Altın Kestane sinema yazarlarına

26 sinema yazarı birleşmiş ve online sinema dergisi Arka Pencere’de en kötüleri seçmeye karar vermiş.
Fikir güzel tabii, sorun sonuçlarda.
Ses getirme, sansasyon yaratarak gündemdekilerin üzerinden gündeme gelme çabasında.
Arkadaşlarımız geçen yıl vizyona giren filmlerdeki en kötü unvanlarını nedense hep popüler olanlara vermişler; Gecenin Kanatları (Mahsun Kırmızıgül senaryosunu Serdar Akar çekti), Ali Özgentürk, Beren Saat, Okan Bayülgen, Ali Taran ve Hıncal Uluç.
Nasıl olmuşsa 69 film arasında bula bula onları bulmuşlar.
Oysa ne kötüler vardı, isimleri bile yoktu!
Ama isimleri bile yoktu işte.
Onlar bir kenara itildi, bildik isimler en kötü oldu.
Hıncal Uluç, kötü oyunculuk yaptı diye mi yoksa sinema yazarlarına ters düşüyor diye mi en kötü seçildi, merak etmedim değil.
69 film içinde en kötü kadın oyuncu Beren Saat miydi gerçekten? Bence kesinlikle değildi.
Aynı şeyi Okan Bayülgen için de söylemeliyim. Kanalizasyon’daki bir Ağır Roman performansı değildi elbette. Ama “rakipsiz en kötüydü” açıklamasıyla ödül alması bence sadece ve sadece popüler olmasından.
Sonuç; 69 film içinde daha ne kötüler varken Altın Kestaneler’in Beren Saat, Okan Bayülgen, Hıncal Uluç, Mahsun Kırmızıgül gibi isimlere verilmesini bu ödülleri popüler, konuşulur kılma çabası olarak algılıyorum.
Ve bu ödül dağılımındaki taraflı davranışı, oy verenlerin birkaçını tenzih ederek, arkadaşlarımın önemsenme çabası olarak görüyorum.
Popüler olanla gündeme gelmekten medet umdukları ve en çok da kendileriyle ters düştükleri için bence bir Altın Kestane de onlar hak ediyorlar.

Sandra Bullock tarihe geçecek mi

Konu ödüllerden açılmışken, Sandra Bullock’u anmadan olmaz.
Sandra Bullock bu yıl tarihe geçebilir, çünkü hem en kötü hem de en iyi oyuncu olarak ödüle aday.
‘The Blind Side’la En ıyi Kadın Oyuncu Oscar’ına aday gösterilen Bullock, ‘All About Steve’deki performansıyla Razzie’lerde yılın en kötü kadın oyuncusu ödülüne de aday gösterildi.
ıki ödülü de alırsa eğer, alın size tarihe geçecek bir başarı.
Ya da başarısızlık mı desek?
Hangisi bilemedim, kesin olan bir ilk olacağı!

Rötara manevi tazminat

Türk Hava Yolları, gecikmelerinde yolculara manevi tazminat ödemeyi planlıyormuş.
THY Genel Müdürü Temel Kotil bunun para, mil ya da hediye olabileceğini söylemiş.
Ben düzenli bir THY yolcusu olarak bu plandan acayip rahatsız oldum.
Bu iş sonunda nasıl olsa bedelini ödeyeceğim, istediğim kadar bekletirim mantığına girer, kilitlenir.
Bizim isyanımızı bastırmaz, artırır.
THY’den rötara geri ödemeli değil, rötarları ortadan kaldırmaya yönelik plan yapmasını bekliyorum.

Brad Pitt’ten tüm erkeklere

Bir arkadaşım telefon edip, “Angelina Jolie, Brad Pitt’i aldatmış, ona bir ağıt yazısı yazsan” dedi.
Elime fırsat geçmiş, kaçırır mıyım!
Ama ağıtı Brad Pitt için değil aldatmanın tekellerinde olduğunu sanan erkekler için yazacağım.
Zamanında “Nicole Kidman bile aldatılmışsa tüm kadınlar aldatılır” diyerek kendilerine hareket alanı açmış olan erkeklere sesleniyorum.
Brad Pitt bile aldatılmışsa, her erkek aldatılabilir.
Dahası aldatmanın, daha doğrusu ilişkiyi sonlandırmanın kadın ya da erkek olmakla ya da güzellikle, çirkinlikle bir alakası yoktur.
Biten şeylerle alakası vardır.

Bir barınaktan da iyi haber

Hayvan barınaklarıyla ilgili yazımdan sonra en yakındaki barınağa giden bir okurumdan iyi haber geldi.
Hacettepe KBB Anabilim Dalı’nda öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Ö. Taşkın Yücel, yazımı okuduktan sonra Çankaya Belediyesi’ne ait barınağa gitmiş. 2 bin 500 köpeğin koşullarının gayet iyi olduğunu yazıyor. Hep kötü haber vermekten bıktım, bu iyi geldi. Darısı diğer barınakların ve ilerideki yazılarımın başına.