Rica ile olmaz...

BAŞARILI olduğunu kimsenin reddetmediği genç Devlet Bakanı Ali Babacan’ın Ankara Sanayi Odası Meclisi’nin olağan toplantısında önceki gün yaptığı ricayı eğer işadamlarımız reddetmezlerse işimiz iş...

Ekonominin patronu konumundaki Babacan, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılan ‘vergi indirimi’ açıklamalarına atıfta bulunarak:

‘Biz de sanayici ve işadamlarımızdan, bize doğru bir adım bekliyoruz. Bu da sanayici ve işadamlarının kayıt dışılığı gündemden çıkarmaları’ demiş.

Aslında böyle ricalar bir yana, yıllardır devletin en üst düzey yetkililerinin tehditleri bile bu konuda işe yaramadı.

Hoş onu Babacan da bilir ama herhalde yumuşak bir üsluba sahip olduğu için ‘rica’ yollu konuşmuş.

Nitekim daha gerçekçi ve daha düz üsluplu Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da aynı gün, vergi sistemini aşama aşama düzelttiklerini ifade ettikten sonra, (artık) ‘kimse kayıt dışında kalma riskini göze alamayacak. (...) Esnaf, sanatkár en alt dilime giriyorsa yüzde 15 ödeyecek. Bundan da kaçırmaya devam ederse bunun cezası ağır olacak’ demiş.

Biliyorsunuz ‘kayıt dışı ekonomi’ bizim anlı şanlı Maliye bürokrasisinin en az 50 yıldır ihmal ettiği bir gerçektir. Üstelik Türkiye’yi IMF’ye mahkum eden, ekonomik gelişmemizi engelleyen, bizi bir Ortadoğu ülkesi gibi gösteren temel gerçek de budur.

O nedenle Türkiye karşıtları, maliye bürokrasimizi bu başarıları (!) nedeniyle ne kadar kutlasalar azdır.

Neden bu konuyu çok önemsediğimizi geçenlerde ‘Türkiye’nin Mali Görünümü’ başlıklı bir rapor yayınlayan İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) rakamla ortaya koydu. Raporda, ‘Türkiye ekonomisinin yüzde 80-90’ı kayıt dışı. Bu durumun doğurduğu yıllık vergi kaybı 9-11 milyar ABD Doları’dır’ deniyordu (23 Kasım 2005, gazeteler).

Doğrusu İSMMO’nun verdiği rakam bize abartılı göründü. Çünkü şimdiye kadar bu konuda verilen bilgiler arasında kayıt dışı ekonominin yüzde 60’ları aştığına ilişkin örnek anımsamıyoruz.

Nitekim çoğu uluslararası markalar olmak üzere, 13 grup temsilcilerinden oluşan Marka Koruma Grubu (MKG) adına dün yapılan açıklamada yeni rakamlar verildi. Burada kayıt dışı ekonominin Gayrı Safi Milli Hasılaya oranının, gelişmiş ülkelerde ortalama yüzde 15, gelişmekte olan ülkelerde ortalama yüzde 30, Türkiye’de ise yüzda 66 olduğu bildiriliyordu.

Görüldüğü gibi vatandaşının kazancından vergi toplayamayan, gerçek servetinin bir hesaba göre yüzde 15’yle bir hesaba göre yüzde 30’uyla geçinmeye çalışan, bununla geçinemediği için de hem içeriden hem dışarıdan aldığı borçla yaşayan bir devletimiz var.

Biz düşüncelerini söyleyeni hapse atmayı, buna karşılık vergi kaçıranı, devletine sahte belge vereni, kara parayla servet yapanı ikide bir affetmeyi marifet saydıkça Babacan’ın ricaları da, Unakıtan’ın tehdidleri de boştur.
Yazarın Tüm Yazıları