DOĞRU söyleyeni 9 köyden mi yoksa partisinden mi kovarlar, biraz beklersek göreceğiz. Önce "aldırış edecek bir şey yokmuş" gibi yapılır. "Arkadaşımız öyle düşünüyorsa, görüşlerine saygı duyarız" türünden hoşgörü içerikli laflar edilir. Muhtemelen AKP Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem için de öyle olacak.
Ama sahne gerisindeki gerçek hiç de öyle değildir. Hemen uygun bir iftira atılır. Örneğin, "Bakanlık bekliyordu. Kabineye almadınız diye söylüyor bunları" türü değerlendirmeler yapılır.
Ve sıra, uygun zamanı bekleyip doğru söyleyenin beline vurmaya gelir.
Bu arada "gelsin de görüşelim, bir de kendisini ben dinleyeyim"ler olur. Ama sonuç değişmez.
Tüm bunları Vahit Erdem’in Kırıkkale’de yayınlanan Kırıkkale Bayrak isimli gazeteye verdiği mülakata ait dünkü ve önceki günkü Hürriyet’te çıkan haberler nedeniyle yazıyoruz.
Verilen bilgiye göre Erdem, mensubu olduğu partinin genel kamuoyunda yarattığı, "Bu partinin bir dini parti olduğu ve irtica getireceği" yolundaki korkuya değinmiş. "Bu iktidarın, bazı çevrelere göre gizli gündemi var. Adım adım Türkiye’yi, fırsat buldukça irticaya götürecek gibi bir düşünce var. (...) AKP’ye karşı bir korku var. Bu korkuyu idare etmek gerekir ama edemedik" demiş.
Başka ilginç değerlendirmeler de yapmış. Örneğin, "Yüzde 47 ile AKP iktidara geldi. Aslında AKP’nin oy oranının ben o kadar olduğu kanaatinde değilim. (...) Keşke daha dengeli bir Meclis yapısı olsaydı. AKP 280-285 (sandalyeli) olsaydı. Diğer iki parti de onu dengeleyecek şekilde olsaydı. Belki Cumhurbaşkanı mutabakatla seçilmiş olurdu ve bugünkü yaşadığımız sıkıntılar olmazdı" demiş.
Bunlar ve "Türban konusunda yapılan Anayasa değişikliği yanlış olmuştur. Çünkü her karşılaştığınız sorunu Anayasa ile çözemezsiniz" şeklindeki sözleri, Başbakan ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın görüşleriyle taban tabana zıt.
Hele "AKP’nin liyakat yerine kadrolaşmaya" önem vermesine ilişkin eleştirisi Tayyip Erdoğan’ı çılgına çevirecek kadar açık ve doğru.
Bu durumda Vahit Erdem’e "haddinin bildirilmeyeceğini" beklemek için çok saf olmak gerek.
Bekleyip görelim.
Ama o kadar beklemeden de geçen dönem AKP Milletvekili olan -son seçime girmedi- Dr. Turhan Çömez’in başına gelenler, aklı olana yeterince işaret veriyor.
Biliyorsunuz AKP içinde, yolsuzluk yapanların üstüne bir tek Çömez gidiyor, özellikle de Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı hedef alıyordu. Bu konuda çok uğraş verdi ama sonuç alamadı. Sonunda AKP’den ihraç edildi.
Sanmayınız ki Çömez tek örnektir. Yeri gelince ötekileri de yazarız.
"İhraç" lideri rahatlatır ama hatalardan dönülmezse bu olay durmaz. Yeni Vahit Erdem’ler çıkar.