Paylaş
Sahil şeridindeki turistik mekanlarda ve otellerde herkes tedirgin.
Ve buralarda koronanın yoğun olduğu, hatta deyim yerindeyse kırıp geçirdiği kırmızı bölgelerden gelenleri hiç hoş karşılamıyorlar.
Özellikle Lombardy, Codogno’dan gelenlere oda bile verilmiyor.
Bizde Bodrum ve Çeşme’de koronanın daha yoğun olduğu İstanbul, Ankara ve İzmirlilere zorluk çıkarmaları gibi bir şey bu.
Otele almamalar, yanlarına yaklaşmamalarla kalmıyor tabii olay.
İtalyan plajlarında kavgalar da eksik olmuyor.
Geçen gün Ostia plajında 20 yaşındaki bir kadın, yakınına havlu seren birine sosyal mesafeyi hatırlattığı ve biraz uzağına gitmesini söylediği için tokat yedi.
Bordighera ve Salerno’da plajlarda, virüs yokmuş gibi davrananlar için korona bekçileri görevlendirilmeye başladı.
Ischia’da alınan karara göre de kurallara uymayanların yaz boyu plajlara girmesi yasaklanacak.
Bizde de bu yasaklar ve bekçiler olsa keşke.
Ben de uyardığım birilerinden tokat yemekten korkuyorum açıkçası.
Maskelerle yüzmek istemiyorum
Düşünün, denize girdiniz, yüzüyorsunuz ve birkaç kulaç sonra elinize bir maske dolanıyor.
Daha da kötüsü olabilir, yüzerken yüzünüze bir maske yapışabilir.
İnsan kesin çığlık atar, boğuluyor sanırlar. Bu uzak bir ihtimal değil ne yazık ki.
Ayda 129 bin maske ve 65 milyon plastik eldiven denizlere atılmaya başlamış.
Maskeyle, eldivenle kendilerini koruyorlar ama denizleri, balıkları öldürüyor olmaları umurlarında bile olmuyor.
Gerçekten inanılır gibi değil.
İnsan galiba hiç akıllanmayacak.
Görevimiz
canlıya hizmet
Adaşlarım genelde erkek oluyor.
Ve ne güzel ki hepsi de hayvansever oluyorlar.
Üsküdar Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Ömür Uzunali, “Kedi köpek işlerine neden bu kadar önem veriyorsunuz?” sorusuna şahane bir cevap verdi, özeti şöyle:
“Bizim insan olarak görevimiz bitkiyi de korumak hayvanı da. Biz burada insana nasıl hizmet ediyorsak canlıya da hizmet ediyoruz.”
Hem kendisinin hem de Üsküdar Belediyesi’nin bu hizmet anlayışını alkışlıyorum.
Paylaş