HORTUMCULARIN, yolsuzluk yapanların aman vermez düşmanı -olduğunu ileri süren- başbakanımıza bugün bu önemli mücadelesinde destek verelim istedik. O nedenle "Acaba yapılması gerektiği halde yapılmamış bir şey var mı?" diye etrafa bakındık.
Öyle ya... Önce oradan başlamalı ki, gerisine sıra sonra gelsin.
Bu niyetle yola çıkan insan önce bu partinin millete verdiği temel taahhütname olan "Parti Programına" bakar değil mi?
Şimdi AKP’li kardeşlerimizi yanımıza alıp hem konuşalım hem de birlikte okuyalım:
"Yolsuzlukla mücadele için kapsamlı bir program hazırlanıp derhal uygulamaya konulacaktır. Kamu yönetiminde şeffaflık ve ihale mevzuatının yeniden düzenlenmesi bu program çerçevesinde ele alınacaktır."
Öteki taahhütlerinize geçmeden anımsayalım:
Önce, sözünü ettiğiniz "kapsamlı program"ı unuttunuz. Onu unutunca "uygulanacak" bir şey zaten kalmadı. Sonra tam tersini yaptınız. Kamu yönetiminin "şeffaf"laşmasını önlediniz. Örneğin yolsuzlukların en büyük korunağı olan "dokunulmazlık" kurumunun yeniden düzenlenmesini önlediniz.
Dahası... Kamu İhale Kanunu’nun yolsuzlukları önleme amacıyla konulmuş hükümlerini budadınız. O yasada çoğu yolsuzluklara kapı açan tam 15 değişiklik yaptınız. Devam edelim:
"Yolsuzlukların önlenmesi, tespiti ve soruşturulmasında görev alacak tüm kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlayacak bir birim kurulacak" dediniz. Bu birimi kurmak bir yana, bir daha ağzınıza dahi almadınız. Adını anmadığınız o birim, "Yolsuzluklara karşı oluşturulacak politikaların ve alınacak önlemlerin koordinasyonunu sağlayacak, yolsuzluklarla mücadele stratejisini sürekli izlemeye alacaktı" değil mi? Ne yaptığınızı söyleyelim mi? Onu da yukarıdaki "kapsamlı program" vaadi gibi, çöpe attınız.
Hakkınızı yemeyelim. Bir sonraki vaadinizde: "Yolsuzluk yapılma ihtimali yüksek kamu yönetimi alanlarında çalışacak personelin belirlenmesinde özel kriterler getirilecek, bu personelin denetimi de özel bir usule tabi tutulacaktır" dediniz. Nitekim bu noktalara gelecek olanları tek tek seçtiniz. Nerede "cemaat"ten olan varsa onları getirdiniz. Herhalde onların denetimini de "cemaat içi disiplin kuralları"na göre yaptınız.
"Kamu yönetimindeki yolsuzluklarla mücadele için ilgili Başsavcılıkların yetkileri artırılacaktır" dediniz. Ama dediğinizin tek kelimesini dahi yerine getirmediniz.
"Tüm kurum ve kuruluşlarda yolsuzlukları izlemek üzere özel birimler kurulacaktır. Bu iç denetimin yanında, bağımsız dış denetim kurumlarından da yararlanılacaktır. Yolsuzluk bu birimlerce tespit edildiğinde sorun derhal uzman savcılıklara havale edilecektir" dediniz, hiçbirini yapmadınız.
"Maliye Bakanlığı, kamu görevlileri tarafından yapılan mal bildirimlerinin doğruluğunu araştıracak bir sistem oluşturacaktır" dediniz, o konunun kılına dokunmadınız.
Geriye ne kaldı? "Sayıştay’ın denetleme yetkisine" ilişkin bir yasa çıkartılması mı? Bir onu yaptınız. Yaptınız da ne sonuç aldınız?
Cemil Çiçek’in yukarıdaki vaatleri ciddiye alıp hazırlattığı "Yolsuzlukla Mücadele Kanun Tasarısı"nın bile yasalaşmasına izin vermediniz. Söyler misiniz, size nasıl yardım edelim?