Brad Pitt denince boşuna akan sular durmuyor. Yakışıklı oyuncu, hayranlarının ona olan sevgisini her geçen gün daha da fazla hak ediyor bence.
Angelina Jolie ile birlikte olduktan sonra hem kariyerinde bir sıçrama yaşadı (Bu yıl Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikasti filmindeki rolüyle Oscar’ın en güçlü adayları arasında olacağına şüphe yok) hem de kendini iyiden iyiye dünya meselelerine, yardım işlerine verdi.
Ünlü aktör, Katrina Kasırgası nedeniyle darmaduman olan New Orleans kendine gelene kadar hiçbir film projesinde yer almayacağını açıkladı. Artık tüm zamanını şehre yardım için harcayacak, maddi ve manevi yardımlardan kaçınmayacak.
Bu, kariyerinin en verimli zamanında olup, dakikası para olan bir aktör için son derece cesur ve takdire şayan bir karar. Ayrıca da Kocaeli Depremi sonrasında bizim ünlülerdegöremediğimiz bir davranış. Bırakın kendilerini yığınla proje bekleyenleri, boş vakti olanlar bile kıllarını kıpırdatmamıştı hatırlarsanız.
Neyse, bu da onların ayıbı, biz dönelim Amerika’ya.
New Orleans’a, felaketin yaşandığı 2005 Ağustos’undan bu yana Sean Penn, Denis Leary, Kirstie Alley, Ellen DeGeneres, Harry Connick Jr. ve Branford Marsalis gibi pek çok ünlü yardımda bulundu.
Ama kimse Brad Pitt kadar ısrarlı ve kararlı çıkmadı.
Günler boyu, kasırgadan zarar gören halkın dertlerin dinleyen Brad Pitt, ’Interview With a Vampire’, ’The Curious Case of Benjamin Button’ ve ’Button’ filmlerini çektiği şehre 5 milyon dolarlık bir bağıştada bulundu.
Brad Pitt, New Orleans için yaptığı yardımların nedeninin açık olduğunu söylüyor: "Yapılması gerekeni, doğru olanı yapıyorum." Ben de onu tebrik ediyor ve herkese örnek olmasını diliyorum.
Bursa’yı örnek alsalar
Bursa, 2. Uluslararası İpek Yolu Film Festivali’nigeride bıraktı.
İki yıldır Bursa’daki festivali yakından takip ediyorum. Bursa halkının sinemaya olan sevgisinin her geçen yıl arttığını görmek sevindirici.
Keşke Hikmet Şahin gibi diğer büyükşehir belediye başkanları da benzer girişimlerde bulunsalar.
Kars’ı ziyaret eden Gezici Festival, şehrin havasını değiştirmişti.
Diyarbakır, Gümüşhane, Kars, Kayseri, Konya, Şanlıurfa gibi kültürel açıdan zengin pek çok ilimizin halkı da sinemayı ve sinemacıları daha yakından tanımayı hak etmiyor mu sizce?
Festival yolunda martı besledik
Festival için Bursa’ya giderken feribotta Vildan Atasever’le karşılaştım. Arabalardan inip, yukarıda çay-tost keyfi yaparken dışarıda bize eşlik eden martılara takıldı gözümüz.
Aldık simitleri, küçük parçalara ayırıp, yol boyunca havada daireler çizen martılara attık. Onlar simit parçalarını havada kaptıkça biz de çocuklar gibi çığlık atıyorduk. Martıların o meşhur çığlıklarını bastırdık.
İyi ki Bursa’ya gitmişim ve iyi ki yolda Vildan’la karşılaşmışım.
Uzun zamandır bu kadar keyiflenmemiştim.
En kısa zamanda bir vapura atlayın ve martıları besleyin bence.