Paylaş
Ikındılar sıkındılar ama Doğru Yol Partililer de kendi partilerinin asıl sahibinin Genel Başkan değil de bizzat kendileri olduğuna nihayet karar verdiler.
Hayırlı olsun... İnşallah parti içi demokrasiyi de işletirler...
İşletirler de partiyi yüzde 28'e yakın bir oy potansiyeli ile 1993'te devralıp -son seçimde en az yüzde 35 oy beklerken- yüzde 12'ye indiren liderlerine ‘Madem sen çok iyisin... Bu sonuç ne?’ diye sorarlar.
Nitekim dün Tansu Çiller'in sabah, alelacele toplantıya çağırdığı Genel İdare Kurulu'nda ilk raunt yaşanmış.
Çiller -kuşkusuz muhalefet kanadının ‘‘seçimli’’ bir Olağanüstü Kongre istediğini bildiği için- hemen bu teşebbüsün önünü kesme taktiği izlemiş.
Dünkü toplantıda Necmettin Cevheri'nin ‘‘Büyük Kongre'nin olağanüstü toplantıya çağrılması’’ yönündeki önerisini 6 üye desteklemiş, aralarında Çiller'e uzun süre ‘‘yakın’’ duran Nahit Menteşe'nin de bulunduğu 7 üye ‘‘çekimser’’ kalmış. Bir başka deyişle, Çiller'i desteklememişler.
Bu tablonun da gösterdiği gibi muhalefetin gücü henüz Genel İdare Kurulu'ndan istedikleri kararı çıkartmaya yetmiyor. Zaten 37 üyeden şimdilik ancak 16-17'sine güvenebiliyorlar.
Gazetelerden izlemiş olabilirsiniz ama ‘‘temel’’ nitelikte iki noktaya daha değinelim:
Halen Necmettin Cevheri, Köksal Toptan, Yalım Erez ve (şimdilik parti dışında olmakla beraber) Mehmet Ağar, bilindiği gibi Çiller'e muhalifler ve bu isimlerin her biri kısa ve uzun vadede DYP Genel Başkanlığı'na adaylar.
Birinci nokta bu... İkincisi de parti tüzüğüne göre zaten Büyük Kongre'nin en geç 21 Temmuz 1999'da yapılması gerekiyordu.
Ancak Çiller dün bu 21 Temmuz'u, ‘‘o zamana kadar örgütün kongreleri tamamlanamaz’’ diye 20 Kasım 1999'a erteletmiş. Ama Çiller'i artık herkes bildiği için o'nun 20 Kasım'ı örneğin 20 Şubat'a, onu da gelecek nisana erteleteceğinden nerdeyse eminler.
Çünkü Çiller de biliyor ki artık ağzıyla kuş tutsa Doğru Yol Partisi'nin liderliğinde kalması ancak mucize ile mümkündür.
Zaten gürültünün aslı astarı da buradan çıkıyor. Çünkü muhalefet bugünkü delegenin (ki onlar 1996'da Çiller'i eşi az görülür bir şekilde desteklemişlerdi) artık Çiller'i tanıdığını, o nedenle seçimli bir Olağanüstü Kongre'de onu devireceğini hesaplıyor.
Oysa Çiller ve yandaşları, istemedikleri delegeleri kongrelerde tasfiye edip yenileriyle parti içi seçimi tekrar kazanmayı umuyorlar.
Tıpkı ‘‘delege’’ hesabı yaparak son Olağanüstü Kurultay'da CHP liderliğine soyunmaya kalkan Deniz Baykal gibi.
Görmek istemiyorlar ama onları da Baykal'ın akıbeti bekliyor.
Paylaş