Paylaş
Canlı yayın hayırlı olsun. Programda neler değişti?
- Canlı izlendiğimi bildiğim için bazı şeylerden feragat edeceğim. Daha dikkatli olacağım mecburen. Çünkü canlı yayın riskli...
Ne gibi mesela?
- Bant yayın olduğunda konukların programa müdahale şansı oluyordu, artık o olmayacak. Beğenmedikleri yerleri çıkartamayacaklar.
“Ali Biçim Show”un süresi diğer talk show’lara göre neden daha kısa?
- İdeali 75 ile 90 dakika arasında, bizden istenen ise 80 dakika. Programda tadın damakta kalması gerekiyor. Yarın öbür gün “Ay program iyi gidiyor, uzatın” derler mi bilemiyorum ama.
Diyebilirler tabii. Türkiye’de talk show’lar uzayıp gidebiliyor, sabahlara kadar sürenleri biliyoruz.
- Bizim izleyici uzun programlara alışık, ama bu işin menşei olan Amerika’da bütün talk show’ların süresi 50 dakikadır. Kimse kafasına göre uzatamaz, “Sohbet çok tatlı, 5-10 dakika ekleyelim” demez, diyemez.
Sosyal medyanın canlı yayına etkisi nedir?
- Sosyal medya dalgası çıktığından beri anlık reaksiyonları programa taşıyabilme şansı var. Eskiden faks alırdın, aldığınla kalırdın.
Senin programının farkı ne? En çok hangi konuda iddialısın?
- Ümit Besen’i konuk aldığımız program bayramda yayınlanacak. O kadar güzel geçti ki, Ümit abiyi ilk kez kendini bu kadar aşmış göreceksiniz. Ben 27 yaşındayım ve bu işi yapanlarla büyüdüm. Ama konukların programlarda bu kadar eğlendiklerini hiç görmedim. Ümit Besen, Ivana Sert ve Aşkım Kapışmak’lı bölüm tam DVD’lik oldu.
Şova birazdan döneceğim. Çocukken çektiğin ve internette fenomen olan Atafen videonu herkes gibi ben de izledim. Bu işi yapacağının ilk sinyallerini verdiğin o yıllar nasıl geçti? Nasıl bir çocuktun?
- İzmit’te doğup büyüdüm. Baba tarafından Rum kökenliyiz, Yeniköy eşraflarından. Annem Ankara’dan. 1998’de annem babam ayrıldı, ki bu olay benim hayatımın dönüm noktasıdır. 2000’de lise için buraya geldim.
Anne babanın boşanması nasıl bir dönüm noktası oldu hayatında?
- Onlar ayrılmasaydı ben odun bir adam olurdum. Ayrılmaları benim İstanbul’a gelme isteğimin artmasına neden oldu. Babam sayesinde arkadaşlarım hep 40 küsur yaşlarındaki insanlar oldu ve onlardan çok şey öğrendim. Çok erken olgunlaştım. Programın yapımcısı Melih bey bana hep “yaşlı ruh” der.
Çocukken en çok ne olmak istiyordun?
- Hep televizyonda bir şeyler yapmak istedim.
Kahramanın kim?
- Sahnedeki kahramanım Cem Yılmaz. Aslında hayatta dört kahramanım var benim; James Brown, Steve Jobs, Michael Jacskon ve Cem Yılmaz.
BUGÜNE KADAR KİMSEYE YALAKALIK YAPMADIM
Okul?
- Üniversitede oyunculuk, sahne ve gösteri sanatları okudum. Yıllarca elimde bir show reel’la dolaştım. Kimseye yalakalık yapmadığım için bir şey olamadım. Kontaklarım iyiydi ama sonuç alamıyordum.
Geri çevrildiğinde neler hissediyordun?
- Hiç geri çevrilmedim ki, dönüş alamadım. En kötüsü de o zaten.
Ne vardı o show reel’da?
- 1,5 saatlik bir demom vardı; 10 saçma fotoğraf ve neden televizyon yapmak istediğimle ilgili bir yazı. Bunu 40 yere gönderdim, sekiz tanesinden geri dönüş aldım, o da neydi biliyor musun?
Ne?
- Otomatik cevap: “Mail’iniz alındı...” Bunlardan biri de geçen hafta bu sayfada röportaj yaptığın Alper Mestçi. Ben Alper abiye çok ulaşmak istedim. Şahan’la “Zoka”yı yapıyordu o zamanlar. Bir yazar arkadaşım yanına götürdü beni. “Demo kaç saat?” diye sordu bana, “1,5 saat” dedim, “Milletin 10 dakikaya tahammülü yok” dedi. Bana birkaç öneride bulundu, sonra irtibatımız kesildi.
İŞİM OLMADIĞI İÇİN İNTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNDÜM
O arada nasıl geçiniyorsun? İşsizlik başına vurmuştur...
- Maddi olarak değil ama manevi anlamda çok kötü günler geçirdim. Param olsa ne olur, en güzel kızla çıksam ne olur? İşim yok. İntihar etmeyi düşündüm o günlerde. “Olmuyorsa zorlama”cılar çoğaldı. Aile yemeklerinde akrabalar “N’aptı Alimiz? Hani o yapımcıyla görüşmüştü” diye başlayan kinayeli cümleler kuruyordu.
İnsan gerçekten de depresyona girer. Nasıl çıktın o karanlıktan peki?
- Kadim dostum Can Cano’yla birlikte “Beat It” üzerine karalamaya başladım. Benim adıma Okan Bayülgen’in “Çek Bakalım” yarışmasına kayıt yapılmış. Görüşmeye gittiğimde klibin yönetmeni Can Sarcan’la tanıştım, “Klip çekmek” istiyorum dedim. “Just Pide”ı çektik, “Thriller”ın patlaması gibi oldu. Milyonlar izledi, ana haberlere konuk olduk, ulaşamadığım adamlar geri dönmeye başladı.
Sonra Okan Bayülgen dönemi başladı, değil mi?
- Sağ olsun bana o şansı verdi. Beraber çalıştık, mutlu mutsuz günlerimiz oldu. O dönemde neleri yapıp neleri yapmamam gerektiğini öğrendim.
Öğrendiğin en önemli şey neydi?
- Çalıştığın herkes maddi-manevi mutlu olacak. Kimseyi mutsuz etmeyeceksin.
“Just Pide”da dansın, sesin ve müziğinle varsın. “Beat It” ise zor bir şarkı ve çok iyi söylemişsin.
- Zaten ondan sonra şarkıların da olduğu bir şovla sahneye çıkmaya başladım. Hayal, Nublu, Bronx’ta konserler verdim. Seyirciyle interaktif neler yapabileceğimi orada gördüm. Sonra “Babam Sınıfta Kaldı” dizisi geldi. Aslında dizide daha çok sevildim.
Önceden sevilmiyor muydun?
- Okan Bayülgen zamanında sevilmekle nefret edilmek arasında gidip geliyordum. Neyse... Aralıkta dizi bitti, 24 Ocak’ta Fox’tan telefon geldi, “Talk show yapmanızı istiyoruz” dendi. İlk sorum “Neden ben?” oldu.
“Neden ben?” mi dedin?
- Dedim tabii. “Başkasını transfer etmek istesek ederdik, ama genç bir rakip gerektiğini düşünüyoruz” dediler. Parasına puluna değil bu söze tav oldum.;
ÖZGÜRLÜK GÜZEL AMA KONTROLDEN ÇIKTI
Amerika’ya tutan şovları izlemeye gitmişsin. Tutturan formül nedir onlarda?
- Mutluluk. Birinin sizi karşılayıp “Sizinle çok eğlenceli vakit geçireceğiz” demesi inanılmaz etkiliyor. Bir de ben Amerikan görselliğini seviyorum.
Şov programın için “Amerikan özentisi” diyenler oluyor ama... Ne cevap vereceksin bu eleştirilere?
- Özenmek ve ilham almak çok farklı şeyler. Ben Steve Jobs’tan ilham alıyorum. Özensem şu anda burada kazak, mavi pantolon ve John Lennon gözlüğümle oturuyor olurdum.
Senin için “ukala” diyenler de var.
- “Ukala, itici” diyen de var, “Kim bu?” diyen de... Kimse kimseyi ilk görüşte sevemez. Kötü yorumların zamanla pozitif algıya dönüştüğünü görmek beni mutlu ediyor.
Sosyal medyadaki eleştilere ne diyorsun?
- İnterneti olan yazıyor. Özgürlük güzel ama artık kontrolden çıktık. Herkes birbirine geçiriyor. Bunlar eskiden duvaralara mı haykırıyorlardı, kendilerini odaya kapatıp sabır mı çekiyorlardı! Herkes yazsın çizsin tabii ama benim yükümün de ağır olduğunu bilsinler.
Eleştirilere kulak verip değiştirdiğin bir şey oldu mu?
- Saç tıraşımı değiştirdim. Bir de bizi hep dekordan vurdular, çok Amerikan diye. Bu benim 10’uncu porgramım, belki dekoru değiştireceğiz.
İŞKOLİĞİM BEN, ÖZEL HAYATIM YOK
Çalışma ortamında nasılsın? Kan mı kusturuyorsun ekibe, yoksa rahat mısın?
- Çok mükemmeliyetçi olduğumu bu işte öğrendim. Aynı zamanda çok sabırsızımdır.
Ya günlük hayatında?
- Çok evci bir insanım. Ama dışarı çıktığımda iyi bir yerde yemek yiyeyim, tişörtüm bana göre dikilsin isterim. Onun dışında çok da uçmam.
İşkolik misin?
- Saatim yok, hep çalışırım. Çok düşündüğüm için de beynim hep meşgul, fazla uyuyamıyorum. Sürekli araştırırım. Bu olmalı, başka türlü iyi olamayız.
Özel hayatın ne alemde bu arada?
- Özel hayat yok. 1,5 senelik bir beraberliğim vardı, bitti.
Neden bitti? İşkoliklik olman yüzünden mi?
- Biraz öyle, biraz da yıprandım.
Evine gelsem beni nasıl ağırlarsın?
- Çok güzel misafir ağırlarım. Pilav pişirmem ama çok iyi yerden pilav siparişi veririm. Film koleksiyoncusuyum. Film ve müzik arşivim çok geniş.
GÜNÜN BİR SAATİNİ İNTERNETTE AYAKKABI BAKARAK GEÇİRİYORUM
Michael Jackson hayranlığın nereden geliyor?
- Teyzem çok büyük hayranıydı, banyo fayansına kadar her yerde Michael Jackson sticker’ları vardı. Çok ilham aldığım bir adam; dansı duruşu, hayatı, şarkıları...
Takıntıların var mı?
- Ayakkabı hastasıyım. Günün bir saatini internetten ayakkabı bakarak geçiriyorum. Öyle siteler var ki görsen çıldırırsın. Veririm linklerini.
Ayakkabı giyilmeden alınmaz derler?
- Bugüne dek verdiğim siparişlerde sadece iki ayakkabı ayağıma olmadı. O kadar heyecanlanmışım ki, İtalyan ölçülerine göre almışım. Onda iki numara oynuyormuş. Ayakkabı başkasına yaradı.
24 KİLO VERDİM ŞİMDİ LIPOSHAPING YAPTIRACAĞIM
Bir ara çok kiloluydun, şimdi gayet iyisin. Kaç kilo verdin?
- 24 kilo. Hem sağlığım bozulmuştu hem de sahneye çıkacaktım, mecburdum. Günde 3-4 Big Mac, litrelik kolalar tüketiyordum. Diyetisyenle kilo verince daha düzenli beslenmeye başladım. Bölgesel kalıcı yağlar için de liposhaping yaptıracağım.
Sevmediğin ama vazgeçemediğin bir huyun var mı?
- Sizin yerinize düşünmek. Yorucu bir şey. Karşımdaki ne der, nasıl düşünür diye kurar durarım kafamda.
BEN TARKAN’A GİTTİM O DA BANA GELSİN
Programındaki tiplemelerden bir sinema filmi çıkar mı? Şahan’ın Revep İvedik’i gibi?
- Türesin ve Memedof’un filmlerini çekmeyi düşünüyorum. Türesin sucu bir çocuk, Memedof ise eski olimpiyat şampiyonu ama sakatlandığı için yatağından çıkamayan bir karakter. İkisi de komedi. Bir tanesinin yazımına başlandı bile. Seneye bunlardan biri vizyona girer herhalde.
Mutlaka ağırlamak istiyorum dediğin biri var mı?
- Cem Yılmaz’ın benim hayatımdaki rolü büyük, ilham aldığım, sevdiğim bir insan, onu ağırlamayı çok isterim.
Tarkan hiçbir programa çıkmıyor. O konuda ne diyeceksin?
- Ben Tarkan konserine gittim valla, o da bana gelir inşallah. Bazı isimlerin artık çıkma vakti geldi, zaman geçiyor ömür bitiyor, daha ne kadar çıkmayacaksın...
Tarkan gelse ne yaparsın onun için?
- Bir starı kral tahtında oturtsan ne olur, başından güller döksen ne olur? O bir star zaten. Ama illa ki unutamayacağı bir atraksiyon yaparız.
Paylaş