KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay dün, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak kamuoyuna yansıyan sözlerini "söylemedim" dememiş ama biraz "tevil" etmiş. Nitekim "Soruşturmayı çok önemsiyorum, sonuç almasını diliyorum. O nedenle, katılmadığımız, sakıncalı bulduğumuz her görüşü bu soruşturma vesilesi yapmayalım" demiş.
Günay’ın sözlerini birlikte anımsayalım:
Son günlerde Türkiye’de yaşayıp da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın evine yapılan polis baskınını, Başkent ve Giresun Üniversiteleri Rektörleriyle eski Rektörler Prof. Dr. Ferit Bernay, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ve Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran’ın gözaltına alınmalarını ve Giresun Rektörü dışındakilerin tutuklanıp cezaevine konulmalarını konuşmayan kimse kalmadı.
Kültür Bakanı Günay da bir muhabirin de bulunduğu bir ortamda düşüncelerini açıklamış. "Özellikle o iş (Prof. Saylan’a ve ÇYDD’ye yapılan operasyon) çok saptırıcı birşey oldu" dedikten sonra bir soruyu yanıtlayarak "Ergenekon soruşturmasının AKP aleyhine işlediği"ni söylemiş. "Bu şeye benziyor. 12 Mart geldi. Darbecilik işine bulaşmışları aldı. Sonra döndü Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya’yı, Prof. Dr. Bülent Nuri Esen’i almaya başladı ve iş sulandı" demiş.
Şimdi kıyamet kopuyor. Özellikle kabine arkadaşlarından gelen saldırılardan anlaşılıyor ki, birilerini (çok muhtemelen Başbakan Erdoğan’ı) kızdırmış olmalı.
Hele bir de helikopter kazasında ölen Türkiye Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun naaşının Mehmet Akip Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazdığı Tacettin Dergahı bahçesine gömülmesini öngören Bakanlar Kurulu kararını imzalamamış olması var ki... Ertuğrul Günay’ı Allah, iyi sıhhatte olsunların hışmından korusun.
Nitekim Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin dün gazetecilere, "Ben Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla ilgili bir değerlendirme yapsam, herhalde o da bunu şık bulmaz. O halde birbirimizin görüşlerine saygı duymalıyız" demiş sonra da hem "yargı"ya dışarıdan müdahale edilmemesi gerektiğini ifade etmiş hem de Türkiye’de yargının "bağımsız" olduğunu söylemiş. Oysa onun "bağımsız" dediği yargının "bağımsız" olmadığını, öncelikle ve özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi Programı söylüyor.
Ama asıl mesele o değil. Asıl mesele Günay’ın dedikleri doğru mu değil mi, o’dur.
Biz Günay’ın doğru bir tespit yaptığı inancındayız. O bir.
İkincisi, "yargıya müdahale edilmemesi" her toplumda korunması gereken temel kuraldır ama buna önce o kuralı başkalarına karşı savunanlar uymalıdır. Örneğin Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 22 Şubat 2009 günü Diyarbakır’da, "yargı"dan başka kimsenin karışmaması gereken Ergenekon soruşturması konusunda "Bu konunun peşini bırakmayacağız. Bu olay nereye varırsa varsın devam edeceğiz" demesi "müdahale" olmuyor mu? Başbakan’a düşen "Yargının gerçekleri ortaya çıkartmasına var gücümüzle destek olacağız" demek midir, "Bu olay nereye varırsa varsın devam edeceğiz" demek mi?
Eğer meseleyi böyle koyarsanız aynı zamanda, "İstemezsek devam etmeyiz" demiş olmuyor musunuz?