Paylaş
Korkunç bir tezat.
İnsanlıktan soğutan üzücü görüntüler.
Bu kadar mı duyarsızlaştık acaba demeden duramıyor insan.
Benzer görüntüler geçtiğimiz senelerde Bodrum ve Marmaris’teki yangınlarda da yaşanmıştı.
Tatilciler hayatlarına devam etmiş ve bu tartışma o zaman da alevlenmişti.
Kimileri “Bu insanlar bütün yıl zar zor biriktirdikleri parayla 1 haftalık tatile çıkıyor, evde oturup denize mi girmesinler” diyor.
“O kadar çok felaket yaşıyoruz ki, akıl sağlığımızı korumak için duyarsızlaşmak zorunda kaldık” diyenler de var.
Bunlara da duyarsızlaş ama zarar verme bari diyesim geliyor.
Geçen yıl en çok yangını seyretmek için tekneleriyle o bölgeye gelenlere bozulmuştum. Yangın uçaklarının su almak için denize inmesini, yani işini yapmasını engelleyen o tekneleri hiç unutmuyorum, unutmayacağım.
Daha önce de yazdım yine tekrarlayayım; sıcaklıkların bu kadar artmasının, küresel ısınmanın, çıkan orman yangınlarının, onca canın, canlının yanarak kül olmasının tek nedeni insanın ta kendisi.
Ben kendi adıma utanıyor, duyarsızlaşamıyor, elimden gelen mücadeleyi sürdürmeyi, orman yangınlarından hayvanları kurtarmayı, yeni yangınların çıkmaması için bilinçlendirme çalışmaları yapmaya devam etmeyi, başka canlıların acısını içimde hissetme duyarlılığını yaşamayı seçiyorum.
Bir yandan da dua ediyorum. Allah’tan isteğim bizim sorumsuzluklarımız sonucunda acı çeken, hiç suçu yokken yanan canlara acıması.
Bir kap su
Bu sıcaklarda en çok kediler, köpekler zorlandı. Benimkiler evin en sakin, en olabildiğince serin köşesini bulup bütün günü orada yatarak geçiriyor.
Dışarıdakiler ise ölü taklidi yapar gibi yatıyor. Bu da demek oluyor ki su bulmaya gidecek enerjileri bile yok.
Yapmamız gereken, suyu onlara götürmek.
Hani diyoruz ya; kışın bir kap mama, yazın ise bir kap su hayat kurtarır.
Biz su isteyebiliyoruz, onlar ise maalesef dertlerini anlatamıyorlar.
Lütfen her su içişinizde sokaktaki hayvanların sizden daha fazla susadığını aklınıza getirin ve su kaplarını doldurun.
Sizin için ufak bir yorgunluk belki ama onlar için yaşam.
Mutlu çiftler paylaşmıyor
Kansas Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre; sosyal medyada sürekli fotoğraf paylaşan çiftler, ilişkilerini gözlerden uzak yaşamayı tercih edenlere göre daha mutsuz.
Demek ki mutluluk formülleri arasında sosyal medyada sürekli sevgili, eş fotoğrafı paylaşmak yok, hatta tam tersi var.
Bunun nedeni paylaşım yapanların kendilerini sürekli diğer çiftlerle karşılaştırması, diğerlerini kıskanmaya başlayıp onlarla yarış haline girmeleri.
Paylaşım yapmayanların ya da az paylaşım yapanların ilişkilerini daha samimi ve sıcak yaşadıklarını söylemeye gerek yok sanırım.
Unutulmayan bir film repliği
“Sahibiniz olmazsa canım, kırılmazsınız.”
(Toy Story 3)
Paylaş