Paylaş
Birdman mi Boyhood mu?
Ödül büyük ihtimalle son zamanlarda aldığı ödüllerle atağa geçen yenilikçi, stil ve kurgu harikası Alejandro González Inárritu imzalı Birdman’e gidecek.
Pek çok izleyicinin “bu film aptal, finalinde ne olduğunu da anlayamadık” yorumlarıyla.
Ama benim gönlüm çekimleri aynı kadroyla 12 yıl boyunca süren büyüme hikayesi, Richard Linklater imzalı Boyhood’da. Ona da biliyorsunuz ki sıkıcı ve uzun diyorlar.
2 saat 45 dakika bu film, ama bence bir solukta izleniyor. Bir çocuğun gözünüzün önünde genç bir adam olma yolculuğunu hayretler içinde izliyorsunuz.
Hayret edilen bir başka şey de 12 yıl boyunca aynı oyuncuların nasıl korunup, filmde kaldığı, nasıl incelikli bir çalışma yapıldığı.
Birdman alır, Boyhood bakar.
En İyi Yönetmen Oscar’ı da Inárritu ve Linklater arasında gidip gelir.
Birinde yenilik, zeka ve yaratıcılık diğerinde ise çok fazla emek, zeka ve zaman var.
Hangisi öne çıkacak derseniz ben Akademi üyelerinin oylarını yenilik, yaratıcılık ve zekadan, yani Birdman’le Inárritu’dan yana kullanacağını düşünüyorum.
En İyi Erkek Oyuncu oku Birdman’deki rolüyle Michael Keaton ve The Theory of Everything’deki Eddie Redmayne arasında gidip geliyor.
Kadınlarda açık ara Unutma Beni (Still Alice) filmindeki alzheimer’lı Alice rolü ile Julianne Moore önde.
En büyük dezavantajı filmin onun performansının yanında sönük kalması.
Takipçisi The Theory of Everything ile Felicity Jones.
Yardımcı Erkek Oyuncu Oscarı’nda Whiplash’in huysuz ve işkenceci öğretmeni rolüyle J.K. Simmons önde.
Peşinde Birdman ile Edward Norton, Boyhood ile Ethan Hawke var.
Yardımcı Kadın Oyuncu Oscarı’na en yakın isim Boyhood ile Patricia Arquette.
Kurgu, Ses, Sinematografi gibi dallarda Birdman’in rakibi olmayacaktır.
Kısacası bu pazar gecesi Oscarlarda Birdman adını sıkça duyacağız.
Kendimi Filli Boya ile boyamak istiyorum
Bütün kadınların ve kadına saygı duyan erkeklerin Özgecan için, kadın hakları için, şiddete hayır demek için siyah giydiği pazartesi gününün akşamı bir anda televizyonlarda ekran karardı.
Herkeste bir şok!
Ben bunu kanalların Özgecan cinayeti için ortak eylemi sandım ve “bravo” dedim içimden.
Ama saygılı, duyarlı olan Filli Boya’ymış.
Birçok kanalda reklam kuşağı satın alıp aynı anda ekranları kararttılar.
Üstelik bu karartmada ne bir logo koydular, ne de isimlerini geçirdiler.
Kanalları arayıp, araştırınca öğrendim bu güzel hareketi Filli Boya’nın yaptığını.
Hemen HAÇİKO’ya verdikleri büyük destekler nedeniyle zaten iletişimde ve hep müteşekkir olduğumuz Filli Boya kurumsal iletişim müdürü Selda Uzun’a ulaştım.
Selda Hanım, 30’a yakın kanaldan reklam kuşağı satın aldıklarını söyledi ve ekledi: “Bu, yönetim kurulu başkanımız Gözde Akpınar’ın fikriydi. İnsanları düşünmeye davet etmek için bunu yapmak istedi ve dikkatlerin Filli Boya’ya değil, Özgecan’a çevrilmesi için ismimizin ya da logomuzun geçmemesini özellikle istedi” dedi.
Ünlü oyuncu Serkan Altunorak’ın twitter’a yazdı cümleyi altına imzamı da atarak sizlerle paylaşmak istiyorum: “Şu anda kendimi Filli Boya ile boyamak istiyorum. Helal olsun size!”
Okurlarımızdan şoförlere
Hürriyet internet sayfasında köşe yazılarıma gelen yorumları dikkatle takip ediyorum.
Ve hepsini çok değerli buluyorum.
Okurlarımızın “Özgecan için şoförler de eylem yapsın” yazıma yaptığı yorumlardan bazıları şöyleydi.
Ezgi Ceyhun, “Bir kaç ay önce minibüs şoförlerinin çoğunda uyuşturucu kullanımı çıktı, haber olmaktan başka bir şey olmadı” diye yazmış.
Y. Gökalp geçen hafta bir taksicinin kavga sırasında söylediği “altı yıl yattım, altı yıl da senin için yatarım” cümlesini “sadece durak taksilerine biniyoruz” diyerek noktalamış.
Gökçe İse ise en doğru noktaya şöyle temas ediyor: “Servis, minibüs ve taksi şoförlerine eğitim verilmeli ve kontrol edilmeli.” Hem bizim güvenliğimiz hem de işini doğru şekilde yapan minibüs, dolmuş ve taksi şoförlerinin itibarı için bu eğitimler ve yaptırımı olan kontroller bence de en iyi çözüm.
Paylaş