Beyaz Melek’le neler kazandım neler

Mahsun Kırmızıgül’ün yönettiği film vizyona girdiğinin üçüncü haftasında 1 milyonu geçti ve beni büyük bir dertten kurtardı.

Aksi olsa saçlarımı koyu renge boyatacaktım. Hiç alışık olmadığım bu renkle kafayı yer, evden dışarı çıkmazdım herhalde.

Ben huzura erdim.

İddiada kaybeden taraf olan Cengiz Semercioğlu kara kara düşünüyordur şimdi.

Durduk yere imajını değiştirecek, saç uzatacak, kulağını deldirecek, küpe takacak.

Şaka değil, iddiamız böyle. Üstelik kaçarı da yok Cengiz’in. Sağlam şahitlerim var. O geceki yemekte Okan Bayülgen ve Ferhat Göçer (bu arada Beyaz Melek’te ağlamayacağını iddia edip, ilk yarısında gözyaşlarını tutamayan Ferhat’ın da bana bir yemek borcu var. Ben ona içinde anne baba sevgisi olan herkes bu filmde mutlaka ağlar, sen de kesin ağlayacaksın, benimle boşuna iddiaya girme demiştim. Bile bile lades dedi, yemeği kaybetti) yanımızdaydı.

Tüm konuşulanlara tanık oldular.

Sevgili Cengiz’ın kaçarı yok, saçlarını uzatmaya başlasa iyi olur. Uygun bir zamanında da kulaklarını deldiririz.

Doktorumuz hazır zaten. Ferhat bu işi zevkle yapacağını söyledi. Acıtmama sözü de verdi. Operasyon kısa ve acısız olacak.

Ama ben yine de kulağı delinirken Cengiz’in elinden tutmaya, ona destek olmaya hazırım.

Üstelik yeni imajının kendisine çok yakışacağını düşünüyorum!

Cem Yılmaz’dan Seinfeld’e mesaj var

Seslendirme işine giren ünlüler kervanına Cem Yılmaz da eklendi. Cem, ilk tecrübesini "Arı Filmi"nde, Jerry Seinfeld’in yarattığı sevimli arı Barry’yle yapıyor.

İlk başta Barry’yi konuşanın Cem olduğunu anlamıyorsunuz. Sonradan esprili cümlelerde ses tonundaki farklılıklar daha da belirginleşiyor ve Cem seslendirdiği karakteri etkisi altına alıyor.

"Arı Filmi", bu cuma bir kopyası hariç tamamen Türkçe dublajlı olarak vizyona girecek. Sinema salonlarından gelen talep bu yöndeymiş çünkü.

Ben yine diyorum ki keşke filmin orijinal kopya sayısı biraz daha fazla olabilseydi. Cem’in yaptığı seslendirmeyi abartısız, sade ve başarılı bulmama rağmen, orijinalini izlemek isteyenler olacaktır mutlaka.

Cem de filmleri orijinal sesiyle izlemekten büyük keyif aldığını söylüyor zaten. Ve tabii espri yapmadan da konuya nokta koymuyor: "Filmin orijinalini seslendiren Seinfeld’a bir şey demiyorum. O da benim seslendirmeme bir şey demesin!"

Bursa’da kurslara ilgi büyük

2. Bursa İpekyolu Film Festivali tüm hızıyla sürüyor. Bursalılar geçen yıl olduğu gibi bu yıl da filmleri kaçırmıyor. Ücretsiz Sinema Kursları’na da ilgi büyük. Sinemaseverler her gün dört saat, sinema dünyasının önemli isimleriyle bir araya geliyor. Usta yönetmen Ali Özgentürk’ün yönetmenlik dersini üstlendiği kurslarda oyunculuk derslerini Aykut Oray, Halil Ergün ve Pelin Batu sunuyor. Film müziği dersini Alper Maral’ın, Türk Sinema Tarihi dersini ise sinema tarihçisi ve yazarı Burçak Evren’in verdiği kursların ilgi çeken diğer bir dersi de sinema yazarı Mehmet Açar’ın film analizi dersi. Senaryo yazımını Sırrı Süreyya Önder ile Ümit Ünal anlatırken, kamera dersini Uğur İçbak, kurgu dersini ise Ulaş Cihan Şimşek sunuyor.

Bize de böyle bir kadroyu bir araya getiren ve sinemaseverlerle buluşturan festival yönetimini tebrik etmek düşüyor.