Paylaş
Dilara Öztunç, fotoğrafçı sevgilisi Umut Kızıltan ile çıktığı Tayland tatilinde bir sürü hayvanla poz vermiş.
Birinde elinde bir yılan var, diğerinde bir kaplanın üzerine uzanmış.
Yabani hayvanlarla çekilen bu tip fotoğraflara sıkça rastlıyorum bu aralar.
Marifetmiş gibi gülümsüyorlar objektife bir de.
Allah aşkına o aslan, o kaplan, o yılan uyutulmasa, ilaçlanmasa sizinle o pozu verir mi?
Benim evdeki kediler bile tepeleri atınca koluma, bacağıma saldırıyor, ısırıyor, tırmalıyorlar.
Gece gece, uykumun ortasında yataktan zıpladığımı çok bilirim.
Bir tanesi ayaklar biraz kıpırdasın, dayanamıyor, saldırıyor çünkü.
Özellikle bu kedigillerin sağları solları belli olmazken Dilara’nın kaplanla verdiği o pozun, hayvanın ağır ilaç altında olmasından başka açıklaması var mı?
Hayvan tacirlerine giden parayla çekilen o fotoğraflar, bu iğrenç ticarete, sömürüye alet olmak demek.
Beğeni değil, eleştiri almalı.
Tiyatro aşka benzer
Namık Kemal, “Tiyatro aşka benzer, insanı hazin hazin ağlatır, ama verdiği acının gücünde bir başka tat bulunur” demişti.
Hafta başı Dünya Tiyatrolar Günü’ydü.
Yılda sadece bir kere kutlanmasa iyi ama bu kadarı bile mutluluk verici bence.
Bunu bir günden fazla kutlayanlar da var.
Kırklareli’de tiyatro günü kutlamaları bugün de devam ediyor.
Ve önümüzdeki hafta sonu da sürecek.
Belediyenin yaptığı etkinliklerde ünlü yazarların katılacağı halka açık ve ücretsiz paneller düzenlenecek. Yazarların imzalı kitaplarının dağıtımı olacak. Bu yılın en iyi ulusal tiyatro oyunları ve Kırklareli Üniversitesi Tiyatro Kulübü’nün oyunları sahnelenecek.
Kırklareli’de olmak var dedirtiyor gerçekten de.
Paylaş