Bir dakikalık aksiyona 2,5 hafta

James Bond serisinin 50. yılında vizyona girecek olan Skyfall’un İstanbul çekimlerini yabancı basın mensupları ile yerinde izledim.
Filmde bir dakika sürecek olan sahnenin çekiminin 2,5 hafta alması nasıl bir prodüksiyonla karşı karşıya olduğumuzun en büyük göstergesi.
Yeni Cami’nin önüne Mısır Çarşısı’nın aynısını buraya inşa etmişler. Aktarlar, sebze meyve tezgahları, fes, halı, kilim satan tezgahlar yol boyunca yerleştirilmiş.
Bu sette çoğu Türk yaklaşık 500 figüran var. Film ekibi ise yaklaşık 300 kişi.
Oyunculara tıpatıp benzeyen dublörlerin yüzlerinde siyah noktalar görebiliyorsunuz. Bunun nedeni post prodüksiyon aşamasında dublörlerin yüz değişikliklerinin kolayca yapılabilmesi.
Yeni Cami önündeki sahne Daniel Craig, Ola Rapace ve Naomie Harris’in kovalama sahnesi.
Bu sahne için 25 motosiklet, 15 Landrover ve 15 Audi5 kullanılıyor.
Skyfall’un İstanbul çekimleri bir hafta sürecek.
Ekip sonrasında çekimlerin devamı için Adana’ya geçecek.

Kral gibi müzik ödüllerinden

- Sahne tasarımı ve her aday için sahneye inen dev ekranlar tek kelimeyle şahaneydi. Volga Tamöz projesi olan 90’lar konseptli açılış da. Hem göze hem kulağa hem anılara hitap ediyordu. Bu arada Burak Kut eski günlerinden, enerjisinden hiçbir şey kaybetmemiş. İzlerken büyük keyif aldım.
- Uzun konuşmalar (ki bunların içinde benimki de var, oraya çıkınca ipin ucunun kaçtığını itiraf etmem gerek) nedeniyle bir ara sıkıcı olmaya başlayan tören Kenan Doğulu’nun sahneye çıkmasıyla renklendi. Bal Gibi’ye takıldık. Güzel şarkı. Doğulu kardeşler sahneye çok yakışıyor bu arada.
- Keşkelerim: Keşke Melek Baykal, tiyatrolarla ilgili birkaç cümle etseydi. Keşke Ayten Alpman, sevgi ve müzikle anılabilseydi. Keşke Kıvırcık Ali ödülü hayattayken alabilseydi. Keşke Muhteşem Yüzyıl ödül alırken Meral Okay da anılsaydı.
- Ajda Pekkan hayranlığımı saklayacak değilim. Ne yapsa beğeniyorum diyeceğim ama bunun nedeni hep iyi şeyler yapması aslında. Beyaz tulumu, sempatik tavırları ve Yakar Geçerim ile yine yaktı geçti.
- Sinema yazarı arkadaşım Ali Ulvi Uyanık geceyle ilgili Twitter’a şöyle yazdı: “Kral’da sahnede para dağıtma görgüsüzlüğünün ve bürokratların olmadığı bir tören izlemek iyi geldi. Darısı sinemanın başına.”
- Ali’ye katılıyorum ve rakamların, istatistiklerin ve halkın sağduyusunun konuştuğu bu bağımsız ve kaliteli ödül töreni için Kral ekibini ve Doğuş Grubu’nu tebrik ediyorum. Kral TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akbay, sektördeki adıyla Gezegen Mehmet ve ekibi, alkışı sonuna kadar hak ettiniz.

Tüylü ve tüysüz hayvanlar için

HAÇİKO yararına çıkan Hop Dedik Orda Kal albümü ile Kral Müzik Ödülleri Sosyal Sorumluluk Ödülü’nü aldım.
Sosyal sorumluluk projelerine girmek, destek olmak marka değerlerine önem veren büyük şirketlerin olmazsa olmazlarındandır.
Onları halkın gözünde daha da büyütür.
HAÇİKO’yu kurulduğu günden beri destekleyen Doğuş Grubu’nun ve Kral Müzik Ödülleri’ne teşekkür ediyor ve bu tavırlarının diğer şirketlere ve organizasyonlara da örnek olmasını diliyorum.
Projelerde yaratıcı, vizyon sahibi, yenilikçi, kaliteli bir yapım şiketiyle çalışmak önemli.
HAÇİKO için çıkan albümde yer alıp, gönülden destek olan tüm sanatçılara, DMC ekibine, ekibin kaptanı Samsun Demir ve Özden Bora’ya bu yolculuğumda beni yalnız bırakmadıkları için özellikle teşekkür ediyorum.
HAÇİKO’nun kurucu üyeleri olmakla kalmayıp, gelişimine de katkıda bulundular.
Ve son olarak, konuşmamın “ödülü tüylü ve tüysüz tüm hayvanlar için” alıyorum kısmı için bir açıklama; hayvan sevgisi sadece kedi köpek sevgisinden ibaret değildir, küçücük havuzlarda insanları eğlendirmek adına işkence gören yunuslar ya da derisinden marka çanta yapmak için öldürülen yılanlar da korumamız altındadır, olmalıdır da.