Artık baba olmak istiyorum

* Yeni albümün “Seninle Her Yere” hayırlı olsun. Çıkış şarkın “Kader” nerede, nasıl ortaya çıktı?

- Geçen yaz tatildeyken çıktı. Tatilde ilham almak için hep farklı tarzda şarkılar dilerim. O sırada bir melodi aklımdayken Ayla Çelik aradı, “Tam sana göre sözler var elimde” dedi. Sözler melodiye tam oturdu. Beş dakika sonra şarkı bitmişti bende.

* “Kader”in ilginç bir hikâyesi varmış, anlatır mısın?

- “Seninle Her Yere”nin çıkış tarihi mart ayıydı. Albümün teslimine 20 gün kala aranjörüm Erhan Bayrak babasını kaybetti. Ege’ye gittik, cenazede bulunduk. İstanbul’a dönerken Erhan’a “Senin acın büyük. İstersen ‘Kader’ şarkısını biz yaparız” dedim. Erhan ise “Ben yapacağım” dedi.

* Zor bir dönem ama, hem sizin hem de onun için...

- Olmaz mı! Her gün stüdyoya gidip bir şey yapmadan geri çıktığını duyuyordum. 10 gün sonra arayıp yapamayacağını söyledi. Düşünsene bir hafta kalmış. Büyük telaş oldu bizde.

* Ne diyeceksin ki! Baba acısı sonuçta...

- Evet. Ama teslimata altı gün kala Erhan aradı, “10 gün bir akor bile basamadım ama bu sabah bir karar aldım, ‘Kader’in aranjmanını babam için yapacağım ve bu benim de kaderim olacak” dedi. “Ya ben tekrar başlayacağım ya da bu işi tamamen bırakacağım. Babam içim yapıp kendi kaderimi değiştireceğim” diye de ekledi. Uykusuz geceler geçirdik ama şarkıyı da bitirdik. Babası ona eşlik etti bu süreçte.

“TÜRKAN” ŞARKISINI VERMEK İSTEMEDİM

* Hit olan şarkıları başkalarına verince ne hissediyorsun, hiç mi içinden “Yahu keşke ben okusaydım” demiyorsun? Mesela “Türkan” için böyle düşünmedin mi?

- Her şey kadere bağlı. Biz “Türkan”ı kendi albümümüzde okumaya karar vermiştik. Sonra Ayla (Çelik) aradı, “Şarkıya talip olan biri var” dedi. Ben “Vermiyorum” dedim hemen. Ayla, “Beyaz okumak istiyor” deyince, bir durdum. Şarkının espritüel tavrını o verir dedim.

* Beyaz o şarkıyı programında söyledi sanırım...

- Evet. Sonra albüm yapmaktan vazgeçti. Benim de albümüm çıkmış olduğundan “Türkan” boşta kaldı. Sonra Demet Akalın istemiş şarkıyı Ayla’dan... “Türkan” bana Altın Kelebek ve Kral TV Müzik Ödülleri’nde en iyi beste ödüllerini getirdi. Şarkının ismine mekânlar açıldı. Ben de Türkan Şoray’dan övgü dolu sözler duyma gururunu yaşadım.

* Biz kaç yıldır Gökhan Tepe dinliyoruz?

- 19 yıl oldu. Ben biraz erken girdim bu işlere. İlkokuldan sonra konservatuvara gittim. 15 yaşında stüdyoya girdim, 18 yaşımda ilk albümüm çıktı.

BABAMIN HAYALLERİ BENDE GERÇEKLEŞTİ

* Ailen destekledi mi müzisyen olmanı?

- Babam tam bir müzik delisi, 18-19 yaşında Adana’dan İstanbul’a geldiğinde hayali şarkıcı olmakmış, amatör olarak halk müziğiyle ilgileniyordu ve hep destekledi beni. O şarkıcı olamayınca bende gördü hayallerini. Gerçi içten içe halk müziği sanatçısı olmamı istiyordu. Ama sonra ben pop dalında başarılı olunca bağrına bastı, gurur duydu.

* İlk elinden tutan kim oldu bu piyasada?

- Ben Erdem Kınay’la mahalle ve okulda arkadaştım. O da aranjör olmak istiyordu. İkimiz besteler yapmaya, düzenlemeye başladık. Ve Gelişim Stüdyoları’na gider gelir olduk. Uğur Başar prodüktörlüğümüzü üstlenip işin içine kendi aranjmanlarını kattı.

* Neden sizi seçti peki?

- Biz Gelişim’de gece sabaha kadar gizli gizli çalışıyorduk. Uğur Abi eve gittikten sonra oradaki tonmaister onun şarkılarının da aranjmanlarını yapma karşılığında bize stüdyoyu bırakıyordu. Bir gün Uğur Abi öğrenmiş, çağırdı beni, elim ayağım titreyerek gittim yanına. Önce affetti, sonra da bizi sahiplendi. “Okullusun, sesin güzel, hevesin de var. Sana güzel bir şeyler yapalım” dedi. Benim için güzel bir başlangıç oldu.

BİR YIL KİMSE TELEFONLARIMA ÇIKMADI

* Kariyerinin dönüm noktası nedir?

- 2006’da söz-müzik dahil her şeyiyle kendi albümümü yaptığım zamanlar. “Yürü Yüreğim Gidelim Buralardan”la değişti her şey. Aynı albümde “Gel Aşkım Gel” de iyiydi.

* O çıkışa giden yol nerelerden geçti?

- 2004’te rağbet görmediğim bir dönem oldu. Kimsenin telefonlarına çıkmadığı bir süreç düşün. Olgunlaşarak, yanarak geçirdim o bir yılı ve sonra üretim sürecine girdim.

* Buradan nasıl bir ders çıkarıyoruz?

- Kalıcı başarı için kestirme yol yoktur. Bu yolu yürüyeceksin ve yanarak yürüyeceksin. Sen çalıştıkça bu sana geri dönecek. Bedeli ödenmiş her şey bir gün senin olur.

* “Sanatçı olmasaydım evlenmiştim” demişsin.

- Tabii. 20’li yaşlarımda çoluk çocuk sahibi olurdum. Ama kariyerim için savaşmam gereken dönemlerde böyle bir zamanım yoktu.

* Ya şimdi?

- Şimdilerde ismimi oturttuğum için daha olası geliyor. Artık istiyorum.

KALBİM BOŞ DEĞİL

* Biri var mı hayatında?

- Kalbim boş değil. Allah kısmet ederse aile kurmak ve çocuk yetiştirmek istiyorum.

* Nasıl bir baba olur Gökhan Tepe?

- Sonuna kadar aile çatısı altında ve sevgiyle büyüyecek bir çocuğun babası olmak isterim. “Yoğunluktan size vakit ayıramıyorum ama her şey sizin geleceğiniz için” diyen bir baba olmak istemem. Bu yalana sığınacak biri değilim. Ben yanımda severek büyüttüğüm, sevgi dolu çocuklar yetiştirmek istiyorum.

* Evlendiğinde hayran kitlenin azalacağını düşünüyor musun?

- Kesinlikle hayır. İlişkilerimi çok ortada yaşamamamın nedeni, karşımdakine saygım. Ona bu ilişkinin ekstra yükünü bindirmek istemem, onun özelinden çalmam. Ama evlenince tabii ki bilecekler. Benim birini sevmem ve sevilmem, hayranlarımı mutlu eder.

BÜLENT ERSOY BANA ‘BESTEKAR BEYEFENDİ’ DİYOR

* Bülent Ersoy senin “Veda Makamı” adlı şarkını aldı. Diva’yla çalışmak nasıl bir şey?

- Çok naif bir insan. Konuşmaları bana huzur verdi. “Bestekâr beyefendi” der bana, işin mutfağındakilere son derece saygılı. Yaşayan en büyük diva olarak bestemi okuyacak olması beni onurlandırdı.

BABAM DUYMASIN KAHRAMANIM ANNEM

* Starlık kavramına nasıl bakıyorsun? Sen star mısın?

- Star olmanın kendi içinde diyetleri var. Erişilemez olmaları gerekiyor. Her anlarını işe adamaları gerekiyor. Kafayı bu işe o kadar takıyorlar ki, “izm”e çeviriyorlar işi. Ben bu noktalarda değilim. O hayat biçimi bana uygun değil. Bütün starlara sonsuz saygım var, çok zor bir iş yapıyorlar.

* Pop müzikte Gökhan Tepe farkı nedir?

- Ben o anki akımların ardından gitmedim. Kendi bakış açımı daha derinlemesine cümlelerle ortaya koydum.

* Tarzını nasıl tanımlıyorsun?

- Çokça romantik, yenilikçi, akustik sever ve duyguları illa ki farklı bakış açılarıyla veren bir sanatçı diyebilirim. Ve hepsinin başında samimiyet var.

* Konser öncesi bir ritüelin var mı?

- Her konser öncesi duamı okurum bir kere. Ve moralli olmaya özen gösteririm.

* Kulis isteklerini alalım?

- Hiç yok ki. Her konserden beş-altı saat önce yemek yediğim için kan şekerim düşer de ağzıma atarım diye meyve isterim sadece. Öyle mumlar filan istemem.

OYUNCULUK BENİ MÜZİKTEN KOPARIYOR

* Oyunculuk yaptın ama şimdi bırakmış ...

- “Elveda Derken”le final yaptım.

* Sevmedin mi oyunculuğu?

- Çok sevdim, Ortadoğu’ya kadar uzandı şöhretimiz. Oyunculuğun tek sevmediğim yanı, beni müzikten koparıyor olması. Diziden sonra paslandım, müziğe dönmem altı ay aldı. Şu an üretken dönemimdeyim, buna izin veremem.

* Arkadaşların seni nasıl tarif eder?

- Arkadaşlarım bana dost canlısı gözüyle bakarlar, vicdanlı olduğumu düşünürler. Çabuk parladığımı söylerler.

* Senin en sevdiğin yönün ne?

- İdareciyimdir, ne kendimi üzerim ne de karşı tarafı.

* En sevmediğin özelliğin ne?

- Fazla vicdanlıyım.

* Kahramanın kim?

- Babam duymasın; annem. Babamı çok seviyorum ama annem hâlâ bizim için çırpınıyor.

* Annen ne öğütler veriyor sana?

- “Paranı tut” diyor tabii. Her erkekte bir araba tutkusu vardır ya, bende de var. “Araba değil, mülk al” diyor.

* “Kader” klibinden bahsedelim biraz da.

- Murad Küçük yönetti, bir yabancı model eşlik etti.

* Neye dikkat ediyorsunuz klipleri çekerken?

- Biz büyük hikâyesi olmayan klipler çekiyoruz. Hikâye ya da klipteki kız şarkının önüne geçmemeli. Sadece klibin ya da klipteki mankenin konuşulması bizim için iyi bir şey değil. Şarkının ve şarkıcının ön planda olması lazım.

BABALAR GÜNÜ MESAJI

“Bana müziği sevdiren ve bu mesleği seçmemde beni cesaretlendiren, destek olan babama minnettarım. Başta babam olmak üzere tüm babaların Babalar Günü’nü kutluyorum.”