir programla izleyici karşısına çıkacak olan festivalin, Çağan Irmak’ın Kabuslar Evi için yaptığı hazırlıklara.

Kabuslar Evi’nin ilk gösterimi Geceyarısı Seansı olarak Uludağ’daki otellerden birinde gerçekleştirilecek. Bu gösterimde Çağan Irmak da izleyicilerle olacak.

Uludağ’da bir otel, geceyarısı seansı ve Kabuslar Evi... Düşününce daha şimdiden ürperiyor insan.

İkinci gösterim ise filmde rol alan halkın da katılımıyla Bursa’nın Osmanlı evleri ve etkileyici doğasıyla ünlü, sevimli köyü Cumalıhızık’ta.

Çağan Irmak’ın filmi çektiği yer olan Cumalıkızık’ta bin kişilik bir çadırda yapılacak gösterimin en az Uludağ’daki kadar etkileyici olacağını söylemeye gerek yok herhalde.

Beş Vakit, Roma’da yarışıyor

Köklü Venedik Film Festivali’ne rakip olarak İtalya’yı karıştıran Roma Film Festivali başladı.

10 milyon avroyu aşan bütçesi olduğu söylenen bu zengin festival, ünlü yıldızları, sokak etkinlikleri, film müziklerini kiliselere kadar sokması ve halka seslenen popüler bir sinema bayramı niteliğinde olmasıyla çok konuşuluyor.

Romalılar arasından seçilen 50 kişilik halk jürisinin varlığı gerçekten de ilginç ve kayda değer bir atılım bence.

Keşke diğer festivaller de halkın beğenilerine değer veren, onları da festivale dahil eden benzer uygulamalar başlatılsa.
Neyse, geleyim festivalin bizi asıl ilgilendiren yönüne.

Roma’da 200 bin avroluk ödül için yarışan 16 film arasında Beş Vakit adlı Türk filmi de var.

Reha Erdem’in yönettiği Beş Vakit, İstanbul ve Adana Altın Koza film festivallerinde En İyi Film Ödülü’nü aldıktan sonra geçen ay gösterime girmişti.

Reha’ya ve filmine başarılar diliyorum.

Günün ezanla beş ayrı vakte bölündüğü bir köyde geçen büyüyememe hikáyesi umarım ona büyük ödülü getirir.

Brad Pitt gazeteciliğe özendi

Bilenler vardır, Brad Pitt üniversitede gazetecilik okumuş. Gazetecilik yapmamış o ayrı. Ama içinde kalmış olacak ki, Pakistan’da öldürülen gazeteci Daniel Pearl’ün hikáyesini anlatan A Mighty Heart’ın yapımcılığını üstlendikten sonra şimdi de kamera karşısına geçeceği filmde bir gazeteciyi canlandırmaya hazırlanıyor.

Brad Pitt’i, BBC’nin mini dizisi State of Play’in film versiyonunda araştırmacı gazeteci rolünde izleyeceğiz.

Ünlü oyuncu böylece gençliğinde hayallerini süsleyen meslek olan gazeteciliği rol icabı da olsa yapmış olacak.

Balans’ta Cohen gecesi

Filmekimi’nde bu akşam bir konser var. Balans Music Hall’da bu gece saat 22.00’den itibaren Teoman, Göksel, Hayko Cepkin, Nem ve Portecho, ünlü müzisyen Leonard Cohen’in sevilen şarkılarını yorumlayacaklar. Cohen ve Ben konserinden sonra, yarın 19.00’da Emek Sineması’nda gösterilecek Leonard Cohen: I’m Your Man adlı belgeseli de izlerseniz, hiç fena olmaz tabii.
Yazarın Tüm Yazıları