Bu konserde olay çıkabilirdi!

Karanlıkta Dans ne şahane filmdi, öyle değil mi?

Orada müziği seven kör bir kadını canlandıran Björk’ü izlerken, keşke bu kadın tamamen sinemaya geçse ve hep film çevirse demiştim.

İyi ki akıl hocası ben değilmişim.

Pazar gecesi Kuruçeşme Arena’da Björk’ü dinler ve izlerken, onun sahnede de ne kadar iyi olduğunu anladım.

İzlemek kelimesini özellikle yazıyorum, çünkü dillere destan sahne şovu gerçekten muhteşemdi.

Konserin en kötü tarafı ise kısa olmasıydı. İstanbul’da 22.30’da konser bittiği görülmüş mü acaba?

Bizimkiler yapsa olay çıkarır, yuhalar, en ağır eleştirileri döşeniveririz.

Björk yapınca nedense herkes sessiz sedasız, kuzu kuzu çıkışın yolunu tutuyor.

Ama kısa konserin finalini ayrı tutmak lazım. Son nokta unutulmayacak kadar etkileyiciydi çünkü.

Bis parçası Declare Independence’dı.

Björk ve dansçıları ellerinde bayraklar "Bayrağınızı daha yukarı kaldırın, dilinizi koruyun, özgürlüğünüzü ilan edin, size bunu yapmalarına izin vermeyin" diye haykırdıkça, o an orada yaşanabilecek olaylar bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden.

Kürt, Ermeni sorunu yaşanan ve tatsız olaylara sahne olan bu ülkede böylesine gaz veren bir şarkıyla olay çıkması an meselesiydi bence, ama neyse ki konser sakin bitti.

Ve son bir not:

Konser çıkışı dağıtılan spreyi, deodorant sananlar oldu.

Aman aman diyorum.

Poşetten çıkan sprey boyadır ve size sağa sola içinizden geçenleri yazmanız için verilmiştir.

Siz Björk’ten alıntı yapıp duvarlara ’Declare Independence’ (Özgürlüğünüzü ilan edin) yazabilirsiniz tabii.

Ben ise konser çıkışı Beatles’ı anıp, evimizin duvarına ’All You Need is Love’ (İhtiyacınız olan tek şey sevgi) yazdım.

Joker’e böyle hazırlanmış

Son Batman filmi Kara Şövalye rekor üstüne rekor kırarken, bizde de neredeyse kapalı gişe oynuyor.

Geçen gün sinemaya gittik ve ancak iki seans sonrasına boş yer bulabildik.

Yaz aylarında sinemaya gidilmiyor demesinler.

Film iyi olunca izleyici yaz-kış dinlemiyor.

Kara Şövalye’nin kötü adamı Joker’i canlandıran Heath Ledger şimdiden sinema tarihine damgasını vurdu bile.

Önce müthiş bir performans ve ardından gelen ani ölüm onu efsane haline getirmiş durumda.

Akademi bu yıl En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını Ledger’a vermeli.

"Öldü diye ödül verdiler" korkusuyla Oscar vermezlerse gerçekten çok ayıp etmiş olurlar.

Ledger’ın usta işi performansının arkasında ilginç bir çalışma yatıyor.

Ledger bu role bir günlük tutarak hazırlanmış.

Ve bu anarşik karaktere iyi adapte olabilmek için bir ay boyunca bir otel odasında yalnız yaşamış.

Joker’in mimikleri, duruşu, sesi bu bir ay içinde şekillenmiş.

Belgesele yasak yok

Geçen hafta, SİYAD’ın haberinden yola çıkarak, Abana’da Son Kumsal adlı belgeselin gösteriminin yasaklandığını yazmıştım. CHP Abana Belediye Başkanı Şevket Yazkan’dan cevap geldi. Böyle bir yasaklama söz konusu değilmiş. Yazkan her yıl düzenlenen Kültür, Sanat ve Deniz Şenlikleri’nden de bahsediyor ve 24 yıldır kültür sanata değer veren bu geleneği sürdüren bir ilçede böyle bir yasağın söz konusu olamayacağını yazıyor. Son Kumsal’cılar Abana’ya hemen bir kopya yollasınlar bence. Ama Abanalılar da bir söz versinler ve şenliklerde yer alan ördek yakalama yarışına artık bir son versinler. Kültür ve sanat adı geçen bir festivale hayvan haklarını hiçe sayan bu etkinlik hiç yakışmıyor.

Mumya evde ve sinemada

Mumya serisinin son filmi Mumya: Ejder İmparatoru’nun Mezarı geçen haftasonu vizyona girdikten sonra, Mumya Geri Dönüyor’un DVD’si de koleksiyoner versiyonuyla raflardaki yerini aldı. 1932’de çekilen kült korku filmi Mumya’nın 1999 tarihli yeni versiyonu olan filmin 4 disklik koleksiyoncu versiyonunda DVD ekstraları, Brendan Fraser röportajı ve fotomontaj bölümleri bulunuyor.
Yazarın Tüm Yazıları