Paylaş
Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, sadece petrol satış istasyonlarındaki ‘‘mal’’ ile kayıtta görülen ‘‘mal’’ı, Türkiye'deki 8700 istasyona yapılan toplu baskın metoduyla belirleyen Maliye Müfettişi Süreyya Turgut'a bir maaş tutarında ödül vermiş.
Turgut'un devlete kazandırdığı vergi 47 trilyon liraymış.
Sayın Bakan, iki ayrı sektörde de aynı metotla inceleme yapınca bu ek vergi gelirinin 100 trilyon liraya çıkacağını söylemiş.
Haber güzel. Bakan'ın sadece takdirname ile yetinmeyip Turgut'a bir maaş tutarında ödül vermesi de iyi.
Aslında bu olayın olağan sayılması gerekir. Hatta o nedenle ‘‘Bunun haber değeri nedir?’’ diye sorulmalıdır.
Velakin Türkiye o hale gelmiş ki, işini doğru dürüst yaptığı için hem ‘‘aferin’’, hem de maddi ödül alan bir bürokrat görünce bugünkü Hürriyet'te göreceğiniz gibi o bir ‘‘olay’’ oluyor.
Neden ‘‘olay’’ değeri taşıdığına ilişkin örneği aşağıda okursunuz:
Ama ondan önce, dünkü bir başka haberi anımsatalım:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da toplumsal olaylarda yakalananlarla ilgili evrakın ve tutanakların eksik bilgi ve eksik kanıtla adalete gönderilmesine engel olmak için ‘‘form’’ uygulaması başlatmış.
Başsavcı Ferzan Çitici, polisin bu işi zaman zaman çok baştan savma metotlarla yaptığı düşüncesinde olmalı ki, arkadaşlarımıza ‘‘Bundan sonra eksik evrakla teslim edilen sanıkları teslim almayacağız. Çünkü yeterli delil toplanmadan teslim edilen göstericileri savcılıkta serbest bırakmak zorunda kalıyoruz. (...) Son günlerde yoğunlaşan türban eylemlerinde de aynı sıkıntılı durum yaşanıyor’’ demiş.
Çitici de şanslı imiş. Nitekim, yıllardır neden uygulanmadığı anlaşılamayan form metodunu bulduğu için Bakanlık ona bir ‘‘azizlik’’ yapmamış. Tam tersine bu metodun tüm savcılıklarda kullanılması istenmiş.
Türkiye'deki gerçeklere uyan bürokrata gelince:
Daha önce adından bu sütunda söz etmiştik. Türkiye Kömür İşletmeleri'nin Soma'daki Ege Linyitleri'nin başında bulunan ve kurumu trilyonla zarardan trilyonla lira kâra geçiren Rifat Dağdelen'i ‘‘kimseye torpil yapmadığı ve torpil yapılmasına izin vermediği, ayrıca Soma'daki ANAP İlçe Başkanı (30 ay mahkumiyetli) Şahin Öztekin ile Manisa ANAP Milletvekili Tevfik Diker'in istediği insanları gereksiz yere işe almadığı’’ için görevinden uzaklaştırdılar.
Onu uzaklaştırınca politikacılar bastırdı. Ve Öztekin ile Diker'in ismini verdiği 190 küsur kişi kuruma yerleştirildi.
Özşahin'i mahallinden sorduk. Bize ‘‘MHP kökenlidir. 30 ay mahkûmiyeti var. Kurumdan mecburen emekli edilmiştir. Son bir yıldır ilgisi olmadığı halde kurum lojmanlarında oturuyor’’ dediler.
Bu tabloya ilave edecek bir şey var mı?
Paylaş