LAFA isterseniz Winston Churchill’in bir sözüyle başlayalım. İngilizlerin efsanevi başbakanının -belki de bir seçim yenilgisi üzerine- şöyle dediği bilinir:
"Demokrasilerde halk, ancak tüm yanlışları denedikten sonra doğruyu bulur."
Bu aşamada Barack Obama’nın "bulunan doğru"yu temsil edip etmediğini bilmiyoruz.
Çünkü henüz çok erken.
Ama şimdiden kesin bir ifadeyle söyleyebileceklerimiz var:
Örneğin, dünkü The New York Times’ın söylediği gibi, ABD seçmeninin Cumhuriyetçi aday John McCain’i değil de Demokratların adayı Barack (Hussein) Obama’yı ABD Başkanlığı’na getirmesi, Amerikan halkına yönelik olarak zaman zaman ileri sürülen "ırkçılık" suçlamalarını kökünden yıkmıştır.
İkincisi, Beyaz Saray’ın Barack Obama gibi, Kenya kökenli bir siyahiye teslim edilmesi sadece ABD demokrasisi için değil, demokrasiye inanan tüm insanlar için büyük bir başarıdır. Dahası bu sonuç, demokrasinin niçin vazgeçilmez bir siyasal sistem olduğunun da somut ve muhteşem bir örneğidir.
Obama’yı Başkan yapan seçim, sadece bir seçim değil, aynı zamanda bir devrimdir. Çünkü tüm insanların, ırk, din, cins, etnik köken farkı olmaksızın eşit olduğunu kanıtlayan ve yaşama geçiren en çarpıcı örnek budur.
Elbet ABD Başkan seçimini ve etkilerini bizdeki seçimlerle kıyaslayacak değiliz. Ama Türk demokrasisi yönünden buna benzer bir devrimi 14 Mayıs 1950 seçimleriyle yaşadığımızı söylemek isteriz:
O zaman da "olamaz" denen gerçekleşmiş, "seçim sonuçları ne olursa olsun, iktidardaki CHP bu konumundan vazgeçmez" denirken Demokrat Parti hiçbir problemle karşılaşmadan iktidara gelmişti.
Biz bu son ABD Başkan seçiminin ve Amerikan demokrasisinin başarıyla geride bıraktığı son demokrasi sınavının başta politikacılarımız olmak üzere hepimize verdiği dersler olduğuna inanıyoruz. Yeri gelince onlara değiniriz. Şimdilik sadece birini ele alalım:
Seçim sonucu belli olunca -daha öncekilerde olduğu gibi- hem yenik düşen John McCain hem de kazanan Barack Obama halka hitap ettiler.
Biz özellikle McCain’in konuşmasındaki olgunluğa itiraf edelim ki hayran olduk. İzninizle aktaralım:
McCain sözlerine, "Düne kadar rakibim iken bugünden itibaren başkanım olan zatın Allah yardımcısı olsun" diyerek başladı.
"Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Bu dönemde karşımıza çıkacak tüm sorunların üstesinden gelmesi ve bizi başarıya ulaştırması için Başkan Obama’ya tüm gücümle yardım etmeye söz veriyorum" dedikten sonra kendisini destekleyenleri artık Obama’ya yardımcı olmaya çağırdı.
Sonra siyaset yapanlara ders teşkil edecek bir cümle söyledi. Rakibi hakkında;
"Yetenekleri ve sebatıyla ulaştığı başarıya saygı duyuyorum" dedi. Bununla kalmadı. Obama’nın başarısının zihinlerdeki bariyerleri yıktığını ve Amerikan halkına tekrar kazandırdığı özgüvene hayranlık duyduğunu ilave etti. Son olarak da kendisine destek verenlere, "Elbet hayal kırıklığım var. Ama bilin ki bu sizin değil, benim başarısızlığımın sonucudur" dedi.
Böyle bir konuşmayı dinleyeceğimiz bir Türkiye görecek miyiz acaba?