Paylaş
Aile apartmanı derler, gürültü derler, kim girer kim çıkar belli olmaz derler, derler de derler!
Bunlar sinir olsak da bildiğimiz şeyler.
Son zamanlarda evlerini kendilerine saklayacak ev sahiplerine bir yenisi daha eklenmiş; köpekliye ev vermeyenler.
Altuğ Keleş, Twitter’dan ulaştı bana.
1 aylıkken sahiplendiği, şimdi 10 yaşında olan Rottweiler cinsi köpeği Dost nedeniyle kiralık ev bulamadığını söyledi.
Son derece sakin, çocuklarla da arası iyi olan Dost, ağzı var dili yok köpeklerdenmiş üstelik.
Daha önce yaşadıkları apartmanlarda komşular kendisini görene kadar evde köpek beslendiğini bile anlamıyorlarmış.
Altuğ, eşi ve Dost, Antalya, İstanbul, Edirne ve Bursa’da yaşamışlar bugüne dek ve “köpekliye ev vermiyoruz” cevabıyla karşılaştıkları şehir, sıkı durun, İzmir olmuş!
“Menderes, Gaziemir, Buca, Yeşilyurt, Hatay, Poligon, Üçkuyular, Balçova, Narlıdere, Bornova yani kendilerine tam 35 İzmirli dedikleri yerlerde ev bulamadım” diyor Altuğ.
Altuğ, eşi ve Dost bu yazıyla emlakçı ve ev sahiplerine gidecekler bu hafta.
Aynı cevapları alırlarsa, ev sahiplerine ve emlakçılara “Neden köpekliye ev yok?” diye soracaklar.
Ne cevap alacaklarını merak ediyorum doğrusu.
Sizlerle de paylaşacağım.
Uyku hapıyla baba uyutma!
Şeref Meselesi’nde Yiğit (Kerem Bürsin), Kübra’ya (Burcu Biricik) “Babanı uyut ki evde rahat edelim” diyor.
Nasıl yani?
“Uyku hapıyla” tabii.
Ben bir gece önce aynı muhabbetin farklı bir versiyonunu dizi senaryosunda değil, gerçek hayatta duymuştum.
Demek ki bu aralar anne babaları uyutmak moda.
Cuma ya da cumartesi gecesi dışarı çıkan gençler, evdekileri haplarla uyutuyor ve dışarıda sabahlıyorlarmış.
Eve geldiklerinde anne babalar hâlâ mışıl mışıl uyuyor oluyormuş tabii.
Genç yaşta çocuğunuz varsa, o dışarı çıkarken eve geri gelme saati konusunda sorun yaşıyorsanız, hafta sonları yediğinize, içtiğinize dikkat edin derim.
Uyumak güzel de uyutulmak hoş değil.
Doğum günümdü
Birini gerçekten seviyor, özen gösteriyorsanız, bunu en iyi doğum gününde gösterebilirsiniz.
Hediye değil bahsettiğim, o en klasiği.
Yeni moda, gece yarısında doğum günü olan kişiyi arayıp ilk kutlayanlardan olmak.
Sevgi, ilgi, alaka, özen böyle gösteriliyor ve anlaşılıyor.
Dün doğum günümdü.
Pazarı pazartesiye bağlayan gece yarısı Azerbaycan’a uçmak üzere havaalanında beklerken, beni arayan ilk kişiye bir yazı yazmak istedim.
İlk arayan canımın parçası, hayatta en sevdiğim, kızım Tayga oldu. Ondan gelen “Seni seviyorum”un yerine ne geçebilir ki!
Bir de dayanamayıp, güzel mesajını paylaşmadan edemeyeceğim birinden bahsetmek istiyorum.
12.01’de sıkı dost, gecelerin Süpermen’i Caner Ural’dan şöyle şahane, ince, düşünülmüş bir mesaj geldi: “Nice güzel yaşların, bol gezmeli günlerinin olmasını, güzel şeyleri yazmanı, sevdiğin şarkıları söylemeni temenni ederim, tabii ki sevdiklerinle.”
Tayga, Caner ve doğum günümü güzel mesaj ve hediyelerle kutlayan herkese teşekkürler.
Paylaş