Paylaş
Kedinin intikamını almam gereken olay işte burada yaşanıyor.
Akmerkez otoparkında uzaktan bir kedi sesi duyuyorum. Yavru olduğu ve acı çektiği o kadar belli ki... Elimdekileri arabaya bırakıp sese doğru gidiyorum.
Kesin birileri kedisini arabada bırakmıştır ve hayvancağız havasızlıktan ölmek üzeredir.
Yanılmışım. Kedi aracın içinde değil motor bölümünde. Sadece acı miyavlaması duyuluyor. Güvenlik görevlisi Murat Gökmen imdadıma koşuyor. Aracın plakasını anons ettiriyoruz.
Sinir bozucu bir bekleyiş. Ne gelen var ne giden. Aklıma Akmerkez’in içindeki pet shop’tan yardım istemek geliyor. Aracın sahibi gelip de kedi çıkarıldığında durumu iyi olmayabilir.
Ve Akmerkez pet shop’tan cevap: “Biz yardımcı olamayız, dışarıdan bir veterinerden yardım isteyin.”
Israr ediyorum: “Burada bir hayvan hastalandığında ne yapıyorsunuz peki, sizin veterinerinizi çağırsak, yol gitmek yerine kediyi size, yukarıya çıkartsam, bir süre sizde tutsak, ben ona ev bulana kadar bakım ve tedavisini üstlensem.”
Değişen bir şey yok: “Kusura bakmayın, yerimiz yok.” Hayvanlar üzerinden paralar kazanan pet shop, çok uzakta değil, sadece alt kattaki bir kedicik için kılını bile kıpırdatmıyor.
Ve maalesef kafeslerde tutulan onca hayvan da bu zihniyetteki insanların elinde. Yazıklar olsun.
Twitter’dan gelen “Arabanın altında para torbası var deseniz koşa koşa gelirlerdi” yorumu doğru galiba.
Kediyi merak edenlere...
Kedicik satın aldığım kedi mamasının kokusunu alınca motorun içinden çıktı. Biraz hırpalanmış görünüyordu ama yarası yoktu.
Benimle birlikte arabaların altında canla başla kedinin peşinde koşan, kediciğe sahip çıkan Akmerkez güvenlik görevlisi Murat Gökmen’e çok teşekkür ediyorum.
İnsanlık onun yaptığı...
Mükemmel performansa mükemmel dekolte
Tarkan’ın Açıkhava konserlerini kaçırmış olmanın mutsuzluğu üzerimdeyken gittim Sertab Erener konserine... Kapıda karşılaştığım Tarkan’ın menajeri Uygar Ataş’a “Yok mu bunun devamı” diye dert yanarken müjdeli haberi aldım; Tarkan 27-28 Ağustos’ta yine Açıkhava’da.
Ve Sertab... Mükemmel ses, süper yorum, güzel insan... Sertab sırtı tamamen açık bir kıyafetle çıktı sahneye. Elbise çok güzel değildi ama akıllı bir seçim olduğu ortada. Ertesi günkü manşetlerde Sertab’ın dekoltesi konuşuluyordu. Amaç da budur, kadın olmanın avantajı kullanılmış, hedef yerini bulmuştur.
Ama ben size konserin bir başka gerçeğini yazayım: Sertab’ın sesinin ve son albümünün gücü ortada, ayrıca plaktan dinliyor hissi uyandıracak kadar mükemmel söylüyor. Gündemi kaçırmadan ama gerçeği de ıskalamadan “mükemmel performansa, mükemmel dekolte” başlığını hak ediyor.
İzlediğim konserin en büyük sorunu Sertab’ın kıyafet değişimleri sırasında sahneye çıkan Erim Özşen’in zaten alkışlayacağımız zamanlarda elindeki “alkış” pankartıyla gaz vermeye çalışmasıydı. Koyun gibi milletiz tezini doğrulamak istercesine ne gerekiyorsa yaptı.
Ve bir de olmayan konser arasından dem vuracağım. Bence her konserde bir ara verilmeli. Tam arkamda son yarım saati “çişim geldi” diye acı acı söylenerek geçiren çocuğa acıdım doğrusu.
Şarkıların ortasında kalkıp da tuvalete gitme-mek için kıvranan daha kim bilir kaç kişi vardı!
Bu rüyaya bir yorum lütfen!
Sinema yazarı arkadaşım Ali Ulvi Uyanık beni rüyasında görmüş. “Hayırdır” dedim, “Başlangıç filmi öyle etkiledi ki, hepimizde rüyalar arttı herhalde” diye de takıldım.
Ali’nin rüyasında bir otobüs durağında yere oturmuş, çalışıyormuşum. “Öyle bir gün ışığı vardı ki” diyor, “her yer ışıl ışıldı ve ben durağın üzerindeki bir düğmeden gün ışığını kısmak zorunda kaldım. O sırada bir kaza oldu ve sen ayağa fırladın.”
(Rüya tabircileri hadi yorumlayın bu ilginç rüyayı.)
Yanımızda bizi dinleyen Coşkun Çokyiğit “Ezilen kedi, köpek varsa kurtarın demek için herhalde” dedi.
Ali de şöyle cevapladı: “Yşte tam tersi, yaralanan insanları kurtaralım diye bağırdı Ömür, bir hayvansever olarak Ömür’le ilgili insanlardan çok hayvanları seviyor eleştirilerine o kadar bozuluyorum ki bu bilinçaltıma işlemiş herhalde.”
Evet, biz hayvan-severlerle ilgili böyle bir önyargı var gerçekten de... “Ynsanlar dururken neden hayvanlar?” diyenler çok.
POPSAV Başkanı Hakan Peker de aynı mantıkla Ajda Pekkan’a bozuk atmış, “Kediler, köpekler için sahne alıyor ama sanatçılar için yapılan konsere gelmiyor” demiş.
Arkadaşlar, bizim insanlara bir düşmanlığımız yok ama lütfen bırakın da ağzı dili olmayan hayvanları da önemseyen birileri olsun. Bize “hayvanları insanlardan çok seviyor, tu kaka” diye köstek olacağınıza destek verin.
Ve bence siz asıl “insanlar da insanlar, sadece insanlar” diyen sahte iyilerden korkun.
Paylaş